01.08.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
YEŞİL YOL - Sinop'tan Artvin'e Bir Karadeniz masalı - 5 / Ceren Büyüktetik - Mikdat Kadıoğlu - Fotoğraflar: Ozan Güzelce
7 günde Sinop’tan Artvin’e 7 şehir Karadeniz inceleme gezimizin beşinci durağında baba ocağı Trabzon’dayız. Tarihin eski çağlarından beri insanoğlunu barındıran bu güzel kentin zengin bir tarihi var. Bol yağışlı iklimin sunduğu doğal güzelliklerin yanında insan elinin yarattığı eserler görenleri hayran bırakıyor. Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunması nedeniyle eski çağlardan beri önemli bir ticaret merkezi olan Trabzon, tüm çekiciliği ile her dönem turistlerin ilgi kaynağı. Bitki örtüsü açısından oldukça zengin olan Trabzon, tarihi ve doğal güzellikleri ile dört mevsim gezip görülebilecek bir şehir. Şehre uğramadan ver elini Maçka-Bağışlı köyü. Durumumuz, tam da “Orda bir köy var uzakta, gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür” şarkısındaki gibi. Anter olsun işsizlik! Karadeniz’in gençleri gurbette, köylerde ise sadece yaşlılar var. Bu nedenle gelip kendilerine karşı çıkan gençlere; HES’ciler “Burası sizin ikinci adresiniz, siz burayı yazlık amaçlı kullanıyorsunuz” deme cesaretini gösterebiliyor.
Maçka yolları artık taşlı değil!
“Sen yağmur ol ben bulut, Maçka’da buluşalum” türküsünde söylendiği gibi Maçka’nın çok çalışkan ve sevilen belediye başkanı Ertuğrul Genç ile Maçka’da buluştuk. Başka bir türküde söylendiği gibi artık “Maçka Yolları Taşlı” değil! Su arıtma tesisi, okulları, hastanesi, restoranları, turistik otelleri ve 24-25 Ağustosta uluslararası kültür ve sanat festivali bile var...
Karadeniz’in düz mantığı ve kelimeleri kullanmadaki ustalığı başkalarına fıkra gibi gelir. Hele de Volkan Konak’ın anlattığı fıkra gibi ama gerçek olan şu anekdotlar unutulmaz. Örneğin, eli belinde dolaşan çok yaşlı bir nine Maçka’da balıkçıya gider ve leğende kuyruk sallayıp dolaşan balıkları göstererek “Uşağum bunlar taze midur?” diye sorar. Balıkçı kızarak “Nene görmeyi musun hepsi canlıdur” deyince nine “Ama uşağum ben de canliyum ama taze değilum” der!
Trabzon’da turistlerin en büyük ilgi odağı Kale Surları, Atatürk Köşkü müzesi, Ortahisar (Fatih Camii), Ayasofya Müzesi, Gülbaharhatun Camii, Yenicuma Camii, Küçük Ayvasıl Kilisesi, Maçka ilçesinde bir tarih ve doğa anıtı olan Sümela (Meryem Ana) Manastırı’dır. Ayrıca Çaykara-Uzungöl, Akçaabat-Sera Gölü, Sürmene-Çamburnu ve yayla şenlikleri turistlerin ilgisini çeken yerlerdir. Turistlerin büyük ilgisini çeken Uzungöl, sahip olduğu turistik potansiyeli bakımından çok zengin ama etrafına yapılan ucube taş duvarlar oraya hiç yakışmamış.
İnanç turizminin merkezi
Özellikle Sümela, inanç turizminin bölgedeki merkezi durumunda. Altındere vadisine hakim Karadağ’ın eteklerinde sarp bir kayalık üzerine kurulmuş olan Sümela Manastırı, halk arasında “Meryem Ana” adıyla anılır. Vadiden 300 metre yükseklikte bulunan yapı, bu konumuyla manastırların şehir dışında, ormanlarda, mağara ve su kenarlarında kurulma geleneğini sürdürmüş. Trabzon fatihi 2. Mehmet de birçok manastırda olduğu gibi Sümela’nın haklarını fermanlarla korudu. Her yıl Hz. Meryem’in doğum günü olan 15 Ağustos’ta Sümela’da büyük bir hoşgörüyle dinsel etkinlikler yapılıyor. Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç, Maçka’yı her yıl ortalama 450 bin kişinin ziyaret ettiğini belirtiyor.
Ilıman ve her mevsim yağışlı iklim şartları, farklı bitki örtüsü kuşaklarını meydana getirmiş. 0-300 metre yükseltilerinde Akdeniz bitki türleri, daha yukarıda ise Avrupa kestanesi, adi kızılağaç, adi gürgen, adi fındık, doğu gürgeni, meşe, akçaağaç, üvez, çitlenbik, defne, mor çiçekli ormangülü, kayın, ladin ve köknar gibi geniş-iğne yapraklı karışık ormanlar hakim. Daha da yukarılarda ise beyaz, mor ve sarı olmak üzere üç farklı renkte açan orman güllerinin seyrine doyum olmaz. Trabzon ilindeki en gelişmiş vadiler, batıda güney-kuzey yönünde uzanan Foldere Vadisi, Değirmendere akarsuyunun kurulu olduğu güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda Karadere Vadisi ve doğudaki güney-kuzey uzanış gösteren Solaklı Deresi vadisidir. Bu vadilerde insana “Kaz uçar da, laz uçmaz mı!” dedirtecek ölçüde yelken kanat uçuş faaliyetleri artmış durumda.
İşsizlik had safhada
Serin yazları, az tuzlu denizi ve yeşilin her tonunu içinde barındıran ormanlarıyla kıymetli bir hazine olan Trabzon aynı zamanda bölgenin en büyük ticaret merkezi. Sarp sınır kapısının açılması da kente canlılık ve hareket getirmiş. Trabzonspor da kentin turizminde ve tanıtımında önemli bir rol oynamakta. Fakat ilde işsizlik had safhada. Trabzon kültürel ve sosyal yönden gelişmiş olmasına rağmen, arzulanan ekonomik gelişmeyi henüz sağlayamamış.
Trabzon kuymağı bir başka güzel...
Yörenin ünlü kuymağının tarifini almadan dönmek olmaz dedik ve Sümer restorantı işleten Sibel Sümer ve kardeşi Abddülkadir Sümer’in mutfağına konuk olduk. Maçka tereyağı, telli peynir (minci) ve undan yapılan kuymağın yanı sıra yöreye özgü birçok yemeğin tarifini de öğrenme şansı bulduk. Yaylalarda yetişen tomara bitkisinden yapılan tomara tava, hamsili kaygana, kuymakın içine mısır unu yerine mısır ekmeği ufalanarak hazırlanan zumur ve turşu kavurmayı Sibel hanım pişirirken bire bir izledik.
Araplardan 120 milyon dolar
Karadeniz Bölgesinde Arap turist gördüğümüz tek yer Trabzon. Arap Yarımadası’ndan Trabzon’a direk uçuşları başlatan Valilik, Arap misafirlerimizin şehre yılda 120 milyon dolar bıraktığını düşünüyor. Şimdi de gözleri Çinli turistlere çevirmişler! ‘Atatürk’ün söz verdiği tren de gelince Kafkaslara açılacak Trabzon’u kimse tutamaz’ diyorlar. Ruslar zamanında Maçka’da tren varmış!
Ev kadınlarına istihdam projesi
Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı Maçka’da ev kadınlarını iş hayatına dahil etmek için bir istihdam projesi başlatmış. Halk Eğitim Merkezi’nde ücretsiz kurslara katılan ev kadınları yöreye özgü el sanatlarını öğrenerek ürettikleri ürünleri Maçka merkezdeki dükkanlarda satarak para kazanıyor. 54 kadına istihdam sağlayan proje kapsamında satılan ürünler arasında ‘hapishane işi’ olarak bilinen tespihler en meşhuru. Konuştuğumuz kadınlar bunun en zor el işlerinden birisi olduğunu söylüyor. Köklü bir gelenek olan ancak son 50 yıldır yok olmaya yüz tutan ‘kendir’ olarak bilinen keten bezi ürünler de yeniden yaşatılmaya çalışılıyor. Bölgeye 3 bin 200 yıl önce gemilerle taşınan ve Kazakların kol düğmelerinde kullandığı el emeği göz nuru Kazaziye takılar da satılan ürünler arasında. İpek ya da naylon tel burularak sarılan çok ince altın ve gümüş tellerle yapılan Kazaziye’ye yörede Trabzon işi de deniyor.