Tek suçlu anne mi?

Çiğdem Yılmaz / İSTANBUL - Üç aylık 'Nisa Mihriban' bebeğin yaşadıkları tüm Türkiye'yi hüzne boğarken, bebeği terk ettikten sonra tutuklanan annesi E.S.'nin (20) yaşadıkları ise şiddetten kaçan kadına verilecek desteğin ne kadar hayati olduğunu ortaya koyuyor.

E.S.'nin savcılık ifadesine göre, dram genç kadının reşit olmadan yaşadığı erkekten şiddet görmesiyle başlamış. Bu beraberlikten 18 yaşındayken bir kız çocuk sahibi olan E.S., şiddetten kaçmak için ailesinin yanına gitmek istemiş. Ailesi ise şiddete göz yummasını söyleyip, genç kadını evine göndermiş. Şiddet artınca E.S. yeniden ailesinin kapısını çalmış. O kapı E.S.'ye açılsa da, ailesi bebeği istememiş ve bebek babaya teslim edilmiş. Ailesinin yanında yaşamaya başlayan E.S., sosyal medya üzerinden tanıştığı M.Ç. ile görüşmeye başlamış ve bir süre sonra hamile kalmış. M.Ç. çocuğu aldırmasını isteyerek, genç kadının eline de bir tane kurşun verip, 'Buna bakıp beni hatırlarsın' demiş. Sonrasında da numarasını değiştirip ortadan kaybolmuş.

6 ay kalabildi

Karnı büyüyünce ailesinin baskısından korkan S. geçtiğimiz temmuz ayında evden kaçarak İstanbul'a geldiğini anlatmış ifadesinde. Taksim'de karakoldan yardım isteyince sığınma evine yerleştirilmiş ancak, sığınma evi 6 aylık süre dolduğu için ayrılmasını talep etmiş. O sırada da 5 Ocak 2022 tarihinde Ebrar Nil adını verdiği kamuoyunda 'Nisa' diye bilinen çocuğunu hastanede doğurmuş.

Doğumdan sonra kadın sığınma evinde tanıştığı bir kadının tavsiyesi üzerine B.M. isimli kadının yanına gittiğini ifade eden E.S. bebeğini neden terk ettiğini de şöyle anlatmış: "B.M.'nin çocuk kabul etmediğini söylediler. Bu yüzden de söz konusu eve yakın bir yerde tam adresini bilmediğim 4 katlı bir binanın önüne gittim. Bebeğimi orada emzirdim. Mamasını verdim. Battaniyeye sardım ve uyuttum. Puset içerisinde yere bıraktım. Sonra da apartman girişindeki zillere basıp saat 11.00-12.00 sıralarında oradan uzaklaştım. Bebeği bıraktığımda herhangi bir sağlık sorunu yoktu. Ben bebeği en son bir ay önce Maltepe'de bulunan bir sağlık ocağına aşı için götürmüştüm. Orada da herhangi bir rahatsızlığı yoktu. Çocuğumu özellikle kolay bulunması için apartman önüne bıraktım. Zillere bastım. Kasten öldürmek gibi bir amacım yoktu. Hatta bir süre etrafta gezinip çocuğu alıp almayacaklarını kontrol ettim. İki gün sonra bile olay yerine gidip baktım. Benim çocuğa bakacak durumum yoktu."

Hastaneden açıklama

Öte yandan devlete bağlı çocuk yuvasında bakım altındayken rahatsızlanan Nisa bebeğin durumuyla ilgili açıklama yapan Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimliği, kalbi duran minik bebeğin beyin fonksiyonlarının detaylı olarak araştırıldığını ve durumunun önümüzdeki 24-48 saat içinde netlik kazanacağını açıkladı.

‘Nitelikli desteğe ulaşamamış’

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’dan Ebrar Nefes sığınaklarda ilk etapta 6 ay kalındığını ancak sonrasında da ‘6 ayını doldurdun hadi git’ denmediğini ifade ederek, “Burada bir kadın, aile desteği görmüyor, şiddete uğruyor, dışlanıp, yargılanıyor. Kaldığı sığınakta da nitelikli desteğe ulaşmadığı içim tüm bunları yaşamak zorunda kalmış” değerlendirmesini yaptı.