31.08.2024 - 17:03 | Son Güncellenme:
DHA-İHA
Olay, 21 Ağustos'ta öğleden sonra Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde meydana geldi. Kur'an kursuna giden Narin Güran, çıkışta evlerine dönmeyince ailesi kendi imkanlarıyla arama yaptı. Köylülerle yapılan aramadan da sonuç alınamayınca Narin'in babası Arif Güran, aynı gün saat 20.00 sıralarında jandarma karakoluna giderek kızının kayıp olduğu ihbarında bulundu.
İhbarla bölgeye Bağlar İlçe Jandarma Komutanlığı, Bağlar Asayiş Komando Bölük Komutanlığı, Jandarma Özel Harekat timleri, Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT), İstihbarat Şube Müdürlüğü, Köpek İz Takip Timi ve Su Altı Arama Kurtarma Timi'nin yanı sıra sağlık, AFAD, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su Altı Arama ekipleri ile ilçe belediyelerden de arama kurtarma ekipleri sevk edildi.
Çalışmalara jandarma ve İl Emniyet Müdürlüğü'ne ait helikopterle de havadan destek verildi. Ayrıca Narin'in kaybolduğu saatlerde yoldan geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 araç sorgulandı. Mahalledeki evler ve köye giriş yapan araçlarda arama yapıldı. Bugüne kadar toplamda 12 bin 565 araç arandı, 130 kişinin ifadesine başvuruldu, 32 bin 952 kişi kontrol edildi, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı.
SON GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI
Ayrıca Narin'in kaybolmadan önceki son görüntüleri de ortaya çıktı. Okulun 21 Ağustos'ta saat 15.15'teki görüntülerinde, Narin'in 4 arkadaşıyla yürüdüğü ve ardından ayrılarak tepe yolunu kullanıp, evine doğru gittiği yer aldı.
BULUNAN TERLİKLER NARİN'E AİT DEĞİL
Arama çalışmalarında 22 Ağustos’ta evlerine 3 kilometre mesafede, 28 Ağustos’ta ise 2 kilometre mesafede iki farklı çocuk terliği bulundu. Ancak her iki terliğin de ailesinin beyanıyla Narin Güran’a ait olmadığı belirlendi.
İLK GÖZALTI AĞABEYE
Soruşturma kapsamında Narin Güran’ın ağabeyi E.G. (18), kolundaki ısırık izleri nedeniyle gözaltına alındı. İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndaki incelemede, ısırık izlerinin Narin’e ait olup olmadığı tespit edilemeyince E.G. serbest bırakıldı.
11. GÜN: AMCA GÖZALTINDA
Narin'i arama çalışmalarının 11. gününde yeni gözaltı haberi geldi. Diyarbakır'da 11 gündür kayıp Narin Güran ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında amcası ve aynı zamanda kırsal Tavşantepe Mahallesi’nin de muhtarı olan S.G. gözaltına alındı. Narin’in anne ve babasından alınan DNA örnekleri şüpheli ile karşılaştırılacak.
NARİN’İN BABASINDAN TEPKİ: İFTİRA ATIYORLAR
Diyarbakır’da 11 gündür kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın babası Arif Güran, gözaltılar ile ilgili konuştu. “Muhtarı da ifade için çağırırlar, beni de annesini de çağırırlar. Bu karalama niye?” diyen Güran, “Hepimizin niyeti kızımın bulunmasıdır. Oğlum suçluysa, ben suçluysam bu devletin bileceği bir şey. Biz bekliyoruz. Oğlum için de öyle dediler. Diş Narin’in çıkmış dediler, yalandır. Bugün valilik ne açıklama yaparsa doğrudur. Sosyal medyada başka yerde ne haber çıkarsa yalandır, iftira atıyorlar. Anne ifadeye gitmedi, rahatsızdı, hastaneye gitti” dedi.
“Köyün muhtarıdır gidip ifade veremez mi, ya da gidip başkası için gidemez mi, kendi ifadesi için gidemez mi?” diyen Güran, “Biz de sizin gibi bekliyoruz. Zaten uyuyamıyoruz, içemiyoruz. Aklımız başımız da değil, sosyal medyadan bizi incitmeyin. İfadeye çağrılabiliriz bu doğal bir şey. Perişan olduk. Bir de bu tür haberleri görünce. Şu an telefon kullanamıyoruz, ayıptır. Biz buradayız. Geçen gün biraz rahatsızdım hastaneye gittim, babası kalp krizi geçirmiş dediler. Bunun gibi nice şeyler. Gereken ne ise devlet zaten yapıyor” ifadelerini kullandı.
'ŞU AN HEPİMİZ DEVLETİN SÖYLEYECEĞİ KELİMEYE BAKIYORUZ'
Güran, kızı ile ilgili şu ana kadar ellerinde herhangi bir bilgi olmadığını belirterek, "Herhangi bir şey söyleyemeyiz. Bugün valilik dese anne, baba, amca, dayı gözaltına alınmış; doğrudur. Baba burada, anne evde. İfadeye herkes gidiyor, ben bile gitmişim. Eşim gitmiş, oğlum gitmiş. Bizim köylülerimiz gitmiş. Bu yalan haberlerle artık yemin ederim, kızımızın acısını yaşayamıyoruz. Bizi eziyorlar. Bu sosyal medyada olan bu küfürler ayıptır. Kızımızı istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz. Kameraya, ona, şuna buna meraklı insanlar değiliz. Valiliğin, İçişleri Bakanlığı'nın yapacağı açıklamaya yalan diyebilir miyim? Ben kimim, bu devletten büyük müyüm? Şu an hepimiz devletin söyleyeceği kelimeye bakıyoruz. Başka bir şey yok. Sonunda devlet bize bir şey diyecek. Hak yerini bulsun. Allah bırakmasın. Bize bu acıyı yaşattılar. Şu an hiçbir şey yok, olsa sizinle paylaşırım. Komutanlarımın ağzına bakıyorum. 'Şu an süreç devam ediyor. Sabredeceksin' diyorlar. Ben de namazımı kılıp, Allah'ıma şükrediyorum, sabrediyorum" dedi.