Kutiman: Bu ilgiyi elbette beklemezdim ama nedenlerini de anlayabiliyorum

İhsan Dindar - Milliyet.com.tr / ihsan.dindar@milliyet.com.tr

Pandemi günleri nasıl geçiyor. Halet-i ruhhiyeniz nasıl?

Aslında herkesin gibi. Herkes nasıl geçiriyorsa ben de öyle yaşıyorum. Öte çok küçük bir topluluk içinde yaşamaktayım. Zamanınım büyük bir bölümünü stüdyomda çalışmakla geçirmekteyim. Pandemi öncesinde de benzer bir rutinim vardı. O açıdan bakıldığında hayatımda çok da değişen bir şey olmadı. Ama evet, çok sıradışı bir zamandayız. Permormans sergilemeye ara verdim ve hayatımdaki daha pek çok şey durdu.

Yanılmıyorsam çöldeki bu stüdyonuz aynız amanda sizin yaşam alanınız. Oraya taşınma hikâyeniz neydi?

Eskiden Tel-Aviv'de yaşıyordum. Ama daha doğal ortamları ve doğanın kendisini seviyorum. Bir tarihte bu yeri ziyaret etmiştim. Bir daha da dönmek istemedim açıkçası. Sonrasında da stüdyomu ve yaşadığı o küçük alanı buraya kurdum. Dokuz yıldır da buradayım. Çöl için sıcak derler ama bazen kent merkezleri çölden daha sıcak olabiliyor. Buradaki yüksek nem sıkıntı tabii.

Pek çok müzisyen hayatlarının belirli bölümlerini bir deniz ya da göl kıyısında geçiriyor. Orman içinde yaşayanı da duydum. Ama çöl pek duyulmuş bir şey değil. Bu tercihinizin nedeni ne?

Aslında bakarsanız bu bir tercih değil. Yaşadığım coğrafyada pek de başka seçeneğim yok. İsrail küçük bir ülke. Deniz kıyısındaki herhangi bir yerde yaşamak da oldukça maliyetli. Bu yüzden seçim yapma konusunda alternatiflerim yoktu. Sadece kentten uzaklaşmam gerekiyordu. İki aylık deneme sürecimden sonra da burada kalmaya karar verdim.

Pandemi döneminde stüdoyadaki geçirdiğiniz zaman belli ki üretkenliğinizi de arttırmış. Önce Guruji şimdi de Majan şarkıları geldi... Anlamını sorarak başlamak istiyorum.

Guruji, Hintçede usta demek. Hindistan'daki müzikal bir geleneğin yansıması aynı zamanda. Herhangi bir enstrumanı bu gurujiler aracılığıyla çalmayı öğreniyorsunuz. Oldukça eski bir gelenek.

Şarkıları dinlediğim de Hint etkisini hissedebiliyoruz. Bu etki, Hindistan'a yaptığınız yolculuğun bir sonucu mu?

Günün birinde Hint enstrumanları öğrenmek gibi bir hayalim vardı. 2017 yılında birkaç ayımı Hindistan'da geçirmiştim. Bu süre boyunca bir guruji eşliğinde Hint vurmalı çalgısı tablayı çalmayı öğrendim. Ülkesinde çok iyi tanınan bir o kadar da iyi eğitim veren bir hocaydı. Günün önemli bir bölümünü birlikte pratik yapmaya ayırıyorduk. Bu benim için unutulmaz bir deneyim oldu ve elbette ki de bu çalışmalarımı etkiledi.

Hint müziği ile İsrail müziği arasında ne gibi benzerlikler veyahut farklılıklar dikkatinizi çekti?

Bence her müziğin bir benzerliği var. Aralarında çok büyük farklar yok. Her coğrafya da kaçınılmaz bir biçimde etrafındaki yerlerin müziğinden etkileniyor ve besleniyor. Hint enstrumanlarının da Batı'ya gittikçe sadece form değiştirdiğini görüyoruz. Hindistan'daki sitar, Türkiye'de bağlamaya dönüyor. Tabaka, darbuka oluyor. Ortadaki tek farklılık bence teknikte söz konusu.

Bu projede tüm enstumanlarda sizin imzanız var. Neden böyle yapmayı tercih ettiniz? Bu bir meydan okuma mı?

Bu sadece işi yapmak istediğim şekildi. Ama evet bir nevi bir meydan okumaydı da diyebiliriz. Aynı zamanda biraz da merak. Yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum. Elbette bu çaldıklarımda virtüöz olduğumu söyleyemem.

Bu Hindistan seyahati ve bu yolculuk sonrasında ortaya çıkan üretimler sizin müzikal yolculuğunuzda köklü değişimlere neden oldu mu?

Gerçekten bilemiyorum. Birbirinden çok farklı yapılarda ve yerlerdeki müzikleri dinliyorum. Bu müziklerin nereden geldiklerinin de bir önemi yok aslında. Özellikle bu internet çağında Türkiye'de yaşayıp Japonya'daki bir müzisyenden ilham almanız pekâlâ mümkün. Yani o yüzden benim de esas yapmaya çalıştığım şey mümkün mertebe farklı müzikleri dinlemek. Bunu yaparken de çok düşünmek yerine akışına bırakmayı tercihe diyorum. En nihayetinde de de kayıt düğmesine basıp ortaya yeni şeyler çıkarıyorum.

Majan'a baktığımızda aynı yolculuğun bir ürünü olduğunu görüyoruz. Majan ne demek ve nasıl bir hikâyesi var?

Majan bu eğitim sırasında insanların birbirine hitap şekliydi. Ben de bundan çok etkilendim ve Guruji'den sonraki şarkıya bu ismi verdim. Zaten ikisi de aynı zamanda kaydedildi.

Peki bundan sonrasında ne olacak? Bu yolculuk nasıl devam edecek?

Hindistan yolculuğum bile bir plan dahilinde değildi. O yüzden bundan sonrasında süreç nasıl işleyecek bir fikrim yok. Şu an için bir techno projesi üzerinde çalışıyorum. Biraz karanlık bir iş olacak. Ama karamsar değil.

Ülkemde sevilen ve şarkıları da pek çok mekânda çalan birisiniz. Türkiye'de bu denli karşılık bulmayı bekliyor muydunuz? Sizi şaşırtı mı bu ilgi?

Bu ilgiyi elbette beklemezdim ama nedenlerini de anlayabiliyorum. Kültürlerimiz arasında pek çok benzerlik var. Müzik de bunlardan biri. Bundan ötürü de büyük mutluluk duyuyorum.

Türkçe müzikle ilgileniyor musunuz? Dinlediğiniz birileri var mı?

İsimleri telaffuz etmede iyi sayılmam ama özellikle 70'li yılların saykodelik Türkçe müziği çok hoşuma gidiyor. Erkin Koray, Selda Bağcan gibi isimler bana ilham oldu. Ancak günümüz müziğin dair şeyler genel manada pek takip etmiyorum. Genelde daha eski şeyleri dinlemeyi yeğliyorum.

Neden?

Bilmem. Sanırım bana daha yakın.

Bu süreçte Melike Şahin ile de ortak bir çalışmaya imza atmıştınız? O süreç nasıl gelişti? Devamı da gelir mi?

İstanbul'da olduğum bir dönemde tanışmıştık. Sonrasında birlikte iş yapmaya karar verdik. Her şeyi internet üzerinden yürüttük.