23.05.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
Seray Şahinler - Ayasofya’nın 1700 yıllık geçmişine ışık tutan Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilen müze, dijital deneyim ve fiziki sergileme alanıyla İstanbul’un en görkemli yapılarından olan Ayasofya’nın mimarisini, ihtişamını, inanç ve sanat seyrindeki yerini inceliyor.
Sultanahmet Meydanı’ndaki Defter-i Hakani Nezareti’nde yer alan müzenin üçüncü katında Roma İmparatorluğu Dönemi, ikinci katında Osmanlı Dönemi yeni nesil teknolojinin sunduğu imkânlarla sürükleyici görsel ve işitsel gösterim eşliğinde anlatılıyor. Birinci kat ise büyük bölümü ilk sergilenen eserlerden oluşan fiziki bir sergi alanına sahip.
Müze kapılarını Ayasofya’nın asırlardır süren yolculuğunu dijital deneyim odalarıyla anlatan bölümlerle açıyor. Yapının inşa sürecinden Roma’daki yangın, yıkım ve isyan noktalarına, ardından İstanbul’un Fethi ile Osmanlı’daki yerine kadar bütün serüven dev ekranlardaki animasyonlarla, Selçuk Yöntem’in sesli rehberliği eşliğinde deneyimlenebiliyor.
‘Sarsılmaz o şehir’
Müze Müdürü Murat Bozcu’dan aldığımız bilgiye göre güncellenen “Müze Tarihi Eserler Koleksiyonu” arasında 15. YY’dan kalan Kur’an-ı Kerim ve Kur’an-ı Kerim cüzü, nadide şamdanlar, Hıristiyanlık dinine ait litürjik malzemeler bulunuyor. 1935 yılında Ayasofya kazısından çıkan ‘sütun başlığı’ ilk kez sergilenen ve yapının tarihi için önem atfedilen parçalar arasında yer alıyor. Yine ilk kez görülen eserlerden 6. YY’a ait olduğu tahmin edilen beş satırlı Yazıtlı Tuğra’da “Tanrı o şehrin ortasındadır, sarsılmaz o şehir” ifadesi dikkat çekiyor.
Kronolojik akışla ilerleyen bölümlerde İstanbul’un fethinden sonraki Ayasofya’yı aydınlatan çok sayıda değerli belge var. Fatih Sultan Mehmet’e ait 36 metrelik vakfiye, müzenin en değerli parçalarından biri. Ayasofya’nın İstanbul’un fethinden sonra sanata nasıl yansıdığını buradaki eserler sayesinde görmek mümkün. Sultan Abdülmecid’in emriyle Fossati tarafından restore edilen Ayasofya Camii gravürleri de yeniden basılarak sergide ziyaretçilerle buluşuyor.
Müze haftanın her günü 09.00-22.00 arasında gezilebilir. Bilet yerli ziyaretçiler için 500 TL, turistler için ise 25 euro.