05.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), dünya ölçeğinde başarılara imza atmak, beyin göçünü önlemek ve İstanbul'u geleceğin teknoloji kenti yapmak için Avrupa'nın en iddialı teknokentini kuruyor.
Teknoloji kenti, ilk etapta İTÜ Ayazağa Kampusu'ndaki 180 hektarlık arazide hayata geçecek. 10 bin kişilik araştırma ordusunun yararlanacağı teknokentte Ar - Ge merkezleri dışında; ortak sergi, konferans, konaklama birimleri, rekreasyon alanları yer alacak ve ortak yeni teknoloji geliştirme merkezleri oluşturulacak.
Üç ayrı yerde kurulacak
Dünya Bankası ve DPT tarafından desteklenen teknokent, üç ayrı yerde kurulacak. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, 1996'dan bu yana yürütülen projenin ilk aşamada 200 milyon dolarlık bir yatırımla gerçekleştirileceğini, işletmeci Arı Teknokent AŞ'nin hedefinin Avrupa ölçeğinde başarılara imza atmak olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Sanayinin buraya gelebilmesi için vergiden muaf Ar - Ge faaliyetlerinin yer alacağı arazi ve altyapı hazır. Ayrıca insan kaynakları açısından da zengin bir üniversiteyiz. Bu ilerici yasayı bize hazırlayan 57. hükümete şükran borçluyuz. Şimdi de yeni hükümetten, bu projemizi kredilerle desteklemesini istiyoruz. Çapı ve iddiası büyük olan bu proje bir an evvel hayata geçirilmeli."
İnsan kaynakları zengin
Teknokente büyük talep olduğunu, 500 firmayı hedeflediklerini anlatan Sağlamer, şöyle konuştu: "İTÜ, Türkiye'nin en çok araştırma yapan, ayrıca da en büyük araştırma bütçesine sahip üniversitesi. Bu nedenle İTÜ devlete diyor ki; 'Beni lütfen özel statülü devlet üniversitesi yapın. Çünkü ben kendi gelirimi kendim kazanabilirim.' Kendi paramızı kazanacak güçte teknolojik altyapıya ve insan kaynaklarına sahibiz. Lütfen bizim önümüzü açın."
Amaçlarının beyin göçünü durdurmaya yönelik bir model yaratmak olduğu belirten Sağlamer, "Türkiye dışında 60 bin İTÜ'lü var. Bu büyük bir rakam" dedi.