01.09.2024 - 06:50 | Son Güncellenme:
Hande Atılgan / Ankara - Terör örgütü PKK/YPG’nin çocukları zorla silah altına alma uygulaması, uluslararası kuruluşlarca belgelenmeye 2014’te yılında başladı. Bu dönemde, terör örgütünün çocuklara yönelik eylemleri UNICEF ve ABD Dışişleri Bakanlığı Demokrasi ve İnsan Hakları Bürosu’nun raporunda yer aldı.
ABD TEYİT ETTİ
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından Haziran 2024’te açıklanan son “İnsan Kaçakçılığı” raporunda da terör örgütünün uzantıları da dahil olmak üzere Suriye’de silahlı grupların çocukları çatışmalarda kullandığı kaydedildi.
Böylece ABD eğiterek silahlandırdığı ve bölgede müttefiki gördüğü “SDG” adını kullanan terör örgütü PKK/YPG’nin çocukları silah altına aldığını kendi raporuyla teyit etti. PKK’nın sözde gençlik yapılanması “Devrimci Gençlik Hareketi”nin, Suriye’nin kuzeydoğusunda “eğitim kursları” adı altında sahte duyurular yaparak çocukları hileyle ve zorla silah altına almaya ve radikal gençlik yapılanmalarına katmaya devam ettiğine dikkati çekilen raporda, bu çocuklara daha sonra Kandil’de silahlı eğitim verildiği kaydedildi.
YÜZLERCE ÇOCUK
ABD raporunda sayı verilmezken, BM’nin haziran ayı içinde yayımladığı 2023 yılına yönelik Çocuklar ve Silahlı Çatışma Raporu ile korkunç bilanço gözler önüne seriliyor. BM raporunda, 2023 yılında Suriye’de 231 çocuğun zorla örgüte katıldığı, çatışmaya gönderilen çocukların yaşlarının 9-17 civarında olduğu kaydedildi. Ayrıca örgütün, 2023’te sekiz çocuğa yönelik cinayet ve sakat bırakma suçlarını işlediği belirlendi.
Türkiye’deki güvenlik çalışmalarından edinilen bilgilere göre ise yaklaşık bir yıl süren bir sözde eğitimden geçirilen bu çocukların yaş ortalaması 15 civarında, ortalama hayatta kalma süreleri sekiz yıl. Gönüllü katılım azaldığı için örgütün, çocuklara yönelik faaliyetlerini hızlandırdığı teslim olan teröristlerin ifadelerince sabit.
KÜRTLERDEN TEPKİ
Son yıllarda çocuklara karşı durmayan zulme önce Diyarbakır Anneleri isyan etti. Ailelerin eylemleri sürerken, Avrupa’da yaşayan Kürtler de PKK’ya ortak bir bildiriyle tepki gösterdi. Avrupa’da yaşayan Kürt kökenli aydın, sanatçı, STK temsilcisi ve aktivistlerin imzasını taşıyan bildiride, şu ifadelere yer verildi:
“PKK çocukları kaçırıp silahaltına alıyor, şehirleri savaş alanına çeviriyor, sivilleri canlı kalkan olarak kullanıyor. Bizler, PKK’nın hain, otoriter tavır, zihniyet ve uygulamalarına karşı sesimizi daha da yükseltmeyi, ‘yeter artık’ diye haykırmayı görevimiz sayıyoruz. AB ile ABD’de terör örgütü listesinde yer alan PKK, bu ülkelerde hala serbesttir. Örgüt bu ülkelerde kendisine karşı çıkan ve eleştirenleri, ihanet, iftira ve itibar zedeleme yoluyla siyasi tasfiye veya fiziksel saldırı, suikast girişimi yoluyla hedef almaktadır. PKK’nın terör saltanatının sonsuza kadar sürmeyecek ve hesap günü gelecek.”
ELEBAŞI İLE ANLAŞMA İMZALANDI
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in “silahlı çatışmalarda çocuklar” konusundaki özel temsilcisi Virginia Gamba, 2019’da BM Cenevre Ofisi’nde PKK elebaşlarından Ferhat Abdi Şahin ile “örgütün çocuk savaşçıları bırakması için” hazırlanan eylem planına törenle imza atmıştı. Türkiye, bir teröristle “eylem planı” imzalayan BM Cenevre Ofisi’ne ve İsviçre makamlarına protesto notası vermiş, BM’nin yürürlüğe koyduğu eylem planıysa ölü doğmuştu.
YEDİ AYDA 75 ÇOCUK KAÇIRILDI
Suriye’nin kuzeyindeki insan hakları aktivistleri yılın başından bu yana PKK’ya bağlı yapıların 75 çocuğu kaçırdığını açıkladı. Muhalif Kürt grup “Bağımsız Kürt Rabıtası” Sözcüsü Redor el-Ahmed de son olarak Münbiç’te 14 yaşlarındaki M.A.H ve A.F’nin teröristlerce kaçırıldığını, 7 Temmuz’da Şeyh Maksud’dan 15 yaşındaki Z.S.’nin kaçırılarak silahlı kadroya dahil edildiğini açıklamıştı.
‘HER ÜLKE ÖNLEM ALMALI’
SDE Akademisi Danışma Kurulu Üyesi Emekli Tümgeneral Doç. Dr. Güray Alpar, tüm dünyada küçük yaştaki çocukların alıkonulmasına dair bir tepki olduğunu belirterek yeterince aksiyon alınmamasını eleştirdi. “Çocuklara yönelik her türlü saldırı önce insanlık suçudur” diyen Alpar, kamudaki görevi sırasında binlerce çocuğun bu saldırılara maruz bırakıldığını gördüğünü söyledi. Çocukların genelde silah zoruyla ya da iş bulma, maddi refah gibi manipülasyonlarla kaçırıldığını belirten Alpar, “Kız çocuğu anlatıyor, ‘Alındığım zaman silahın boyu benden büyüktü’ diyor. Bu ifadeler her yerde belgelenmeli” dedi. BM’nin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Alpar, şöyle konuştu:
“Bu saldırılar belgelenmeli ve failleri diğer faaliyetlerinin dışında bunlar için uluslararası mahkemelerde yargılanmalı. Artan saldırılar ve özellikle Suriye’de büyüyen tehlike sebebiyle yeni bir adım atılması gerek. Türkiye’nin yanı sıra bölge ülkelerinde ve Avrupa’da da benzer saldırılar oluyor. Risk altında olan sadece Kürt çocuklar değil, fırsatı bulduğunda bir Batı ülkesinin vatandaşı olan çocuğu da kullanırlar. Bakın Diyarbakır Anneleri, hala eylemde. Anneler biliyor ki çocukları kandırıldı. BM nezdinde her ülke ayrı ayrı ve bir arada çocuklar üzerindeki riski çalışmalı, PKK’nın her ülkede yaptığı faaliyetler ortaya çıkarılmalı. Önce sorun herkesçe kabul edilmeli sonra önlemlerin çalışılması gerek.”