20.11.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
SELAY SARI / İstanbul
40 günlük bir sürede ABD ve Brezilya’da 10 konser, yaklaşık 7 milyon dolarlık gişe geliri... Pop ve rock müziğin ünlü isimlerini geçerek en çok kazanan konser sanatçısı ünvanına ulaşmak, bir keman sanatçısı için olağan bir durum gibi görülmeyebilir. Ancak söz konusu sanatçı dünyanın neredeyse tüm önemli salonlarında çalmış, başarılı konser performansı hem salonlara hem de televizyon başına milyonlarca kişiyi çeken Hollandalı keman virtüözü Andre Rieu olunca, pek de şaşırmamak gerekiyor. Viyana valslerini ve klasik müzikten popüler parçalara birçok eseri eğlenceli bir şekilde yorumlayan, ‘Valsin Kralı’ lakaplı Rieu, 29 Kasım Cuma günü Ataköy Sinan Erdem Spor Salonu’nda ilk kez Türk seyircilerle buluşacak. Rieu ile 1987’de kurduğu Johann Strauss Orkestrası’nı, bestelerini ve seyirci ile kurduğu ilişkiyi konuştuk.
Johann Strauss Orkestrası’nı ne amaçla kurmuştunuz? Bu kadar popüler olacağı aklınıza gelmiş miydi?
Johann Strauss Vals Orkestrası’nı kurduğumda uzun yıllardır küçük bir toplulukla çalıyordum. Ancak daha büyük, daha çok yaylı içeren bir orkestra kurmak istedim. Yaylıların sesini çok seviyorum, bence çok romantik. Ancak bu derecede üne kavuşacağımızı hiç düşünmemiştim!
‘Birçok türde eser çalıyoruz’
Konser videolarınızdan gördüğümüz kadarıyla seyirciyle aranızda inanılmaz bir ilişki var. Bu ilişkiyi nasıl kuruyorsunuz?
Tüm o güzel müzikleri çalarken sahnede çok eğleniyoruz ve ben bu zevk ve eğlenceyi seyirciyle de paylaşmak istiyorum. Bence her iyi ilişkinin temelinde bu vardır karşı tarafla bir şeyleri paylaşmak.
Klasik müzik radyolarda yeterince yayınlandığınızı düşünüyor musunuz?
Klasik müzik radyo kanallarının yanı sıra pop müzik kanallarında da albümlerimizden eserler çalınıyor. Ancak özellikle televizyon kanalları özel gösterilerimizi yayınlamayı tercih ediyor çünkü milyonlarca insan onları izliyor.
Konserlerinizde vals repertuvarı dışında hangi eserlere yer veriyorsunuz?
Şahsen klasikten popa neredeyse tüm müzik türlerini seviyorum. Konserlerimizde de valsler, opera ve operetler, müzikaller ve film müzikleri ve hatta popüler şarkılara kadar birçok türde eserler çalıyoruz.
‘Valsin kralı’ ünvanınız hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bana gurur veriyor ama aslında gerçekten Vals Kralı olan bir tek isim var, o da büyük bir hayranlık duyduğum Johann Strauss.
‘Beste yapmayı seviyorum’
Eleştirmenler sizin klasik müzik dünyasındaki etkiniz konusunda bölünmüş durumdalar...
Bence dünyanın dört bir yanında benim müziğim için bir yer var. Konserlerimize gelen milyonlarca insan bunu kanıtlıyor. Müzik dünyasında herhangi bir bölünme yaratmak istemem!
Kendi besteleriniz var mı?
Evet, beste yapmayı çok seviyorum. Piyanist arkadaşım Frank Steijns ile yapıyorum bestelerimi genelde. Şu ana kadar vals ve film müziği dalında birçok eser ürettik. Aslında bir Türk valsi bestelemek isterim!
‘İstanbul heyecan verici’
Bu Türkiye’deki ilk konseriniz olacak. Türk seyirciler için bir sürpriziniz var mı?
Hepimiz İstanbul’da vereceğimiz konseri sabırsızlıkla bekliyoruz. İstanbul’a daha önce birkaç kez geldim. Çok heyecan verici bir şehir ve buradaki konserimizin de o seviyede heyecanlı olacağını düşünüyoruz. Programımızda Türkiyeli seyirciler için birkaç Türkçe sürprizimiz olacak...