21.08.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Mektuplar edebiyatçıların, sanatçıların en özel metinleri… Kimi zaman aşk kimi zaman dostluk mektupları yazar olarak tanıdığınız birçok ismin duygu ve düş dünyasına bir adım daha yaklaştırıyor okuru. Hele yıllar sonra saklı kaldığı yerlerden sesini duyuran o sayfalar…
Bu kez başrollerde Simone de Beauvoir ile Jean-Paul Sartre var. “Simone de Beauvoir Sartre’a Mektuplar-I 1930-1939”, Everest etiketiyle Türkçede yayımlandı. Simone de Beauvoir, 1983’te Jean-Paul Sartre’ın ona göndermiş olduğu mektupları yayımlatmış, fakat kendisinin ona yazdıklarını gün ışığına çıkarmaya niyeti olmadığını belli etmişti. Soran dostlarına, bunların ancak ölümünden sonra, bulunursa belki basılabileceğini söylemişti.
Kızı dolapta buldu
Söz konusu mektupları kızı Sylvie Le Bon de Beauvoir, onun vefatının hemen ardından, 1986’da bir dolabın dibinde buldu. Bu kitapta, “Mösyö Sartre”a hitaben yazılmış, çoğu zarfların içinde katlanmış hâlde bekleyen mektuplardan 1930-1939 yıllarına ait yüz kırkı bir araya geliyor. Simone de Beauvoir, en eski hayallerinden birinin, tüm varlığının devasa bir kayıt cihazıyla kaydedilip bir yerlerde saklanması olduğunu sık sık söylerdi. Onun sesini, en kırılgan ve en güçlü tonlamalarıyla duymamızı sağlayan “Sartre’a Mektuplar”, Simone de Beauvoir’ın iç dünyasını tüm çıplaklığıyla ortaya koyarken, hiçbir konuda konuşmaktan çekinmeyen büyük bir 20. YY entelektüelinin sesini ve düşünsel evrenini de bugüne taşıyor.