30.10.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
EFNAN ATMACA
EFNAN ATMACA- “Geçici şöhretler mezarlığı” denilen günümüzde hepimiz sanat dahil pek çok alanda insanların vasatta buluşmanın kolaylığına sığındığından şikâyet edip duruyoruz. Kötü örnekler umudumuzu kırsa da gözümüzün önünde anıt gibi duran isimleri unutmamak gerekiyor. İşte onlardan biri ABD’li efsanevi şarkıcı Barbra Streisand. Tam 60 yıl önce daha 18 yaşındayken kariyerinin ilk ücretli gösterisini Greenwich Village’daki Bon Soir adlı küçük bir kulüpte yaptı.
“İkinci el mağazasından aldığım bir yelek ve bugün hâlâ dolabımda sakladığım 1920’lerden kalma ayakkabılarımla kulübe yürürken ‘Bu hayatımda büyük bir değişimin başlangıcı olabilir’ diye düşündüğümü hatırlıyorum” diyor o günü anlatırken. Performansı o kadar başarılı oldu ki Streisand’ın tam da düşündüğü gibi hayatı o gece değişti. Columbia Records’a kadar ulaştı başarısı. Hemen albüm teklif ettiler ona. 4-6 Kasım 1962’de iki gün boyunca performansını kulüpte canlı kaydettiler. Streisand gençti ama ne istediğini biliyordu. Onun derdi bir an evvel şöhrete ulaşmak değil, kalıcı bir yıldız olmaktı. Beğenmedi kalitesini albümün. Bu albüm rafa kalkarken “Barbra Streisand Albümü” aynı repertuarın stüdyo versiyonlarını içeriyordu ve 1964’te “En İyi Albüm” dalında Grammy kazandı. Anlaşılacağı üzere inadı kariyerine zeval vermedi, o inandığı yolda emin adımlarla yürüyerek adını ‘sanat’ tarihine altın harflerle yazdırdı.
Yeniden düzenlendi
Şimdi ise o proje, tam 60 yıl sonra 4 Kasım’da izleyiciyle buluşuyor. Streisand, Martin Erlichman ile Jay Landers tarafından üretilen parçalar, Streisand ve Jochem van der Saag’ın gözetiminde yeniden düzenlendi. “Kulübün akustiği kayıt için tasarlanmamıştı ve enstrümanlardan Streisand’ın vokal mikrofonuna çok fazla sızıntı vardı” diyen van der Saag, kayıtları yeni bir teknolojiyle düzenlediklerini anlatıyor. Streisand ise albümle ilgili yaptığı açıklamalarda şarkıların hayatına bıraktığı izleri anlatıyor. “A Sleepin’ Bee” için “Bu şarkının sözleri bana bir aktris olarak özlemini çektiğim bir oyunun üç perdesini verdi” diyor örneğin. Albümle birlikte kendi yolculuğunu anlattığı bir kitapçık, fotoğraflar, notlar da sunacak dinleyicisine, takipçilerine Streisand.
60.yılda ‘Bon Soir’
Aslında ilk albümünün kaydının yapılmasının 60. yıl dönümünde Barbra Streisand efsanesinin oluşumuna tanık olacağız “Bon Soir”la. Her fırsatta gönlünün ilk önce aktrislikte olduğunu söyleyen sanatçı, müzikal yolculuğunu anlatırkan “Yaptıklarımın çoğu sadece kafamda duyduğum şeylerdi. Duyduklarımı insanlara geçirmek zorundayım. Nasıl ve neden olduğunu açıklayamam. Kafamdan ya da boğazımdan çıkıyor ve sonra, aniden, sadece ... orada” diyor.
Albümün ilk kaydıyla ilgili bir anı anlatıyor sanatçı. “Bon Soir” kaydının başında, Columbia Records’tan David Kapralik’in adını yanlış telaffuz ederek “Strei-zand” dediğini ve kendinin sert bir tavırla araya girerek “Strei-sand” diye düzelttiğini söylüyor. Sonra da “İnsanların hâlâ adımı doğru anlayamamaları benim için en komik şey. Bugün bile, yeni asistanımı düzeltmek zorunda kaldım” diyerek devam ediyor. Streisand geçen 60 yılda hem adını hem de sesini sanatseverlerin akıllarına kazıdı, kim bilir kaç nesil onu tanıyarak büyüdü. Başka bir deyişle Streisand o zor telaffuz edilen adını milyonlarca insana öğretti, birkaç istisna dışında.
Şimdi de “Bon Soir”la da efsanenin başına dönüp kalıcı, uzun ve ilham verici bir kariyerin nasıl şekilleneceğini öğretiyor bize Streisand.