30.04.2018 - 06:47 | Son Güncellenme:
İstanbul Kartal’da 9 Mart 2016 günü kaybolduktan sonra Tuzla’da ormanlık alanda cesedi bulunan 10 yaşındaki Beratcan Karakütük’ün öldürülmesi tüm Türkiye’yi derinden sarstı. Sır perdesi günler sonra aralandı, Beratcan’ı annesi Türkan Karakütük’ün servisçi sevgilisi Ersin Kaşıkçı’nın vahşice katlettiği ortaya çıktı. Kaşıkçı’nın yanı sıra anne Karakütük hakkında ‘kasten adam öldürmeye azmettirme’ suçundan dava açıldı. Yargılama süresince çift birbirini suçladı. Türkan Karakütük yasak aşkı eşi ve çocuğunun bildiğini ve sevgilisini azmettirmediğini söyledi. Kaşıkçı ise anneyi suçlayarak Beratcan’ın ilişkilerini öğrenmesi üzerine öldürme emrini annenin verdiğini iddia etti. Gazete Habertürk'ten Arzu Kaya'nın haberine göre dava sonunda Türkan Karakütük beraat etti, sevgilisi ağırlaştırılmış müebbet ve 6 yıl hapse çarptırıldı.
BABA ÇOCUĞUNU İSTEDİ
Eşine dava açıldıktan sonra mahkemenin yolunu tutan Beratcan’ın babası Ergün Karakütük, eşinden boşanmak istedi. Karakütük, eşinin kendisini aldatması ve oğlunun ölümünü gerekçe göstererek 16 yaşındaki diğer oğlu B.K.’nın velayetinin kendisine verilmesini talep etti.
‘ANNEMLE YAŞAMAK İSTİYORUM’
Babanın avukatı Hicran İlhan da velayetin kendilerine verilmemesi halinde çocuğun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı bir yurtta kalmasını istedi. B.K. ise “Annemle beraber yaşamak istiyorum” dedi. Anadolu Aile Mahkemesi, tarafların boşanmasına karar verdi. Davacı babanın talebinin aksine 16 yaşındaki B.K.’nın isteğini dikkate alan mahkeme, velayeti anneye verdi. Ayın belli günlerinde babanın çocuğu ile ilişki kurabilmesine hükmeden mahkeme, B.K.’nın bakımı için de aylık 200 TL nafakanın babadan alınıp anneye verilmesini kararlaştırdı.
‘BERAAT VE ÇOCUĞUN TALEBİ ÖNEMLİ’
Kararı değerlendiren Avukat Hicran İlhan, anne hakkında cinayet davasında verilen beraat kararının kesinleşmediğini belirterek şunları söyledi: “Çocuğun görüşü velayet davalarında önemli. 15 yaşından sonra çocuğun iradesine itibar edilir. Zorla ne Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı bir yurtta barındırabilirsiniz, ne de baba yanında tutabilir. Çocuğun iradesi anneden yana oldu. Mahkeme aslında kararsız kaldı. Reşit olmasına az bir süre kaldığı için bu şekilde bir uygulamaya gitti. Annenin beraat kararını Yargıtay’a taşıdık. Annenin beraat kararı olmasaydı mahkeme anneye velayeti vermezdi.”