Bu reklama kim bakmaz?

Örneği ünlü bir yazar vermişti. Türk filmlerinde, özellikle Karaoğlan serilerinde, inandırıcılığı yok eden müthiş cümlelerin varlığını. Bizans imparatoru, düşmanı Osmanlı padişahına savaş açar. Ve şöyle der; "Şimdi o Osmanlıya öyle bir kahpelik yapacağım ki!" Kendisini peşinen kahpe ilan eden bir düşmandan iyisi var mı? Yok da, öyle bir imparatorda yok.
Sanayi Bakanı Ali Coşkun'un, Çarşı'nın kozmetik ürünü için verdiği çıplak kadın resmini eline alıp, "Milleti yanlış yönlendiriyorlar, kandırıyorlar" cümlesinden sonra doğan tartışmalar bana bu durumu hatırlattı. Çünkü Coşkun'un açıklamasının ardından, siyasi çizgi olarak 'muhafazakâr' bir hat izleyen gazete, Cem Boyner'in sahibi olduğu Çarşı için, "İstismarı savundu" deyiverdi. Yani yapılan kesin istismar. Kanıtlı. E, gazete reklamını, "Bütün dünyada yayınlanan resim bizde de yayınlandı. Reklam derdini estetik açıdan çok iyi anlatıyor" diye savununca da istismarı savunan oluveriyorsunuz. Peşin mahkumiyet. Kahpe imparator! Neyse.
Ali Coşkun elinde tam sayfa gazete ilanıyla bence çok önemli açıklamalar yaptı. Hepsinin sosyolojik değeri var. Çünkü Coşkun, kendi eşinden bu resmi yakınlarındaki üst düzey bürokratların eşlerine göstermelerini istemiş. Eşlerden bazıları da resimden etkilenip, vücutlarının güzelleşmesi için kremden kullanmış. Konuşulan kadınların da muhafazakâr olduğu belli. Demek ki Bakan'ın söylediğinden de reklam etkili. Ama Bakan'ın bu reklama kadınları özendirdiği için mi yoksa çıplaklığından mı kızdığı belli değil. Niyeti tam olarak anlaşılmıyor. Bende özel bir paranoya yok ama önce Zeki Triko'nun hacıların geçtiği havaalanından panosunun kaldırılması, Başbakan'ın gazetecilerden sansür ricası ve Kürşat Tüzmen'in yerel bir gazeteyi parçalaması... Bütün bunlar acı birer tesadüfse de herkesin aynı hisse kapılmalarına neden oluyorlar: AKP'lilerin bir söyledikleri var bir de söylemek istedikleri. Edebi terimle demek gerekirse alt metin okumak şart oluyor...
Çünkü Bakan, eğer ilanların vatandaşı aldatmasından şikayetçiyse, sucuktan başlayıp bankalara kadar uzanan bir dizi reklamı elinde sallaması gerekir. Eğer sorun sadece çıplaklık ve muhfazakâr halimize aykırılığı ise onu da açık açık söylemeli. Daha önce kürtajda da aynı şey yaşandı. Hâlâ kimse AKP'nin gerçekten anne karnındaki bebeğin hakkı için mi yoksa dini gerekçelerle mi kürtaja karşı olduğundan emin değil. Kürtajda bebeğin yaşama hakkı öne çıkarılıyor reklamda ise kadın bedenin istismarı...
Bu küçük örnekler de büyük bir yol ayrımına doğru gittiğimizin bir göstergesi. Birinci şık: AKP'liler, çoğunluğun da kabul edeceği itirazların da samimiler. Bundan bir sorun çıkmaz. İkinci şık: Gerçektende söyledikleriyle murat ettikleri arasında büyük bir açı var. Burdan da çıksa çıksa 'kahpe imparatorlar' çıkar...

POPULER KÜLTÜR