20.12.2013 - 10:48 | Son Güncellenme:
2013’in ilk yarısında yüzde 6,8 oranında büyüyen inşaat sektörü, 2014’e dev projeler ve kentsel dönüşüm gibi fırsatların yanı sıra dış pazar kaynaklı risklerle giriyor.
Küresel krizin hâlâ kendini hissettirdiği, Avrupa'da birçok ülkede durgunluğun devam ettiği bir dönemde Türkiye ekonomisi, 15 çeyrektir büyümesini sürdürüyor. Yılın dörtte birini ifade eden çeyrek dönemler, büyüme rakamlarında yıllık oranlardan daha belirleyici göstergeler olarak değerlendiriliyor. Böylelikle ekonominin yıl içindeki dalgalanması daha yakından takip edilmiş oluyor. Ekonominin 15 çeyrek dönemdir büyümesi, 2009 yılının son çeyreğinden, 2013 yılının üçüncü çeyreğine kadar büyümenin sürdüğünü gösteriyor. Yakın zaman içinde açıklanması beklenen üçüncü çeyrekte de bu seyrin bozulmayacağı tahmin ediliyor.
Yıllara göre büyümeye göz attığımızda ise Türkiye ekonomisi 2010 yılında yüzde 8,9, 2011'de yüzde 8,8, 2012'de yüzde 2,2 büyümüştü. Büyüme oranları, 2013 yılının ilk iki çeyreğinde ise yüzde 2,9 ve 4,4 oldu. IMF'nin tahminlerine göre 2013 yılında Türkiye'nin yüzde 3,8 oranında büyümesi bekleniyor. Peki, ekonomi böyleyken inşaat sektörü nasıl bir seyir izliyor? Başta gayrimenkul ve konut olmak üzere 200 civarında alt sektörü tetikleyen inşaat sektörü, her zaman Türkiye ekonomisinin lokomotifi oldu. İnşaat sektörünün büyüdüğü yıllarda ekonomi de büyüdü.
Ancak, ekonominin büyüme oranından daha hızlı büyüyen inşaat sektörü, ekonomi küçülürken ise daha hızlı bir tempoyla küçülen bir yapıya sahip. 2011'de sektörün yüzde 11,5 gibi yüksek oranda büyümesinin ardından, 2012'de yüzde 0,6'ya düşmesi (o yıl ekonomik büyüme yüzde 2,2 olmuştu) de inşaattaki bu kuralın göstergesi.
Sektörün 2013 performansı ise yine ekonomik büyümenin üstünde gerçekleşti ve ilk iki çeyrekte yüzde 5,9 ve 7,6 oranlarını yakaladı. 2013'ün son ayına girdiğimiz bugünlerde, gözler 2014'e çevrildi bile...
Özel sektör yatırımları gerilerken kamu yatırımları arttı
2014 yılı beklentilerine geçmeden önce, 2013'teki büyümenin dinamiklerine değinmekte fayda var. Rakamlar, 2013 yılında inşaat sektöründeki büyümenin kamu ağırlıklı olduğunu gösteriyor. Yılın ikinci çeyreğinde özel sektör yatırım harcamaları yüzde 2 oranında gerilerken, devletin bina ve altyapı inşaatlarına yaptığı harcamalarda yüzde 37,7 oranında artış yaşandı. Yine aynı dönemde kamu sektörü inşaat yatırımları, yüzde 54,9 gibi yüksek bir oranda arttı. Kamu yatırımlarının yükselmesinde, ara vermeden devam eden TOKİ projeleri de etkili oldu.
Ülkemizi dünyada başarıyla temsil eden yurtdışı müteahhitlik firmalarının üstlendiği projelerin de inşaat sektörünün büyümesinde büyük katkısı var. 2012 yılında 27,2 milyar dolarlık proje üstlenen yurtdışı müteahhitlik sektörü, 2013'ün ilk yarısındaki proje tutarını yüzde 70 oranında artırdı. Bu trendin devam etmesi halinde 2013 sonunda yurtdışında üstlenilen yeni iş tutarının 30 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
2013 yılında konut satışları da artmaya devam etti. 2011'de 708 bin 275, 2012'de 701 bin 621 olan konut satışları, 2013'ün birinci çeyreğinde 158 bin 318, ikinci çeyrekte 295 bin, üçüncü çeyrekte ise 293 bin 318'u buldu. Böylelikle yılın ilk 9 ayında satılan konut sayısı 750 bine yaklaşarak şimdiden 2012'yi geçmiş oldu.
Türkiye'nin 2014'te küresel ekonominin üstünde büyümesi bekleniyor
Dünyadaki bütün piyasalar gibi, Türkiye ekonomisi ve elbette inşaat sektörü de 2014 yılı beklentileri için küresel ekonomiye dikkat kesilmiş durumda. IMF'nin tahminlerine göre ABD ekonomisinin 2013 sonunda yüzde 1,6 oranında büyümeye ulaşması, 2014'te bu oranı 2,6'ya çıkarması bekleniyor. Euro Bölgesi ise yine IMF'ye göre 2013'te yüzde 0,4 daralacak, 2014 yılında da yüzde 1 büyüyecek. IMF'nin Türkiye tahminleri ise dünya ortalamasının üstünde. Türkiye ekonomisinin 2013 sonunda yüzde 3,8 büyümesini öngören IMF'ye göre 2014 büyümesi yüzde 3,5 oranında gerçekleşecek.
İnşaat sektörü 2014'te istikrar bekliyor
İnşaat sektörünün 2014 yılına baktığımızda ise sadece dış kaynaklı değil, iç kaynaklı bazı risklerden dolayı sektörde büyüme rakamı tahminlerinden ziyade, istikrar vurgusu yapıyor. Görüştüğümüz sektör yetkilileri, öne çıkan riskleri genel olarak şöyle sıralıyor: Küresel krizin olumsuz etkileri, piyasaların ABD ve FED kaynaklı mesajlar ile dalgalanması olasılığı, bölge ülkelerdeki siyasal belirsizlik, ülke içinde ise yerel seçimlerden dolayı mali disiplinin sekteye uğraması ve cari açık riski. Yine sektör yetkilileri, inşaatta büyümenin devam etmesi için şu önerilerde bulunuyor: Siyasi istikrarı korumak, kamu yatırımlarının hız kesmeden devam etmesi, özel sektörün yatırıma teşvik edilmesi, uzun vadeli tasarrufları özendirecek ve bankaların reel sektöre desteğini artıracak önlemlerin alınması.
İnşaat sektörü, dinamik yapısıyla her zaman fırsatları da içinde barındırır. Sektörü 2014 yılında bekleyen fırsatlar hiç de azımsanacak gibi değil. Yıl içinde başlayacak dev altyapı projeleri ve Kentsel Dönüşüm, en büyük fırsatlar arasında. Uzmanlar, yeni yılda kentsel dönüşümle birlikte Mütekabiliyet Yasasının, gayrimenkul piyasasının lokomotifi olacağının altını çiziyor. Öyle görünüyor ki inşaat sektörü, 2014 yılında da iç dinamikleriyle büyümeye ve ekonominin lokomotifi olmayı sürdürecek.