18.01.2024 - 10:37 | Son Güncellenme:
İHA
Çanakkale Savaşları sırasında 25 Nisan 1915 tarihinde Kara Savaşları başladı. Fransızlar Kumkale bölgesinden asker çıkardı. Fransızların Kumkale bölgesine asker çıkarması, Gelibolu Yarımadası'ndaki asıl çıkarma için Türk askerini bu bölgede oyalamaktı.
400'E YAKIN MEZARLIK BAKIMSIZLIK NEDENİYLE HARABEYE DÖNDÜ
Çıkarmanın gerçekleşmesinin ardından 26 Nisan'ı 27 Nisan'a bağlayan gece Fransız askerleri Kumkale'den çekildi. Fransız askerlerinin çıkarma yaptığı sırada Türk askerinin siper olarak kullandığı Kumkale köyü Muhtarlığına ait mezarlık adeta kaderine edildi. Şuanda 400'e yakın mezar taşının bulunduğu mezarlık bakımsızlık nedeniyle harabeye döndü. Bakımsızlıktan bazı mezar taşlarının kırıldığı, bazı mezar taşlarının yan yattığı, bazı mezarların ise kaydığı köy mezarlığı, restore edilerek yeniden ayağa kalkmayı bekliyor. Kumkale köy mezarlığı, 2011 yılında Çanakkale Valiliği İl Özel İdaresi tarafından restore edilmişti. Mezarlık, zaman içinde tekrardan hava şartları ve çeşitli dış etkenler nedeniyle harabeye döndü.
ÇOMÜ İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, Kumkale mezarlığının Çanakkale'ye yaklaşık 15 kilometre mesafede olduğunu söyledi.
Mezarlığın eski ve köy mezarlığı olduğunu belirten Dr. Mithat Atabay, “Kumkale'de özellikle 1659 yılında Kumkale'nin yapılmasıyla birlikte orada bir yerleşim birimi ortaya çıktı. Bu yerleşim birimi zaman içerisinde belde konumuna geldi. Osmanlı döneminde ise Nahiye konumunda bulunuyordu. Bu yer tarihte 3 temel tarihsel olaya sahnelik etti. Birincisi eski Nahiye olması ve bir ticaret merkezi olması nedeniyle orada çok sayıda devletin görevlilerin mezarları bulunmaktadır. İkincisi ise burası bir köy mezarlığıdır. Üçüncüsü ise 1915 yılında Kumkale Savaşları gerçekleşirken, Türk askerleri Fransızlarla savaşırken, Kumkale mezarlığını kendilerini siper ettirler. O nedenle de mezarlıkların içerisinde bulunan kenarlarında mermi izlerini ve kırıklarını görebiliyoruz. Bu mezarlık savaşa tanıklık etmesi nedeniyle 2011 yılında restore edildi. Ancak herhangi bir sahibinin bulunmaması ve koruma yapılmaması nedeniyle zaman içerisinde erozyon nedeniyle tahrip oldu. Ayrıca o bölgeden geçen kişiler tarafından zaman zaman tahrip edilmiştir. Bizim tarihimizde mezarlıklar önemlidir. Hem tarihe tanıklık ederler. Hem de bir toprağın yada bir yerin adeta tapu senedi olarak karşımıza çıkar. O yüzden Türk halkının ve yetkililerin bu mezarlıkları korumaya özen göstermesi, tarihe de tanıklık etmiş bir mezarlık olması nedeniyle mutlaka restore edilerek, tekrar koruma altına alınmasının yararlı olacağını düşünüyorum” dedi.
KÖYDE YAŞAYAN KİŞİLERİNDE MEZARLARI ORADA BULUNUYORDU
Bu mezarlığı korumanın, hem Kumkale Muhtarlığının hem de o bölgede yaşayan insanların sorumluluğunda olması gerektiğini de kaydeden Dr. Mithat Atabay, “Oradan gelip geçenlerin yada ziyaretçilerin de her şeyden öncede orada yaşayanlara ve hayatlarını kaybetmiş olanlara saygısı çerçevesinde koruması gerekiyor. Maalesef bizim mezarlıkları köylerde özellikle terk edilmiş yada harabe vaziyette bulunuyor. Bunun önüne geçilmesi aslında bir kültürel anlayışla gerçekleşebilir” diye konuştu.
Kumkale mezarlığında Kumkale'de görevli olan ve kalede görevli olan kişilerin bulunduğunu ifade eden Atabay, “Devletin burada görevlendirdiği naipler, nahiye müdürleri, kale komutanları gibi kişilerin mezarları bulunuyor. Mezarlıktaki taşların üzerinde bulunan şekiller bunların hangi sınıfta mensup olduklarını da gösteriyor. Ayrıca köyde yaşayan kişilerinde mezarları orada bulunuyordu. Kumkale mezarlığında bugün ayakta olan yaklaşık 400 tane mezar taşı var” şeklinde konuştu.