14.07.2020 - 10:31 | Son Güncellenme:
İstanbul Modern Sinema, Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında izleyicilerin salonda güven içinde film izleyebilmeleri için bir dizi tedbir ve kurallarla kapılarını yeniden açıyor.
Yeni dönemin ilk programında çağdaş Macar sinemasının usta yönetmenlerinden Ildikó Enyedi’nin filmleri yer alıyor. Usta yönetmen için Türkiye’de ilk kez hazırlanan retrospektif, Türk Tuborg A.Ş.’nin katkıları ve Macar Kültür Merkezi işbirliğiyle gerçekleştiriliyor.
Sinemasında evren ile insan ruhunun esrarlarını çözmeye çalışan yönetmen bilimkurgudan büyüye, Yunan mitolojisinden halk masallarına farklı kaynaklardan beslenerek geleneksel Macar sinemasının sosyal gerçekçi üslubuna karşı ülke sinemasının tarihine yeni bir anlatı ve anlatım getirdi.
Michael Haneke ile başlayan, Krzysztof Kieślowski, Chantal Akerman, François Ozon ve Agnès Varda ile devam eden serinin altıncısı “Ildikó Enyedi Hakkında Her Şey” retrospektifi kapsamında yönetmenin filmografisinden dördü kısa olmak üzere sekiz film gösteriliyor.
Enyedi kimdir?
1955 doğumlu Ildikó Enyedi, Budapeşte’de önce ekonomi, sonra tiyatro ve film akademisinde okudu. 1979 yılından itibaren kısa filmler ve belgeseller çekmeye başladı. İlk uzun metrajı Köstebek (Vakond, 1987) dünya gezegenindeki insanların yaşamlarını anlamaya çalışan bir ajan üzerine fantastik ve romantik bir film. Cannes’da Altın Kamera ödülüne layık görülen ve 20. yüzyılın şekillendirdiği yeni, modern dünyada kaderin cilvesiyle birbirlerinden ayrılan ikiz kız kardeşlerin hikâyesini masalsı bir dilde anlattığı Benim 20. Yüzyılım’ın (Az én XX. Századom, 1989) ardından dört film yaptı: David Bowie’nin Benim 20. Yüzyılım’ın büyüsüne kapılarak uygulayıcı yapımcılık rolünü üstlendiği ve şeytan tarafından yedi sihirli kurşun verilen bir avcının hikâyesini anlatan Büyü Avcısı (Büvös Vadász 1994), 31 Aralık 1999 gecesinde buluşmak için sözleşen madenci bir oğlanla onun yaz aşkı arasında geçen melankolik bir aşk filmi olan Tamás ve Juli (1997) ve Paris polisinin içinden çıkamadığı bir cinayet vakasını çözmek üzere şehre davet ettiği doğaüstü güçlere sahip bir büyücüyü anlatan Büyücü Simon (Simon Mágus, 1999).
Enyedi bu filmden sonra sinema ekranlarına ara verdiği 17 yıllık dönemde Macar televizyonu için çalışmaya başladı, HBO Macaristan için Terápia adlı Macar dizisini çekti, üniversitede sinema dersleri verdi.
2017 yılındaki geri dönüş filmi Beden ve Ruh (Testről és lélekről) ile Berlin’de Altın Ayı’yı kazandı ve Oscar yarışında ülkesi adına aday oldu. Romantizmin pek beklendiği bir yer olmayan mezbahada geçen yine rüyamsı bu aşk hikâyesi, Enyedi’yi daha genç bir kuşakla buluşturdu.
Güvenli bir sinema keyfi
Müze genelinde alınan önlemlere ek olarak, İstanbul Modern Sinema da her gösterim günü sonunda düzenli olarak dezenfekte ediliyor. Her seans sonrası salondaki koltuklar özel dezenfektanlarla siliniyor ve salon havalandırılıyor. Tüm çalışanların sağlık durumu yakından takip ediliyor. Salona sınırlı sayıda (26 kişi) ve sadece maskeli izleyici kabul ediliyor.
Ildikó Enyedi Hakkında Her Şey Programı
BEDEN VE RUH (TESTRÖL ÉS LÉLEKRÖL), 2016
18 Temmuz 16.00
Macaristan
Yönetmen: Ildikó Enyedi
Oyuncular: Géza Morcsányi, Alexandra Borbély, Zoltán Schneider
Beden ve Ruh, içine kapanık bir adam ve kadın arasındaki mistik aşk hikâyesini konu alıyor. Budapeşte yakınlarında bir mezbahada finans müdürü olan Endre, denetime gelen Mária için daha ilk karşılaşmadan itibaren yoğun duygular beslemeye başlar. Ancak hislerini ne kendisine ne de Mária’ya açabilir.Aşırı detaycı ve titiz, bir o kadar da çekingen Mária ile Endre bir süre sonra tesadüfen aynı rüyayı gördüklerini fark eder. Gerçek hayatta dışa vuramadıkları aşkları, her gece buluştukları bu masalsı ortamda derinleşir. Enyedi’nin ara verdiği sinemaya 17 yıl sonra geri dönüş filmi olan ve şiirsel anlatım ile sert gerçekliği ustaca harmanlayan film, 2017’de Berlin Film Festivali’nde büyük ödül Altın Ayı’ya layık görülmüştü.
BÜYÜCÜ SİMON (SIMON MÁGUS), 1999
19 Temmuz 16.00
Macaristan, Fransa
Yönetmen: Ildikó Enyedi
Oyuncular: Péter Andorai, Julie Delarme, Péter Halász
Paris polisi, bir cinayeti aydınlatmaya yardımcı olması için doğa üstü güçlere sahip büyücü Simon’dan yardım ister. Simon, Paris’e adım attığı anda dikkatini çeken genç Jeanne’ı bir türlü aklından çıkaramaz. Cinayeti kolayca çözdükten sonra Paris’te kalmaya devam eder ve Jeanne’ı yeniden bulur. Bu ikili birbirleriyle aynı lisanı konuşamasalar da aralarında bir aşk doğar. Jeanne üç günlüğüne sınavlarına girmek için okula gittiği sırada, Simon’u kendisinin baş rakibi olarak gören Peter hazırlanmakta olduğu yeni bir numaraya Simon’u da dahil ederek onu düelloya davet eder. İldikó Enyedi, bu filminde İncil’de doğa üstü güçleri olduğu anlatılan “Büyücü Simon” (Simon Magus) hikayesini günümüz Parisi’ne uyarlayan fantastik bir drama imza atıyor.
TAMAS VE JULI (TAMÁS ÉS JULI), 1997
16 Temmuz 16.00
Macaristan, Fransa
Yönetmen: Ildikó Enyedi
Oyuncular: Márta Angyal, György Barkó, Csaba Czene
İldikó Enyedi, bu filmini Fransız televizyonu için, on farklı ülkeden yönetmenin katılımıyla gerçekleşen ....’nın Gözünden 2000 yılı (2000 Vu Par) adlı proje kapsamında çekti. Enyedi, farklı yönetmenlerin gözünden 20. yüzyılın getirdiği değişimleri işlemek isteyen bu seriye, madenci Tamas ile utangaç yuva öğretmeni Juli’nin engellerle dolu aşkını perdeye taşıyarak katıldı. Dönemin ulusal ve küresel endişelerini bir kenara bırakarak temelde insanın ihtiyaçlarına odaklanan yönetmen, 1999’u 2000 yılına bağlayan yılbaşı gecesinde buluşmak için sözleşen bu iki sevgilinin kasabadaki barda buluşma öyküsünü anlatıyor. Bir yüzyılın dönümünde biten, masum ama bir o kadar da çetrefil olan bu aşk öyküsü Enyedi’nin kendine has sosyal gerçekçi üslubuyla, büyülü bir görsellikle perdeye taşınıyor.
BENİM XX. YÜZYILIM (AZ ÉN XX. SZÁZADOM), 1989
16 Temmuz, 16.00;
Macaristan, Batı Almanya, Küba
Yönetmen: Ildikó Enyedi
Oyuncular: Dorota Segda, Oleg Yankovskiy, Paulus Manker
19.yüzyılın sonlarında, Budapeşte’de doğan ikiz kardeşler Dóra ve Lili küçük yaşta öksüz kalırlar. Yüzyıl dönümü olan 1900 yılının yılbaşı gecesinde, karlar altında kibrit satmaya çalışırlarken derin bir uykuya dalarlar ve uykularında iki esrarengiz adam tarafından alınarak birbirlerinden ayrılırlar. Yıllar sonra ise birbirlerinden habersiz, aynı trene binerler. Dóra lüks vagonda seyahat eden bir dolandırıcı, Lili ise çeşitli hayvanların da bulunduğu bir vagonda giden feminist bir anarşisttir. Trende tanıştıkları Esrarengiz Bay Z, iki kardeşe de aşık olur ve yüzyıllar arasında fantastik bir yolculuğa çıkarlar. Enyedi’nin, 20. yüzyılın modernitesinin temelini oluşturan Edison, Tesla gibi mucitlerin şekillendirdiği bir dünyada kadınların yerini sorguladığı, rüyayı andıran bir üslupla anlattığı filmi, 1989’da Cannes’da Altın Kamera ödülüne layık görülmüştü.
KISALAR
16 Temmuz ,14.00; 19 Temmuz 14.00
İLK AŞK (ELSÖ SZERELEM), 2008
Macaristan
Yönetmen: Ildikó Enyedi
Oyuncular: Juli Droste, Pálma Pásztor, Anna Kis
Genç kız, daha önce hiç tanışmadığı bir erkekle karanlık ve ıssız bir otoparkta buluşur. İzleyici kendisi için garip, ama kız için hiç de şaşırtıcı olmayan bir durumla karşı karşıyadır. Kız aşık olmuştur, 16 yaşındaki biri için tek önemli şey bu aşktır...
FLÖRT: HİPNOZ (FLİRT: HİPNÓZİS), 1979
Macaristan
İldikó Enyedi, ünlü bir Macar doktor tarafından hipnotize edilir. Daha önceden oraya konumlandırılmış kamera ise bu süreci kaydeder. Enyedi, “Bir yönetmenin, ‘yokluğunda’ da kendisini sinema yoluyla ifade edebileceğini” kanıtlamak için bu filmi yaptığını söyler.
İSTİLA (INVÁZİÓ), 1986
Macaristan
Filmde kurmaca bir ülkenin kurmaca bir şehri ilkel görünümlü bir yaratık ordusu tarafından istila edilir. Onları ışıksız ve ısısız bırakmak için ana güvenlik binası dışında tüm elektrik hatları kapatılır. Ancak şehir çoktan istila edilmiştir. Şehrin sakinleri, büyük kürklü giysiler giyen, modern bir lisan konuşamayan bu yaratık istilasından korunmak için yerin altına saklanırlar.
AVRUPA’DAN AVRUPA’YA / FROM EUROPE INTO EUROPE: SEGMENT 8 (EURÓPÁBÓL EURÓPÁBA), 2004
Macaristan
Bu sıra dışı film, Macaristan’ın Avrupa Birliği’ne girişini belgeliyor. Macar sinemasının öne çıkan on yönetmeninin katılımıyla ortaya çıkan filmde, her yönetmen kendi kültürel mirasının Avrupa’ya neler katacağına ve Avrupa’nın da kendi kültürlerine katkılarından bahsediyor. Filmin İldikó Enyedi’ye ait bölümünde ise toplumun farklı kesim ve mesleklerinden kadınlar ön plana çıkıyor.