20.02.2019 - 14:18 | Son Güncellenme:
aa
FETÖ'nün darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya, tutuklu sanık İlhan Kaya ve avukatı katıldı.
Esas hakkındaki savunmasında örgüt üyesi olmadığını öne süren Kaya, FETÖ ile bağlantısının bulunmadığını iddia etti.
Örgüt toplantılarına katılmadığını ileri süren Kaya, suçlamaları kabul etmedi. Aleyhinde ifade verenlerin intikam duygusuyla hareket ettiğini ileri süren Kaya, FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'u da kullanmadığını ifade etti.
Savunmasının ardından son sözleri sorulan Kaya, suçsuz olduğunu kaydederek beraatini istedi.
Verilen aranın ardından toplanan Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyetinin kararı, heyete başkanlık eden daire üyesi Abdurrahman Orkun Dağ tarafından okundu.
Sanık Kaya'ya, "FETÖ'ye üye olmak" suçundan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2. maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşılarak 7 yıl hapis cezası verildi.
Terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca sanığa verilen ceza yarı oranında artırılarak 10 yıl 6 aya çıkarıldı.
Sanığın duruşmalardaki iyi hali göz önünde bulundurularak TCK'nin 62. maddesi uyarınca indirim yapıldı ve cezası 9 yıl 4 aya indirildi.
Mahkeme heyeti, Kaya'nın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Karara karşı temyiz yoluna başvurulabiliyor. Temyiz istemini Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.
TSK'YE İLK KUMPAS
Mütalaada, Şemdinli soruşturmasının, "örgütün nihai hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik yargı yapılanması tarafından gerçekleştirilen faaliyetler kapsamında ilk eylemlerden" olduğu vurgulanmıştı.
Örgütün yargıdaki ilk eylemlerinden olacak şekilde Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görev yapan sanığın, Özel Yetkili Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'yı etkilemek suretiyle Genelkurmay Başkanı olması beklenen ve örgütün askeriye içerisindeki yapılanmasına engel olarak görülen Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ı saf dışı bırakmak amacıyla dava konusu olayla ilişkilendirmeye çalıştığı da kaydedilmişti.
Sanık Kaya'nın, görevi olmamasına karşın "Şemdinli davası" olarak bilinen davanın iddianamedeki bir kısım paragrafları bizzat kaleme aldığı, bir kısmını da yaptığı yönlendirme neticesinde o tarihte KOM müdürü olarak görev yapan örgüt üyesi Mustafa Uçkan'a dijital ortamda getirtmek suretiyle eklenmesini sağladığı belirtilmişti.
İlhan Kaya'nın soruşturma nedeniyle Ferhat Sarıkaya'nın açığa alınmasından sonra, örgüt lideri Fetullah Gülen'in talimatları doğrultusunda seyahat, konaklama başta olmak üzere her türlü ihtiyacıyla ilgilendiği, düzenli para ödemesi yapılmasını sağladığı da ifade edilen mütalaada, sanığın ayrıca, Sarıkaya'nın ihraç sonrası HSYK'ya giderek gelişmeleri anlatmasına engel olduğunun anlaşıldığı aktarılmıştı.
FERHAT SARIKAYA TANIK OLARAK DİNLENMİŞTİ
Kaya'nın yargılandığı davada daha önce tanık olarak dinlenen eski savcı Ferhat Sarıkaya, "Başkan Kaya, bana, 'Büyükanıt, Genelkurmay Başkanlığına gelecek, darbe yapacak, iddianameye dahil et' dedi." şeklinde ifade vermişti.
İddianame sonrası açığa alındığı sırada Kaya'nın kendisine düzenlimaaş verdiğini bildiren Sarıkaya, "Beni bu cenderenin içine atan Kaya'dır. Namusu, şerefi varsa söylesin. Allah rızası için, biraz Allah korkun, vicdanın varsa söyle. Bu cemaatle ilgim yoktu. Bunları yaşamasaydım, belki hala hakim, savcıydım." demişti.
Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki Umut Kitabevinin 9 Kasım 2005'te bombalanması sonucu 2 kişi hayatını kaybetmişti, dönemin Van Savcısı Sarıkaya, aynı yıl olayla ilgili "Şemdinli iddianamesi"ni hazırlamıştı.
"Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan ilk tertip" kabul edilen iddianamede, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Büyükanıt hakkında "Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı olduğu dönemde suç işlemek için çete kurmak" suçlamaları yer almıştı.