31.08.2015 - 14:40 | Son Güncellenme:
Reklamcılık ya da halkla ilişkiler gibi yaratıcı sektörlerde renk tercihinde alternatifleriniz daha fazladır ancak diğer sektörler için aynısını söylemek mümkün değil. Bu yüzden görüşmeye gitmeden önce şirketin kurum kültürü hakkında biraz dedektiflik yapmanız iyi olabilir. Varsa daha önce o şirkette çalışan bir arkadaşınıza danışabilir ya da bir işe alım uzmandan öneri alabilirsiniz.
Ciddi duruşuna sığınarak siyah renge bürünürseniz bir cenazeye gider gibi ya da çoklu renklerin enerji verici gücüne inanıp bir palyaço gibi görünebilirsiniz. Tabii ki aradığınız işe göre renk tercihleriniz değişiklik gösterecektir ancak uzmanlar bazı renklerin hiçbir iş ortamında kullanılmaması gerektiği konusunda hemfikir!
Yanlış bir izlenim bırakmamak için “asla” listemize bir göz atın.
“Portakal” orda kal!
Portakalı çok seviyor olabilirsiniz ancak turuncudan uzak durun! Gazeteci ve Yazar Ben Parr, “İnsanların Dikkatini Çekme Bilimi” isimli kitabında insanların belirli seslere, yerlere ve renklere otomatik bir tepki verdiğini açıklıyor. Parr, turuncu rengi “en güven vermeyen renk” olarak belirtiyor. İlk bakışta güven eksikliği ise potansiyel bir çalışan olarak istediğiniz son şey olsa gerek. Harris Interactive Araştırma Şirketi’nin CareerBuilder için gerçekleştirdiği anketin sonuçlarında, işverenlerin yüzde 25'inin turuncu rengi adaylar üzerinde görmek istemedikleri ortaya çıkıyor ve onlara göre bu görüntü kesinlikle “profesyonellik dışı” bir imaj çiziyor.
Sana “Kırmızı” çok yakışıyor
Görüşmeye giderken en sevdiğiniz kırmızı elbisenizi giymek istiyorsanız tekrar düşünün. Çünkü kırmızı riskli renklerden biridir; kesin bir dille söylemek gerekirse kırmızı giydiğinizde insanlar ya size bayılır ya da sizden nefret ederler. Parlak renkler çok güçlü duygular uyandırır ve iş görüşmelerinde genellikle olumlu karşılanmaz. Aslında mülakatlara giderken yapacağınız en iyi tercih net görülebilir ve çok dikkat çeken renklerden uzak durmak olacaktır.
“Kahverengi” yoktur dengi
Kahverengi en emniyetli renk olarak bilinir fakat birçok işe alım uzmanı ne yazık ki aynı görüşte değil. Çünkü kahverenginin haddinden fazla risksiz olduğu düşünülüyor. Güvenilirlik ve konforla ilişkilendirilen kahverengi, işlerin hızlı tempoyla sürdürüldüğü bir şirkette negatif bir algı yaratabilir. İnsan beyninde yarattığı “eski moda” imajı yüzünden kahverengi, yeniliklere direnç gösteren, değişime kapalı ve risk almayan kişilerle bağdaştırılır. Yani sevimli bir ayıcık ya da bir köpek yavrusu gibi görünmek yerine lacivert gibi kuvvetli bir rengi tercih ederek sizi seçmelerini sağlayabilirsiniz.
Melike Çetinsaraç