20.10.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
ELİF ALTIN İstanbul - Deniz Bulutsuz’un arkadaşı Erdem Lütfü Oraylı ifadesinde, “Gece saat 04:00 sıralarında Deniz beni aradı. Ağlıyordu ve ‘Ozan ile tartıştık’ dedi. Daha önce de tartışıyorlardı ancak etrafı kırıp dökmek dışında şiddet olmuyordu. 20 dakika sonra Deniz bana geldi. Yanında Ozan’ın şoförü Hasan vardı. Hasan’ın koluna girmiş olan Deniz’in ayakları çıplak ve kıyafeti yakasından göğsüne kadar kan içerisindeydi. Gözünün yan tarafında şişlik vardı. Gözüne kan oturmuştu. Çenesinde yarık vardı. Deniz evde sürekli titreyip ağlayarak “Ozan beni öldürecek” diyordu” şeklinde konuştu.
Ozan Güven’in arkadaşı tanık Ramazan Çelik de ifadesinde “Saat 23:00 sıralarıydı. Ozan, Deniz ve şoförü Hasan geldiler. Deniz hanımın iki dizinde de morluklar vardı. Ben haddim olmayacağını düşünerek sormadım. Benim yanımda bir tatsızlık olmadı. Sonrasını bilmiyorum” dedi.
‘Defalarca bağırdım’
Tanık Murat Canbulut ise ifadesinde, Ozan Güven’in oturduğu evin güvenlik görevlisi olduğunu belirterek, “O gece herhangi bir bağrışma ve ses duymadım. Gece saat 03:00 falandı, Ozan bey beni aradı ‘Hasan’ı çağır Deniz hanımı alsın’ dedi. O sırada Deniz hanım evden çıkarak bir üst sokakta beklemeye başladı. Ozan bey yanıma gelip Deniz hanımı sordu. Bir üst sokakta beklediğini söyleyince ‘Git göz kulak ol’ dedi. Sonra Hasan gelip Deniz hanımı alıp gitti. Ben Deniz hanımın yalın ayak olduğunu fark etmedim” dedi.
Tanık ifadelerine karşı diyeceği sorulan Deniz Bulutsuz, “Ben o akşam defalarca camları açıp bağırdım. Benim sesimi duymaması imkansız. Değil güvenlik kulübesinden duymamak sokaktan bile duymamak imkansızdır” dedi. Mahkeme, suç aleti sayılan abajurun silahtan sayılıp sayılamayacağının tespiti için bir sonraki çelse getirilmesine, Deniz Bulutsuz için adli tıp kurumundan rapor alınmasına ve diğer tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.