10.04.2012 - 10:46 | Son Güncellenme:
Türk doğal taş sanayiinin vizyonunu, çağdaş tasarımı kullanma yetkinliğini ve ülkemiz mermerlerinin güzelliğini dünyaya tanıtmayı hedefleyen İstanbul ve Ege Maden İhracatçıları Birlikleri, dünyanın en prestijli tasarım etkinliği olan Milano Tasarım Haftası’na damgasını vuracak bir sergiye hazırlanıyor.
17-22 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek “Thus Spoke the Marble: The Journey Alters You” (Ve mermer dedi ki: Yol seni değiştirir) adlı sergide, 6 farklı ülkeden dünyaca ünlü 9 tasarımcının Anadolu mermerleri ile yaptıkları tasarımlar sergilenecek. Türkiye’den Emre Arolat, Can Yalman, Ayşe Birsel (Birsel + Seck) ve serginin küratörlüğünü de üstlenen Demirden Design'ın tasarımlarının bulunacağı sergide, dünyanın önde gelen tasarımcıları İspanyol ikili El Ultimo Grito, Richard Hutten, Werner Aisslinger, Alfredo Häberli ve James Irvine de eserleriyle yer alıyor.
Sergi Milano’dan sonra İstanbul ve diğer dünya şehirlerini gezecek
Milano’dan sonra İstanbul ve diğer dünya şehirlerini gezecek sergi kapsamında, Türk ve yabancı tasarımcılardan Anadolu mermerinin, mimarinin farklı platformlarında yenilikçi kullanımına referans oluşturacak eserler tasarlamaları istendi. Sanatçılar hayat yolculuğunda yaşadığımız duygusal süreçleri tasarımlarıyla görselleştirdi. Mermerin “hikâye anlatıcı” rolünü üstlendiği sergi, Milano sonrasında ise 2014 yılına kadar, başta İstanbul olmak üzere diğer dünya şehirlerinde de adından söz ettirecek. Serginin küratörlüğünü, kurumsal kimlik ve mekân tasarımını İstanbullu tasarım stüdyosu Demirden Design yapıyor.
Her eser eşsiz bir yolculuk hikayesi…
Sergilenecek olan eserlerin her biri eşsiz bir hikâye anlatıyor: Örneğin, Berlin’de yaşayan mimar ve tasarımcı Werner Aisslinger’a ait ‘Mermer Kameriye’… Bu eser, floral formların mermer ile tekrar yorumlanması ile alternatif bir gizli bahçe ortamını oluşturuyor. Tanınmış Hollandalı tasarımcı Richard Hutten, ziyaretçileri, düş gücünden hareketle yaşamı yeniden yorumlayan polikromik mermerlerle kaplanarak yaratılmış sanat eserinin içerisinde gezinti yapmaya davet ediyor. İspanyol ikili El Ultimo Grito’nun (Rosario Hurtado ve Roberto Feo) tasarımı ise ziyaretçilerin hafif eğimli mermer üzerinde oturabileceği, uzanabileceği bir topoğrafya yaratarak, herhangi bir ufuk sınırı tanımlamadan bir peyzaj oluşturuyor.
Aralarında Emre Arolat, Can Yalman, Ayşe Birsel’in de bulunduğu önde gelen 9 tasarımcısının oluşturduğu bu eserler, sergi ismini referans alan patikalarla birbirine bağlanarak sergilenecek. Bu şekilde serginin ilettiği içsel yolculuk metaforu temsil edilecek. Çerçevesi büyük ölçüde bu içsel yüzleşme ve deneyselliğe odaklanan bu sergi, ünlü tasarımcılar Alfredo Häberli ve James Irvine’in eserleri ile tamamlanıyor.
Serginin mekânı, Zona Tortona’nın ‘tapınağı’ Superstudio Più
Milano Tasarım Haftası’nda, şehir merkezindeki Zona Tortona’nın sokaklarında gerçekleştirilen etkinlikler öne çıkıyor. Thus Spoke the Marble Sergisi’nin mekânı ise Zona Tortona’nın tapınağı haline gelen Superstudio Più Binası. Sergi, Superstudio Più Binası’nın Sanat Bahçesi’nde, 900 metrekarelik açık alanda dokuz platform üzerinde yapılandırılmış büyüleyici bir alanda ziyaretçileri karşılayacak.
İstanbul ve Ege Maden İhracatçı Birlikleri, bu sergi ile Türkiye’nin mermer ve doğal taş için güçlü bir üretim merkezi olmasının yanında, aynı zamanda tasarım ve inovasyona verdiği önemi vurgulamayı ve uluslararası pazarlarda imajının daha üst seviyelere çıkarılmasına katkıda bulunmayı hedefliyor.