Hamsi temizlemek eziyet olmaktan çıkacak! Tuzlu suda bekletmek şartmış, bir çırpıda bitirinKaradeniz mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden hamsi, neredeyse birçok yemeğin içerisinde yer alır. Ancak diğer balıklara göre küçük yapıda olduğu için temizliği bir hayli uğraştırıcıdır. Yedikçe yediren bu balık çeşidini tüketmek isteyenler, temizlik aşamalarını merak ediyor. İşte hamsiyi bir çırpıda kılçığından arındırmanın yolu.
Eğirdir Gölü'nde ekokırım! 4 balık türü yok oldu, 6 tür tehdit altındaTürkiye Tabiatını Koruma Derneği bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü'ne 1970'lerde bırakılan istilacı balık türleri nedeniyle göldeki 10 doğal türden 4'ünü tamamen yok olduğunu, 6'sının da ciddi tehlike altında bulunduğunu açıkladı. Kesici, kavinne, eğrez, sıraz ve gökçe balıklarının yok olduğu süreci 'ekokırım' diye nitelendirdi.
Mehmetçik'in bulduğu balık türü bilim adamlarını şaşırttıDünyanın en büyük tuzlu ve sodalı gölü olan Van Gölü'nde inci kefali dışında sadece mikrobiyalitteki tatlı suda yaşayan ve jandarma su altı timinin dalış sırasında fark ettiği 5-6 santimetre boyundaki yeni balık türü, araştırmacıları şaşırttı. Van Gölü'nde 13 metre yükseklikteki bir mikrobiyalitin içerisinde yaşayan ve geçen ay İl Jandarma Komutanlığı Su Altı Timi'nin dalış sırasında rastladığı balığın türünün belirlenmesi için çalışma başlatıldı.Van Gölü'nde yaşayan inci kefali dışında ilk kez rastlanan siyah benekli sarı renkli balık türünün habitat alanları, popülasyonu ve beslenme koşullarının belirlenmesi için Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) tarafından 6 kişilik uzman ekip oluşturuldu.Aralarında YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fazıl Şen ve Kastamonu Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Elp'in de bulunduğu ekip, mikrobiyalitin içerisindeki tatlı suda yaşayan balık türünün diğer özelliklerinin ortaya çıkarılması için Su Altı Timi ile Van Gölü'ne dalış gerçekleştirdi.Laboratuvarda incelemek üzere su yüzeyi, mikrobiyalit ve balıktan numuneler alan ekip, balığın mikrobiyalit dışına çıkmayarak içerideki dar alanda yaşamını sürmesinin şaşırtıcı olduğunu belirtti.
61 yeni tür, Akdeniz'i işgal ettiİKLİM değişikliği nedeniyle Kızıldeniz'den Akdeniz'e geçen 61 balık türü tespit edildi. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu, Akdeniz'deki egzotik göçlerin, hem Atlas Okyanusu'ndan hem Kızıldeniz'den gerçekleştiğini söyledi. Akdeniz'e yeni giren türler olduğunu belirten Doç. Dr. Gökoğlu, en son yakaladıkları balon balığı türünün hem Atlantik hem Pasifik'te bulunduğunu kaydetti. Balon balığının Türkiye kıyılarında önce İskenderun'da ardından Antalya Körfezi'nde ortaya çıktığını anlatan Doç. Dr. Gökoğlu, Göçlerin ekolojik, avcılık, turizm ve çevre açısından etkileri var. Ekolojik anlamda dışarıdan gelen her balık diğerlerinin besinine ortak oluyor. Güçlü ise diğerlerini itekliyor. Yeni tür baskın hale geliyor. Doğu Akdeniz, özellikle Süveyş Kanalı aracılığıyla göçlerin en fazla yaşandığı yer. Şu ana kadar 61 türün Antalya Körfezi'nde kaydı var. Bu tür sayısı İsrail, Mısır ve Lübnan kıyılarında 100'ü geçti. İskenderun Körfezi'nde sayı 80'i buldu diye konuştu. AVLANAN BALIKLARIN YÜZDE 30'U KIZILDENİZ ORİJİNLİ Doç. Dr. Gökoğlu, balıkçıların avlarında, yüzde 30 oranında Kızıldeniz orijinli balık yakaladığını söyledi. Gökoğlu, ayrıca Türkiye kıyılarında bulunan 5 tür barbun balığından 3'ünün Kızıldeniz orijinli olduğunu, bu 3 türün çok baskın hale geldiğini, kıyılarda sürüler halinde gezdiğini belirtti. EKONOMİK DEĞERİ YOK Akdeniz'in, biyolojik çeşitlilik açısından değiştiğini gördüklerine de dikkat çeken Doç. Dr. Gökoğlu, bu türlerin ekonomik olmadığını ve tüketilmediğini vurguladı. Gökoğlu, Bu balıklar, balıkçının ağına yakalandığında balıkçıya zaman kaybettiriyor. Balıkçılık operasyonlarını güçleştiriyor. Balon balığı gibi balıklar balıkçılık av araçlarına zarar veriyor. Misinayı kestiği halde yine de balıkları yemeye devam ediyor. Balıkçıya ekstra bir iş gücü çıkartıyor. Turizm açısından bakıldığında da bir denizanasının kıyılarda olması durumu olumsuz etkiliyor" dedi.