Düşmansız yaşamak mümkün mü?
10.05.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
“Maymunlar Cehennemi” serisinin yeni halkası “Kingdom of the Planet of the Aps”, maymunlar ve insanlar arasındaki güç savaşını farklı bir zaman dilimine taşıyor.
MÜJDE IŞIL - Fransız yazar Pierre Boulle öyle bir roman yazdı ki 60 senedir maymunların insanlık üzerindeki egemenlik distopyası sinemayı etkilemeye devam ediyor. 1968 tarihli orijinal uyarlamanın finali belleğimizde kazılı. 2000’lerin başında Tim Burton hikâyeyi yeniden ele aldı. Sonrasında maymunların lideri Caesar’ın nasıl isyan çıkardığı, yeni bir üçlemenin konusu oldu. Yıllar içinde öncesi-sonrası derken bugün vizyona giren “Kingdom of the Planet of the Apes/Maymunlar Cehennemi: Yeni Krallık” ile 10 filmlik bir külliyat oluştu.
Wes Ball’un yönettiği ve senaryosunu Josh Friedman’ın yazdığı yeni film, orijinal yapım ile Caesar’lı üçlemenin arasında bir nevi köprü kuruyor. Film, Caesar’ın isyanının yüzyıllar sonrasında geçiyor. İnsanlığın soyu neredeyse tükenme noktasına gelmiş. Maymunlar ise kendi aralarında bölünmüş. Yeni filmin en dikkate değer tarafı da burada. Caesar’ın insanları ötekileştirmeyen öğretileri yüzyıllar boyunca azala azala erimiş. Onun ismini sahiplenen Proximus Caesar tam bir diktatör olarak çıkıyor karşımıza. Hem insanlara düşman hem de klanı dışındaki maymunlara. İnsanlığın yer altına depoladığı bilimsel hazineyi ele geçirmek için türdeşlerini esir alıp ölümüne çalıştırıyor. Noa adlı genç maymunun (ki geleceğin lideri ve yeni serinin başkahramanı olacak muhtemelen) büyüme hikâyesinde filmin bu en zekice bölümü kısaca geçiştiriliyor. William H. Macy’nin canlandırdığı yandaş karakter de… Bunun yerine yol hikâyesi uzatılıyor. Orijinal filmle kurduğu bağı simgeleyen sahil bölümleri ise görsel açıdan çok iyi hazırlanmış. “Maymunlar Cehennemi: Yeni Krallık” yeni bir seriye kapı aralarken Caesar’ın başrolde olduğu önceki serinin neden-sonuç ilişkisindeki derinliğine ulaşamıyor; kadın kahramanı öne çıkarmasına rağmen.
Buzdolabından komedi
Özge Yağız ile Burak Sevinç’in başrolleri paylaştığı “Beyaz Eşya” eskiyen buzdolaplarını yenilemek isteyen bir çiftin başından geçenleri anlatan bir komedi. İki beklenmedik ölüm, bu ölümlerin merkezindeki iki buzdolabının birbirine karıştırılması, farklı sonuçlar doğuruyor.
