Herkesler ve sanki hiç kimseler!
Tablolarında figürlerin siyah pantolonları, yakalarında kullandığın detay, şapkaları, at, horoz ve arka planda kalan güneş, sarayın olduğu bir kent, ağızdaki çiçek, parmakta zil, bütün bunların kelimelere dökülmüş halini bizimle paylaşır mısın, kim bu tablolarındakiler?Bu seride dans eden kostümlü delileri görüyoruz. Tiyatro ve gösterilerde giyilen kostümler bir rol kıyafeti ve bu delileri aslında özgürce dans eden ama rol yapmayan bireyler. Ama üzerlerinde rol kıyafeti olarak kostümleri var. Bir ikilem yaratmaya çabalıyorum.Delileri resimlemek istedim çünkü onların vücut dilleri hareketleri benim çizim dünyamla çok bütünleşiyordu. Delilere, deliliğe hep ilgim oldu. Özellikle akıl sağlığı bozulmuş bireylerin (ben özellikle deli demekten hoşlanıyorum) hep normal hayata adapte olmuş rutin hayat yaşayan insanlardan çok daha özgür olduklarını düşünürüm. Bu bireyler topluma karışmakta zorlanıyorlar ve bu olgu benim ilgimi çekiyor. Özgürce hareket ediyor, fikirlerini ve akıllarına geleni özgürce gerçekleştiriyorlar. Vücut dillerinin hep uçlarda olmasının çizimlerimle örtüştüğünü düşündüm.