Gündem‘Yüksekte olduğu için yıldırım çarptı’

‘Yüksekte olduğu için yıldırım çarptı’

12.04.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Dünyaca ünlü başarılı foto muhabiri Kerim Ökten’in ölümü yıldırımdan korunma yöntemlerini tekrar gündeme taşıdı. Prof. Dr. Özcan Kalenderli ‘Kendimizden yüksek bir cisim bulmalıyız’ dedi

‘Yüksekte olduğu için yıldırım çarptı’

Türkiye’nin en başarılı foto muhabirlerinden Avrupa Basın Fotoğrafı Ajansı’nın (EPA) Türkiye temsilcisi foto muhabiri Kerim Ökten’in, kullandığı motosiklete yıldırım düşmesi sonucu hayatını kaybetmesi yıldırımdan korunma yöntemlerinin tekrar gündeme taşıdı. Yıldırımın, 42 yaşındaki Ökten’e bluetooth kulaklığının etkisiyle isabet ettiği öne sürülürken,
İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özcan Kalenderli, Ökten’e muhtemelen çevresindeki en yüksek noktada olması nedeniyle yıldırım isabet ettiğini belirterek, “Bulunduğu alanda bir kamyon veya ondan daha yüksekte herhangi bir cisim olsaydı yıldırım o noktaya düşerdi” dedi. Kalenderli, “Bluetooth kulaklık, cep telefonu, bozuk para, anahtarlık gibi metallerin yıldırımı başlatma veya çekme gibi bir etkisi yok” dedi.
AKUT kurucu üyesi Memet Tanrısever ise metal yapılardan uzak durulması gerektiğini söylüyor. Tanrısever, “Arabalar ve otobüsler, elektrik akımını içeriye iletmez. Eğer Kerim Ökten bir arabada seyahat ediyor olsaydı yıldırıma maruz kalmayacaktı” şeklinde konuştu.
Kalenderli ve Tanrısever, yıldırım çarpmalarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

‘Telefon yıldırım çekmez’
İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özcan Kalenderli, olay sırasında Ökten’in bulunduğu bölgenin en yüksek noktada olduğunu söyleyerek şunları söyledi: “Yıldırım yüklenmiş bulutun hareketi bazen bize doğru olabilir, bazen bizden uzaklaşabilir. Bulut kütlesinin en yakınına gelen nesne bulutun yıldırım yükünü boşaltacağı yer olur. Bu ağaç, ev, kule ve insan olabilir. Bulutla yer arası yaklaşık 2-3 kilometredir. Bu mesafede zik zak hareketleri çizerek akım hareket eder ve son 100-150 metrede nereye düşeceğine karar verir.

‘Motosiklet riskli’
Bu olayda arkadaşımız, bulunduğu bölge itibariyle belli ki en yüksek noktada. Çevresinde ağaç, direk, otobüs, otomobil vb. nesneler olsaydı yıldırım buralara yönelecek ve kendisi bundan hiç etkilenmeden devam edecekti. Taşıtlar ve binalar çoğunlukla metal gövdeli yapılardır. Yıldırım çarptığında arabanın veya otobüsün gövdesinden akar, böylece içindekiler etkilenmez.
Motosiklet ve bisiklet gibi böyle bir korunağı olmayan taşıtlarda yolculuk edenler için durum risklidir. Çünkü akım kendi üzerlerinden akar. Kasların kasılıp kalbin durmasına ya da nefesin kesilmesine neden olur. Binlerce amper mertebesinde akımlardan söz ediyoruz. Bluetooth kulaklık, cep telefonu, bozuk para, anahtarlık gibi metaller ne yıldırımı başlatır ne de yıldırımı çeker. Arkadaşımızın kulağıyla kasığı arasındaki yanığın nedeni ise yıldırım akımının motorsiklet üzerinden toprağa erişmesiyle ilgili.
Korunmak için gök gürültülü ve yıldırımlı havalarda, açıklık alanlarda bulunmamak lazım. Seyahat ediyorsak kapalı taşıtlar tercih etmeliyiz. Kendimizden yüksek bir cisim bulmalı ve dikkatli olmalıyız.”

Haberin Devamı

‘Arabalar akımı içeriye iletmez’

AKUT kurucu üyesi Memet Tanrısever, arabalar ve otobüslerin elektrik akımını içeriye iletmeyeceğinin üstünde durdu. Tanrısever, “İnsana doğrudan yıldırım çarpması çok yüksek bir ihtimal değil. Ancak yaşandığında büyük oranda can kaybıyla sonuçlanıyor. Açık alanlarda tek tük sıralanan ağaçların altı yıldırım için riskli bölgelerdir. Yıldırımın düştüğü yerde toprak ıslaksa ve kişi de o ıslak bölgedeyse yıldırımdan etkilenir. Bu özellikle doğa sporlarıyla ilgilenenler için önemlidir. Bu tarz durumlarda bir çanta ya da herhangi bir nesne yere koyulur ve onun üzerine çıkılır. Metal yapılardan uzak durulmalı ya da metalleri uzak tutmalı. Doğada çalışan insanlar için bunlar hayati önem taşır. Arabalar ve otobüsler, elektrik akımını içeriye iletmez. Eğer Kerim Ökten bir arabada seyahat ediyor olsaydı yıldırıma maruz kalmayacaktı” yorumunda bulundu.