25.12.2014 - 09:00 | Son Güncellenme:
Bir otomobilden uzun namlulu silahlarla açılan ateş sonucu öldürülen Vedat Şahin’in yanındaki 1 kişi de yaralandı. Olay, saat 22.00 sıralarında meydana geldi. Sedat Şahin’in kardeşi Vedat Şahin, Valikonağı Caddesi üzerindeki evinden yaya olarak çıktıktan 20 metre sonra, yoldan geçen bir otomobilin içinden kalaşnikof marka otomotik silahlarla yaylım ateşi açıldı. Vedat Şahin ile yanındaki kişi yaralandı. Yaralılar yakındaki Amerikan Hastanesi’ne kaldırılırken, Vedat Şahin kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Şahin’e yönelik yapılan silahlı saldırını güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde Vedat şahin ve iki adamının kaldırımda yürüdükleri sırada kırmızı renkli bir aracın yanlarına yanaştığı görülüyor. Aracın camından çıkarak aniden peş peşe ateş açan saldırganların kısa bir süre ilerledikten sonra durdukları görülüyor. Saldırganların yere düştüğü görülen Vedat Şahin ve adamlarına bir süre daha ateş açtıktan sonra hızla uzaklaştıkları görülüyor.
İŞTE O AN:
Olaydan sonra bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Çevrede önlem alınırken, Valikonağı Caddesi de trafiğe kapatıldı. Olay Yeri İnceleme ekibi de araştırmalarına başladı. Vedat Şahin’in vurulduğu kaldırımın kan gölüne döndüğü görüldü. Bu arada, cadde üzerindeki üç binaya da çok sayıda merminin isabet ettiği dikkat çekti. Bazı evlerin camları kırıldı.
İstanbul'da öldürülen, yeraltı dünyasının ünlü ismi Vedat Şahin'in, ağabeyi ile gece hayatına hakim olduğu, 2005 yılında Yargıtay ve Emniyet'te adamlarının olduğu biliniyordu.
SEDAT ŞAHİN KİMDİR?
Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden olan Sedat Şahin, Samsun’un Bafra ilçesindendir. Sedat Şahin İsmi ilk olarak 1993 yılında, Çağlayan’da bir arabanın içinde vurulan yakın adamları Cihan Kaplan ve Esabil Karataş’a yönelik suikastten sorumlu tuttuğu Hacı Çapan’ın öldürülmesi ile duyuldu. Gerçek adı Mehmet Nafi Çapan olan Hacı Çapan, 1996 yılından hastaneden taburcu olduğunda vurularak öldürülmüştü.
Sedat Şahin, soygun haraç alma gibi olayların da aralarında bulunduğu üç ayrı suçtan gıyabi tutuklu olarak uzun süre arandı. Hakkında Bursa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş 6 yıl 11 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Şahin’in Alaattin Çakıcı tarafından desteklendiği öne sürüldü.
Sedat Şahin Almanya’da Alman polisi tarafından ortaklaşa yürütülen operasyon sonucunda Berlin’de bulunan ve yeni doğum yapan eşi Buket Erener’in ziyaretine gittiği sırada 22 Eylül 1998'de sahte İtalyan pasaportuyla yakalandı.
10 Nisan 2000'de Türk İnterpol görevlilerinin nezaretinde uçakla Türkiye’ye getirildi ve 11 Nisan 2000'de hakkında İstanbul DGM’ce verilen “Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak” suçundan gıyabi tutukluluğu vicahiye çevrildi. Bu kararla tutuklanan Sedat Şahin, Bafra`da “sahtecilik” suçundan yargılanarak aldığı 3 yıl, Bursa`da “Adam yaralamaya azmettirmek” suçundan aldığı 6 yıl 12 aylık kesinleşmiş hapis cezası nedeniyle Niğde Cezaevi`ne gönderildi.
Sedat Şahin ve Alaattin Çakıcı’nın geçmişe dayanan dostluklarının bozulmasına neden olan karşılıklı atışmalar bir süre medyada yer aldı.
Sedat Şahin ismi gündeme son olarak Saral ailesiyle beraber geldi. Şahin ve Saral grupları arasında ilk çatışma, polis kayıtlarına göre şöyle gelişti: Saral’ın adamı Mert Altan Sarıyıldız ile Şahin’in yeğeni Zekeriya Kocaman aralarında anlık başlayan bir tartışma sonucu silahlı çatışmaya girerler. Sarıyıldız’ın açtığı ateş sonucu Kocaman felç olur. Şahin bundan Saral’ı sorumlu tutar. Aralarında yapılan görüşmelerde Saral bunu kabul etmez, ancak tetikçi Mert Altan Sarıyıldız ile birlikte İtalya’ya gider. Orada tutuklanır. Tahliye olduktan sonra da Roma’da sokak ortasında Şahin’in adamlarınca 31 Ocak 2005’te öldürülür. Sedat Şahin’in şifreli telefon görüşmelerinde, Saral’ın öldürülmesi için “vatandaşın ciğeri lazım” dediği, öldürüldüğünü duyunca da “sigarayı bıraktırdım” ifadesini kullandığı öne sürülüyor.
Bu olayı soruşturan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla başlatılan Sahra operasyonunda, Sedat Şahin’in de aralarında bulunduğu 53 kişi yakalandı. Bu kişilerden yirmisi tutuklandı. Telefon dinlemelerindeki şifreler çözülünce Şahin’in talimatıyla Hüseyin Saral’ın öldürüldüğü iddianamede yer aldı. Sedat Şahin için 3 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Saral ailesiyle Sedat Şahin arasında yaşanan bu gerginliğin sonucu olarak birçok çatışma meydana geldi. Son olarak araya Sami Hoştan girerek tarafları barıştırdı.
Mart 2005'te tahliye olan Sedat Şahin, bir gün sonra İstanbul’da düzenlenen operasyon 30 adamıyla birlikte yeniden gözaltına alındı. Şahin, Kadıköy’de bir işyerinin kurşunlanması, bir kişinin öldürülmesi ve silahlı çatışmaya girilmesi olaylarından tekrar tutuklanarak cezaevine konuldu.