Kültür SanatTarihçiler ‘silinen isimleri’ tartışıyor

Tarihçiler ‘silinen isimleri’ tartışıyor

19.02.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:

Osmanlı ve Türkiye tarihi alanında çalışan bilim insanlarının bir araya geldiği ABD merkezli bir dernek olan OTSA tarafından verilen ödüllerden yazar Halide Edip Adıvar, edebiyatçı ve tarihçi Mehmed Fuad Köprülü ile tarihçi Ömer Lütfi Barkan'ın isimlerinin silinmesi tartışma yarattı.

Tarihçiler ‘silinen isimleri’ tartışıyor

Görkem Evci - OTSA (Ottoman and Turkish Studies Association/Osmanlı ve Türkiyat Araştırmaları Derneği) 1971 yılında Türkiye ve Osmanlı'ya ilişkin çalışmalar yürüten bilim insanları ve bu alanla ilgili kişilerce oluşturulan Amerika merkezli bir kuruluş. Kuruluşun, bu alanda toplantılar düzenlemek, yayınlar yapmak, araştırmacılar arasında iş birliğini sağlamak gibi amaçları var. OTSA, bu amaçlar doğrultusunda çeşitli ödül ve burslar da veriyor. Bu ödül ve burslara ismi verilen kişiler arasında Türkiye’de tarih ve edebiyat çalışmalarıyla bilinen önemli isimler de var. Yazar Halide Edib Adıvar, edebiyatçı ve tarihçi Mehmed Fuad Köprülü ile tarihçi Ömer Lütfi Barkan da bu isimler arasındaydı. Ancak OTSA, 23 Ocak’ta başlayıp 13 Şubat’ta biten çevrimiçi oylama sonucunda bu üç isim ile Sydney N. Fisher’ın adını ödüllerden sildi.

Haberin Devamı

TEPKİLERE NEDEN OLDU

OTSA’nın bu kararı özellikle tarih alanında çalışmalar yürüten birçok bilim insanının tepkisine neden oldu. Rutgers Üniversitesi’nde görev yapan Doç. Dr. Nükhet Varlık, bu tartışmaların ardından kuruluşun editör olarak görev yaptığı akademik dergisi "Journal of the Ottoman and Turkish Studies Association"dan istifa ettiğini duyurdu. Kolombiya Üniversitesi’nden Doç. Dr. A. Tunç Şen de dergideki editörlük görevinden ayrıldı.

TEZCAN: İSİMLER OYLANMADI

Konuyla ilgili konuştuğumuz OTSA Başkanı Prof. Dr. Baki Tezcan eleştirilere yanıt verdi. Tezcan, ABD’de ırkçılık gibi olumsuz tutum ve fikirleri olduğu düşünülen tarihsel şahsiyetlerin isimlerinin kamusal mekanlardan silinmesine ilişkin yaygın bir pratik olduğunu belirterek ABD merkezli derneğin pek çok yabancı üyesi bulunduğunu, onların da son yıllarda gelişen bu siyasi tavırdan etkilendiğini vurguladı. Tezcan, tartışmanın kendi başkanlık döneminden önce Köprülü ve Adıvar’la ilgili olarak siyasi duruşları, 1915 olayları çerçevesinde tutumları gibi gerekçelerle başladığını ancak bu isimlerin yargılanıp cezalandırılıyor gibi görülmemesi için oylamanın isimlere özel olarak yapılmadığını, "derneğin ödülleri isimlendirme biçimi"ne ilişkin olarak genelleştirildiğini söyledi. Barkan ve Fisher’ın isimlerinin oylamaya bu yüzden dahil edildiğini anlatan Tezcan “Bizim yapmaya çalıştığımız şey şu oldu: 'Artık geçmişte yaşamış insanların isimlerini anarak ödül vermeyelim. Çünkü bu isimlerin neler söylediği, neler yaptığı tartışma konusu oluyor. Onlar üzerinde anlaşamıyoruz. Artık tanıdığımız, sevdiğimiz meslektaşlarımız adına ödül verelim.’ Bu yüzden isim verme pratiklerimizi oyladık” dedi. Tezcan bu oylama çerçevesinde geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Dr. Yavuz Sezer adına ödül verilmesinin kabul edildiğini de belirtti.

Haberin Devamı

Tezcan, aidatlarını ödemediği için üyelikleri aktif olmayan kişilerin son günlerde üyeliklerini yenilediği ve karara etki ettikleri yönündeki iddiaya da şu yanıtı verdi: “En çok üzüldüğüm eleştiri bu. Üyeliğini yenilemeyi unutanlara haksızlık olmasın diye çok uğraştık. Hem isimlerin aynı kalmasını  isteyen hem de değişmesini isteyen kesimden kişiler üyeliklerini yeniledi.” Tezcan, toplam 259 üyeye oy pusulası gittiğini, 156 oy kullanıldığını da açıkladı.

Haberin Devamı

Tezcan ayrıca 21 Şubat'ta Türkiye saatiyle 20.00'de OTSA'nın çevrimiçi bir programı olduğunu, konuyla ilgilenenlerin bu programa kayıt olup programın sonundaki soru cevap bölümüne katılabileceğini duyurdu.

GÜRPINAR: SIRT ÇEVİRMEYİ ANLAMLI BULMUYORUM

Doç. Dr. Doğan Gürpınar ise ABD’de Trump iktidarıyla beraber ırkçılığın açıkça sahiplenilmesine karşı tepkiyle geçmişin itibarlı figürlerinin ırkçı taraflarının deşifre edilmesi, heykellerinin indirilmesi furyasının yaşandığına dikkati çekti. OTSA’daki isim tartışmasının da bu furyanın izdüşümü olduğunu kaydeden Gürpınar şu ifadeleri kullandı: “Genel olarak çağımız sembollerle çok yüklü. Bu bakımlardan motivasyonu anlamakla beraber kendi adıma Türkiye tarihçiliğinin üzerinden yükseldiği birikime, geçmişe, köklere sırt çevirmesini anlamlı bulmuyorum. Tarihçiler biraz da köklere bağlılık hissederler. Romantik bir tutku da tarihçiliğin bir tarafı.”

Haberin Devamı

BİNBAŞ: TEHLİKELİ BİR TAVIR

Bonn Üniver- sitesi’nden Doç. Dr. İlker Evrim Binbaş da bu tartışma başladığında yapılan ilk toplantıya katılan isimlerden biri. OTSA üyesi olmayan ancak uygulamayı tasvip etmeyen Binbaş, kişiler üzerinde yapılacak bir tartışmanın daha verimli olacağı kanaatinde. Binbaş tartışmanın çıkış noktasına da itiraz ediyor: “Geçmişte yaşamış bazı karakterlere saldırarak onları kamu ortamından sürmek, bana kültürel ve siyasal açıdan çok tehlikeli bir tavır olarak geliyor. Bu tür isimleri hayatımızdan çıkarıyoruz ama yerine bir şey koyamıyoruz. Bu ciddi bir kültürel değerler boşluğu yaratıyor.” Binbaş, kararın alınış tarzı ve usulune ilişkin olarak da derneğin yeterince aydınlatıcı olmadığını düşünüyor: “Neden bu isimler tartışmaya açıldı, neden Barkan ve Fisher da dahil edildi, neden diğer isimler dahil edilmedi, bunların anlatılması lazım.” Bu tartışmaların uzun dönemde de zararları olacağını belirten Binbaş, “Bu yeni kuşaklar için zarar verici oldu. Doktora yapmaya başlamış bir gence Barkan okumadan Osmanlı tarihçisi olunamayacağını nasıl öğreteceğiz, daha adını yeni sildik. Köprülü ve Barkan’ın bazı yazdıkları bugün aşılabilmiş değil. Barkan’ı okumadan Osmanlı toprak sistemi, Osmanlı zirai hukuku vs’yi çalışmak mümkün değil. Bir yandan yazdıklarımızda kullanıyoruz Barkan’ı, bir yandan ödüllerden ismini siliyoruz. Bu bir çelişki” diyor. Binbaş, bu kararın Türkçe literatürün göz ardı edilmesini ve farklı ülkelerde aynı alanlardaki akademik çalışmaların birbirinden kopmasını hızlandıracağını da düşünüyor.