01.12.2021 - 12:37 | Son Güncellenme:
Ali AKSOYER- Hasan YILDIRIM- İhsan DÖRTKARDEŞ/DHA
İstanbul, Esenyurt TEM Otoyolu Haramidere bağlantı yolunda 11 Ekim 2021 tarihinde lüks bir aracı söndüren itfaiye ekipleri aracı söndürdükten sonra içinde kan izleri gördüğünde polis harekete geçerek soruşturma başlatılmıştı. Polis lüks otomobilin sahibi Nuri Yıldız'ın evine gittiğinde eşi Esra Yıldız (38)'ın boğazı kesilerek öldürüldüğünü görmüştü. Olayla ilgili yürütülen soruşturmada polis, Nuri Yıldız'ı aramaya başlarken, 14 Ekim 2021 tarihinde Beylikdüzü, Dereağzı Mahallesi, Gaziler Caddesi ile Vilda Sokak arasında bulunan boş arazide bir erkek cesedi bulunmuştu. Yapılan incelemede başından tabancayla vurularak öldürülen cesedin Nuri Yıldız'a ait olduğu belirlenmişti.
CİNAYETLERİN TÜM DETAYLARINA ULAŞILDI
Cinayet Büro Amirliği tarafından olayla ilgili yürütülen soruşturmada cinayetlerin nasıl işlendiği yönündeki ayrıntılara ulaşıldı. Polis soruşturmasına göre olayın olduğu gece saat 21.21'deEsra Yıldız, Beyoğlu'nda bulunan otellerinden ayrılarak bir taksiye binerek evine doğru hareket etti. Aynı otelden 21.53' te lüks cipine binerek ayrılan Nuri Yıldız'ın Okmeydanı kavşağından E-5 karayoluna bağlandığı ve Avcılar yönüne doğru hareket ettiği tespit edildi. Nuri Yıldız'ın kullandığı otomobilin Bahçelievler'de yol kenarında durarak dörtlü lambalarını yakarak beklemeye başladığı görüldü. Bir süre sonra arkadan gelen bir araçtan inen iki şüphelinin, Nuri Yıldız'ın otomobiline bindiği ardından otomobilin hareket ettiği tespit edildi.
3 KİŞİ TUTUKLANDI
Yıldız çiftinin öldürülmesi ile ilgili olarak adliyeye sevk edilen 7 kişiden 3'ü tutuklanarak cezaevine sevk edildi. 4 kişi hakkında da adli kontrol ile serbest kalmalarına karar verildi.
İLK CİNAYET BURADA İŞLENDİ
Polisin yaptığı çalışmada daha sonra kamera görüntülerine giren aracın ön camında bulunan mermi izinin Nuri Yıldız'ın buluşmanın hemen ardından öldürüldüğü tespit edildi. Kamera görüntülerinden takip edilen Nuri Yıldız'ın da içinde bulunduğu otomobilin Gürpınar'a gittiği ardından Beylikdüzü'ne geldiği tespit edildi. Şüphelilerin burada Nuri Yıldız'ın cesedini bir ağacın altına bıraktıktan sonra olayda kullandıkları silahı bir çalılığın içine atarak yollarına devam ettikleri tespit edildi.
İKİNCİ CİNAYETİ İŞLEMEYE LÜKS CİPLE GİTMİŞLER
Polis dosyasına göre şüpheliler ardından Avcılar'a Nuri Yıldız'ın evine doğru hareket etti. Nuri Yıldız'ın otomobilini bir sokak arkaya park eden şüphelilerin eve yöneldikleri ve zili çalarak kapıyı açtırdıkları tespit edildi. Esra Yıldız'ın normalde kapıyı tanımadığı kimseye açmadığı öğrenilirken, eve girmeden önce Nuri Yıldız'ın telefonuyla Esra Yıldız'ın telefonu arasında kısa bir görüşme gerçekleştiği belirlendi.
10 DAKİKA İÇİNDE CİNAYETİ İŞLEMİŞLER
Eve girerken güvenlik kameraları tarafından görüntülenen şüphelilerin içerde yaklaşık 10 dakika kaldıktan sonra aceleyle binayı terk ettikleri görüldü. Polis dosyasına göre şüphelilerin bu süre içinde cinayeti işledikleri Esra Yıldız'ı boğazını kesip vücudundan defalarca bıçakladıkları tespit edildi.
DAHA SONRA OTOMOBİLİ YAKMIŞLAR
Kamera kayıtlarına göre yine Nuri Yıldız'ın lüks aracıyla hareket eden şüphelilerin Avcılar'dan Haramidere istikametine doğru hareket ettikleri, bir süre sonra durarak aracı ateş verdikleri tespit edildi.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Cinayet Büro Amirliğinde 3 gün boyunca sorgulanan şüphelilerin cinayet işledikleri iddialarını kabul etmedikleri tespit edildi. Şüphelilerden Ferhat Y.'nin Nuri Yıldız'la ortaklık için 600 bin lira para verdiğini ancak bu ortaklığın gerçekleşmediğini söylediği öğrenildi. Şüpheliler arasında bulunan Muhyettin Y.'nin de bir süre önce cezaevinden çıktığı belirlendi. Polis dosyasına göre cinayetleri Ferhat Y. ile Muhyettin Y işlerken onları Nuri Yıldız'la buluşmaya getiren kişinin ise Aleyna Y. olduğu belirlendi.
Poliste işlemleri tamamlanan şüpheliler Fahri Y.(58), Zübeyde Y.(65), Songül Y.(37), Mühyettin Y.(35), Ferhat Y.(27), Berfin Y.(26), Aleyna Y.(20) adliyeye sevk edildi.
ÖLDÜRÜLEN KADININ ANNESİ: KIZIMIN KATİLLERİ, CENAZEME GELİP BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ
Esra Yıldız’ın annesi Yasemen Dallı, çifte cinayeti damadının yakınlarının işlediğinin kabullenmesinin kendileri için çok zor olduğunu belirterek, "Cenazemde, yanıma gelmişler, başsağlığı dilemişler. En ağır cezanın onlara verilmesini istiyorum" dedi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Cinayet Büro ekipleri, 50 gün süren araştırması sonucu Esra Yıldız’ın Avcılar’daki evinde boğazı kesilerek, aynı gün aracı yakılmış halde bulunan eşi Nurettin Yıldız’ın 3 gün sonra tabanca ile öldürülmüş halde bulunması olayını aydınlattı. Polis, uzun süren araştırma ve soruşturma, güvenlik kayıtlarının incelenmesi sonucu çifte cinayete ilişkin Nurettin Yıldız’ın 7 yakını adliyeye sevk edildi.
"BENİM YAVRUM KARA TOPRAKTAYSA ONLAR DA ZİNDANLARDA ÇÜRÜSÜNLER"
Kızının öldürülmesi ile perişan olan Esra Yıldız’ın annesi Yasemen Dallı, cinayeti damadı tarafından kimliğini bilemediği kişiler tarafından işlendiğine dair düşüncesi bulunduğunu belirtirken, açıklanan sonucu yine de kabullenmesinin zor olduğunu söyledi. Yasemen Dallı şöyle dedi: "Bunlara insan diyemiyorum. Çünkü; insanlara hakaret olur. Hiçbir şey olmamış gibi benim cenazeme; kardeşlerinin cenazelerine geliyorlar. Tek bir şey diliyorum; Hepsi, benim evladımın kanında boğulsun. Üç günden bu yana benim tansiyonum düşmüyor bu üzüntü, sıkıntı içerisinde. Ben yavruma her gün giderken onlar dışarıda geziyorlardı. Ben yavrumun başında ağlarken onlar sokakta geziyorlardı. Sonuçta tek şey istiyorum; Kadına destek olalım, şiddete dur diyelim. Kadına şiddete hayır diyelim. Çünkü benim evladım bunu hak etmiyordu. Sonuçta bir para, menfaat kalmıyordu. Nurettin’in kendi çocukları var. Onların hissesi daha çok. Benim evladım boşa öldürüldü. Sebepsiz öldürüldü. Sadece Yıldız soyadını taşıdığı için öldürüldü. Evet cenazeye de gelmişler, benim cenazemde ve benim yanıma gelmişler, başsağlığı dilemişler. Benim yavrumu öldürmüşler ve bana geliyorlar. Kesinlikle adaletin yerini bulmasını istiyorum. Kesinlikle müebbet istiyorum. Başka bir şey istemiyorum. Benim yavrum kara topraktaysa onlar da zindanlarda çürüsünler sadece bunu istiyorum."
"ADALETE GÜVENİYORUM"
Anne Dallı, çifte cinayeti damadının yakınlarının işlediğini kabullenmenin kendileri için çok zor olduğunu vurgularken, "Tarifi mümkün değil bunu anlatmak. Çünkü ben bir anneyim benim yavrum bir soyadı uğruna öldürüldü. Evladımın onların ne parasına, ne puluna ihtiyacı yoktu. Gerçekten yoktu. Benim evladım sadece orada çok çalıştı, evine, ailesine sahip çıktı. O kadar karı-koca elbirliği verdiler ki orayı ayakta tutabilmek için pandemiydi, bilmem neydi? Bunun karşılığında benim yavrumu öldürdüler. Benim evladımdan daha yakın Nurettin’in 3 tane oğlu var. Onlardan alsalardı intikamlarını, kızımı öldürdüler. Şimdi oteli çalıştırıyorlar. Sadece giden benim canım. Suçluların kesinlikle müebbet almasını, kızımın kanının yerde kalmamasını istiyorum, adalete, savcı, hakimlerime güveniyorum" diye konuştu.