30.09.2020 - 15:56 | Son Güncellenme:
DHA
Eski milli futbolcu Emre Aşık’ın boşanma aşamasında olduğu eşi Yağmur Aşık birlikte olan Erdi Sungur, geçen Mart ayında Düzce'de yol uygulaması yapan jandarma aracına çarparak kaçtı. Jandarma ekibi, olay yerinden kaçan Erdi Sungur ve Yağmur Aşık'ı yakaladı. Tutuksuz yargılanan Erdi Sungur, Yağmur Aşık’la yaşadıklarını anlattı. Yağmur Aşık’la 2010 yılından bu yana tanış olduklarını ileri süren Erdi Sungur, "Ben 2010 yılından bu yana tanışıyorum. Kendisi kulüplerde dansçılık yapıyordu. Öyle tanıştık. Benim arkadaşlarımın da olduğu ortamda tanıştık. Arkadaşlığımız güzel bir şekilde devam etti. Sonrasında Emre Bey'le evlendi. Evlendikten sonra birkaç görüşmemiz oldu. Ama bu düzgün bir arkadaşlıktı. Farklı bir arkadaşlık değildi. Uzun yıllar görüştük sonra ben cezaevine girdim. Cezaevine girdiğim zaman 3 yıl görüşemedik. 3 sene sonra ben açık cezaevine çıkınca kendisine ulaştım. Ulaştığımda da Düzce’ye gelip beni aldı. Firar ettim ben firar ettiğimde beni geldi ve aldı. 3-4 gün Düzce’de kaldık" dedi.
'BENDEN ÇOCUK SAHİBİ OLDU'
Cezaevinden firar ettiği dönemde Yağmur Aşık’la ilişkiye girdiklerini iddia eden Sungur, "Bu süreçten sonra gönül ilişkimiz oldu. Ben firarken benden çocuk sahibi oldu. Ben tekrar cezaevine girince telefonda tartışmalarımız oldu. Bu çocuğu ne yapacağım? Bu çocuğu doğursam bile sana göstermeyeceğim tarzında ufak bir tartışmamız oldu" diye konuştu.
'MEZAR YERİ BAKIYORDUK'
Sungur, Cumayeri ilçesinde tuttukları evden Gölormanı köyüne keşif yapmaya gittikleri sırada jandarmaları görünce kaçmaya başladıklarını ifada ederek, "Gölormanı köyünde benim cezaevinden tanıdığım bir arkadaşım vardı. Onunla buluşmak için gittik. Daha önceden de buluştuk ama yakalandığımız gece saat 7 ya da 7,5 gibi yola çıktık. Cumayeri’nden Gölormanı’na giderken bu jandarma olayı başımıza geldi. Jandarmaya orada sürterek kaçtım. Aracı ben kullanıyordum. Ondan sonra Düzce Merkez Uzunmustafa Mahallesi’nde aracı terk edip Cumayeri’nde tutmuş olduğumuz eve gittik. Orada da zaten yakalandık. Yakalanmamızın öncesinde keşif yapmıştık. Bu cezaevinde tanıdığım dediğim adamın evinde iki gün kaldık. Diğer zamanlarda da İstanbul’dan 1-2 saatliğine gelip keşif yapıyorduk. Nasıl yaparız? Nasıl ederiz? Bakıp tekrar İstanbul’a dönüyorduk veya Düzce’de bir evde kalıyorduk. Keşif derken mezar yeri bakıyorduk. Sessiz sakin bir ev bakıyorduk. Depo tarzı yerler bakıyorduk. Plan Emre’yi öldürmekti" dedi.
'YAĞMUR TEHDİT EDİLDİĞİMİZİ SÖYLEYİNCE EMRE’Yİ ÖLDÜRMEYİ KAFAYA KOYDUM'
Erdi Sungur, Yağmur Aşık’ın kendilerini Emre Aşık’ın tehdit ettiğini söylediğini belirterek, "Yağmur bana, 'Bu adam bizi tehdit ediyor' dedi. Zaten ben tehdit telefonları alıyordum ama Emre’den dolayı mı, başka yerden mi bunu bilmiyorum. Sonraları Yağmur mu beni tehdit ettiriyor? diye bir fikir geldi aklıma. Emre yaptırıyormuş gibi mi yapıyor diye düşündüm. Bunu bir türlü oturtamadım. Bundan dolayı ben de yapalım diye kafaya koymuştum. Çünkü tehdit görüyoruz. Yanımda kadın var. Hamile olduğunu beyan ediyor. İstanbul’dan yola çıkıyoruz Düzce, Karasu, Bursa gibi birçok yere gittik. Buralara gittiğimiz zamanlarda araçla bizi sıkıştırıyorlardı. Selektör yapıyorlardı, dur diyorlardı. Ama bunun Emre’den kaynaklandığını söylüyordu. Ben bilmiyordum. Sadece telefonda ve birkaç araç takip ettiğine şahit oldum" diye konuştu.
'SUÇ İŞLEMESİNE RAĞMEN DAVALARDAN KURTARIYOR'
Erdi Sungur yapılanlar karşısında herkesin bedel ödemesi gerektiğine ifade ederek, şöyle konuştu:
"Benim ufak tefek cezalarım var. Bunlardan dolayı ben cezaevine girip çıktım. Denetim yaptım, açık cezaevinde yattım, kapalı cezaevinde yattım. Kısacası bedel ödedim. Bunun da bedeli varsa ödeyeceğiz. Bu ortamda bulunmak bile suçtur. Bunun farkındayım. Ama bu kadının nereden baksanız 60-65 dosyası var. Bu kadın ceza alsa dahi bir şekilde yırtıyor, kurtarıyor. Artık buna kim sahip çıkıyor nasıl rahat hareket ediyor bilemiyorum. Ama bazı insanlar kanıt istiyor. Ben kanıt olmadığı halde cezaevinde yattım. Ben bu olaydan tutuklandım, jandarma olayından tutuklandım. Bu kadın tutuklanmadı ya da adli kontrol şartı uygulanmadı. Ben suç duyurusunda bulununca adli kontrol şartı uygulanmış. Savcılara, hakimlere söylemek isterim. Ben alenen beyanda bulunuyorum. Kendimi ihbar etmiş oluyorum. Ama ben bunun öncesinde cezaevinde dilekçe yazdım. Düzce Başsavcılığı ve Adalet Bakanlığı’na dilekçe yazdım. Bu kadının kimlerle takıldığını, neler yaptığını hepsini beyanda bulundum. Ben samimi şekilde herşeyi anlattığım için devletten yardım bekliyorum. Silahları nereden aldığımızı, mermileri nereden aldığımızı parasına kadar anlattım. Benim telefonumun HTS kayıtlarını çıkarabilirler. Yağmur Aşık'ın HTS kayıtlarını çıkarabilirler."
'VAZGEÇMESİ İÇİN UĞRAŞTIM'
Yağmur Aşık’ın, Emre Aşık’ı öldürmemesi için ikna çabaları içine girdiğini söyleyen Sungur, "Ben bu kadının bu işten dönmesi için çok çaba sarf ettim. Düzce'ye getirdim. Artık kocasını bıraksın istedim. Tehdit etmesin, öldürmeyi düşünmesin, aklından çıkarsın istedim. Kendi çocuklarımla oturttum, muhabbet ettirdim. Ama hiçbir şekilde vazgeçmedi. Her zaman öldürme taraftarı oldu. Bazen tamam diyordu yapmayalım. İki saat sonra farklı bir modele giriyordu. Ben hasta olduğuna inanıyorum. Ben bunu yaparsam cezaevine gireceğim diyordum. Cezaevine gireceksen yapmayalım diyordu. Birini öldürdüğün zaman tabi ki cezaevine girersin. Bunun bir bedeli olacak. Bu bir bedeldir. Ama 1 gün geçiyordu devamlı muhabbetimiz Emre’ydi. Emre, Emre, Emre artık bıkmıştım" dedi.
'BEN YAPAMAYINCA BAŞKASINA PARA VERDİ'
Sungur kendisinin Emre Aşık’ı öldürmeyeceğini anlayan Yağmur Aşık’ın başka birine para verdiğini iddia ederek, "Benim yapamayacağımı anlayınca Baycan Ş. diye kişiye para verdi. Parayı ben saymadığım için bana söylenen cümleyi kullanıyorum 300 bine yakın paraydı, dedi Yağmur. Ben de vicdanen bunu dile getirdim. Hiç kimse basit bir konuda ölmeyi hak etmiyor." diye konuştu.
'EMRE'Yİ ÖLDÜRÜP DOMUZLARA ATACAKTIK'
Sungur, Emre Aşık’ı öldürüp domuzların içine atmayı planladıklarını ifade ederek, "Ben domuz olayına ne televizyondan ne internetten şahit olmadım. Tabii ki domuz olduğunu biliyorum ama canlı olarak görme bile görmedim. Bu devamlı domuz bulsak daha kolay olur diyordu. Niye diyordum. Domuz insanı yok ediyor diyordu. Kemiğini bile bırakmıyor diyordu. Cezaevinden tanıdığım Gölormanı’ndaki arkadaşıma sordu. O da bakarız dedi ama lafta kaldı. Domuz bulamadık. Ama niyeti domuzu kapatıp Emre’yi de oraya atıp artık domuz gerçekten yiyor mu onu da bilmiyorum. Niyeti buydu" dedi.
'ÇOCUĞUMU BENDEN İZİNSİZ ALDIRDI DAVA AÇACAĞIM'
Yağmur Aşık’ın kendisinden olan çocuğu aldırdığını ileri süren Sungur, şu iddialarda bulundu:
"Ben vicdanlı bir insanım. Zaten vicdanıma yenik düştüğüm için bu işlerin içine girdim. Çocuğumu tabi ki merak ediyorum. Ben sonuçta bu kadından gerçekten çocuk istedim. İstemesem zaten çocuk yapmazdım. O da istemese yapmazdı. 'Ben bu çocuğu aldıracağım' dedi. 'Ben yalvardım aldırma' dedim. 'Ne kadar çok istediğimi iyi biliyordun' dedim. 'Aldırmasam bile sana göstermeyeceğim' dedi. Cezaevinden çıkınca yan yana geldiğimizde ben çocuk konusu açtım. Var mı yokmu diye şüphedeydim. Var dedi ve bana ispatladı. Elinde çocuğun olduğu ultrason görüntüleri vardı. O zaman inandım. 'Neden aldırdın' dedim. 'Aldırmak zorundaydım boşanma aşamam devam ediyor' dedi. Sen yanımda yoktun bir başkası vardı. Millet beynimi yıkadı aldırdım demek istedi. Bana 'o çocuğu senin yüzünden aldırdım' dedi. Sen yanımda yoktun sen kendini yakalattın dedi. Her zaman bu ağzındaydı. Sen kendini yakalattın. Çocuğumu tabi ki merak ediyorum. Nasıl aldırdı? Kendisinin beyanı bir tane doktor bulmuş artık merdiven altı mı, gerçek bir doktor mu bilmiyorum ama 1500 lira konuşulan bir para var. 1500 liraya aldırdığını söyledi. Ben bundan dolayı şikayetçi olacağım. Sonuçta bu çocuğun babası bendim. Buna eminim babası ben olduğuma. Emin olduğum içinde bunun peşini bırakmayacağım" dedi.
EMRE AŞIK’I GÖMMEK İÇİN KEŞİF YAPTIRDIKLARI YERLERİ GEZDİRDİ
Sungur, Emre Aşık’ı öldürdükten sonra gömmek için keşif yaptıkları Gölormanı mevkiindeki ormanlık alanları gezdirerek, "Burada oturduk Yağmur Hanım'la çay içtik. Sonra Emre’yi aldığımızda ne yapacağımızın nereye gömeceğimizin planlarını burada yaptık. Burada yukarı çıktı. Toprağa baktık. Toprak kazılabilir mi? Toprak yumuşak mı diye baktık? Toprak yumuşak olduğu için burayı da alternatif olarak düşündük. Öldürüp buralarda bir yere gömecektik. Yağmur Hanım'ın bir arkadaşının aracıyla buraya geldik. O zaman aracımız cip olduğu için buralara çıkabildik. Buraya gece geldik. Buranın ilerisine doğru baktık. Açıp çukura gömmeyi düşünüyordu. Yerin sessiz olması bizim için önemliydi. Öldürüp mü getireceğiz, yoksa burada mı öldüreceğiz ben de bilmiyordum. Yağmur Hanım devamlı farklı planlar yapıyordu. Sadece planda kaldığı için karar vermemiştik" dedi.
'BENİM SEVGİMİ KULLANDI'
Yağmur Aşık’ın, "Bana aşıktı karşılığını alamadığı için iftira atıyor" açıklaması üzerine Erdi Sungur şunları söyledi:
"Bu kadın sonuçta boşanma aşamasında. Duyulan ve Türkiye'de Emre Aşık'ı tanımayan yok. Bunun için bir kadın 'Ben bir adamla ilişki yaşadım' diyemez. 'Bir adamdan hamile kaldım, imam nikahı kıydım'. Bu gibi şeyleri söyleyemez. Söylediği zaman çocuğunun velayetini kaybeder. Büyük ihtimalle kalacak mal var, mülk var. Bunları kaybedebilir. Aynı zamanda itibar kaybedebilir. Çünkü bu kadında bir sevgili değil birkaç sevgili var. Buna soruyorlar. Bu adamla ne işin var diyorlardır. Bu da benim arkadaşımdı, yanımda gezen bir adamdı. Sevgilim değildi. Bu gibi açıklamalar bana geldi. Ben bunları ispatlarım. Diyelim ki sevgilisi değildim. Yakalandım cezaevinden çıktım tekrar evine gittim. Madem beni ikinci kez evine neden almış ? Platonik aşık bilmem neler gibi söylemler ayıp ve kamuoyunu kandırmaktır. Benim sevgimi kullandı. Beni kullandı."