Turistik ilçede anonsla uyarı: Zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayın

Yaz mevsiminde kavurucu sıcakların etkisini gösterdiği Adana'da termometreler dün 40 dereceyi gösterirken, bugün ise 47 dereceye dayandı. Nemle birlikte hissedilen sıcaklığın 50 dereceyi geçtiği kentte, birçok kişi, çareyi parklardaki ağaçların gölgesine sığınmakta buldu. Sıcaktan bunalan bazı çocuklar ise ölüm tehlikesini hiçe sayıp sulama kanallarında yüzerek serinlemeye çalıştı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü yetkilileri ise kentte sıcakların hafta sonu etkisini artıracağı konusunda uyarıda bulundu.

'EVDEN ÇIKMAYACAĞIM'

Seyhan ilçesindeki Atatürk Parkı'nda vakit geçiren Göksu Kılıç, sıcaktan bunaldıklarını ama  çare bulamadıklarını kaydederek, "Çoğunlukla evde klimalı ortamdayım. Bence hiçbir yer Adana kadar sıcak değil. Sıcaktan dolayı kavgalar arttı. Önümüzdeki günlerde evden çıkmayacağım" dedi. Kılıç'ın arkadaşı Elin Anlı ise yaz mevsimini sevdiğini ve Adana sıcağına alışkın olduğunu belirterek, "Genellikle evdeyim ben de. Dayanabiliyorum ama alıştım. Ailem yaz günü Adana'da kalmayı tercih etmiyor. Parkta gölgeyi görünce oturduk. Sıcağın etkisinden kurtulmaya çalışıyoruz. Fakat pek mümkün görünmüyor" diye konuştu.

'ADANA'YA GELDİĞİME PİŞMAN OLDUM'

Ankara'dan yakınını ziyaret için Adana'ya geldiğini anlatan Mete Ercihan ise "Burada hava yanıyor. Kan ter içerisinde kalıyorum. Üstüm başım sırılsıklam oluyor. Adana'ya geldiğime pişman oldum. Kendimi klimalı mağazalara atıp duruyorum. Adanalılar sıcağa alışmışlar ama ben alışamadım" dedi. 

Tekirdağ'ın Marmara Denizi kıyısındaki turistik ilçesi Marmaraereğlisi'nde hava sıcaklığı 38 dereceye ulaştı. Marmaraereğlisi Toplum Sağlığı Merkezi, aşırı sıcaklar nedeniyle belediyeden anonslar yaparak vatandaşları zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmamaları yönünde uyardı. Yapılan ilk anonsta, "Marmaraereğlisi Toplum Sağlığı Merkezi'nden bildirilmiştir. Hava sıcaklığının arttığı bu günlerde zorunlu olmadıkça 10.00 ve 16.00 saatleri arasında, sağlık problemleri yaşamamak adına bebekler, çocuklar, yaşlılar, hamileler, diyabet ve hipertansiyon gibi kronik hastalıkları olan vatandaşlarımızın belirtilen saatlerde dışarı çıkmamaları önerilmektedir. Halkımıza önemle duyurulur" denildi.

İKİNCİ ANONS BESLENME İLE İLGİLİ OLDU 

İkinci anonsta ise vatandaşların tükettikleri gıdalara dikkat edilmesi istenerek, "Sıcak havalarda aşırı yağlı ve şekerli yiyecekler yerine su, vitamin ve mineral içeriği yüksek meyve, sebze ve tüm tam tahıllara dayalı beslenme şekli tercih edilmesi ve bol sıvı alımına dikkat edilmesi önerilmektedir" ifadeleri kullanıldı.

'DENİZ BİLE SERİNLETMİYOR'

İlçede yapılan anonslar ve artan sıcaklık nedeniyle Marmara Denizi kıyısındaki plajlar ve yazlıkların sahil kesiminin boş kaldığı, az sayıda kişinin denize girip serinlediği görüldü. İlçede yaşayan Oğuz Karaltı, "Bu havada uzmanlar güneşe çıkılmaması yönünde uyarıyor. Onun için biz de gölgeyi tercih ediyoruz" dedi.

Yasin Özkan da, "Denize girsek de serinleyemiyoruz. Havalar çok sıcak, gölgede oturup akşamı beklemeyi tercih ediyoruz. Birde uzmanlar söylüyor mümkün olduğu kadar sıcakta durmayın diye. Gerçekten çok sıcak, deniz bile artık serinletmiyor bize" ifadelerini kullandı.

1/13

2/13

3/13

4/13

5/13

6/13

7/13

8/13

9/13

10/13

11/13

12/13

13/13

İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN UYARI

Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada da vatandaşlar, sıcak konusunda uyarıldı. Açıklamada, "Çok sıcak havalarda ve rutubetin arttığı durumlarda 37 dereceye kadar normal olan vücut ısısı, 40-41 dereceye kadar yükselebilir. Bu seviyeye yükselen vücut ısısı, hücrelerde özellikle de beyin hücrelerinde tahribat yapar. Aşırı sıcağa maruz kalan bir kişinin, beynindeki ısı ayarlama merkezinin fonksiyonu bozulur ve güneş çarpması dediğimiz ciddi sağlık sorunu ortaya çıkar. Bu nedenle insan beden ve ruh sağlığını korumak için, güneşten, sıcaktan özellikle de nemli sıcak havadan korunmalıdır. Sıcak havalarda aşırı yağlı ve şekerli yiyecekler yerine su, vitamin ve mineral içeriği yüksek meyve, sebze ve tam tahıllara dayalı bir beslenme şekli daha uygundur. Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) sıvı tüketilmelidir. Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı; yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır" denildi.

'VİTAMİN VE MİNERAL ALINMALI'

Açıklamada, vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmesi gerektiği belirtilerek, "Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır. Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir. Eğer doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanılması söz konusu ise ilgili doktora başvurmak gerekir. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir. Kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemelidir. Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin, tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulma riski olan besinler (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir" ifadelerine yer verildi. (DHA)