12.01.2022 - 16:28 | Son Güncellenme:
Mehmet Mucahit CEYLAN/ DİYARBAKIR (DHA)
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015'te, Sur ilçesindeki tarihi Dört Ayaklı Minare'nin PKK'lı teröristlerle çatışmalarda tahrip olmasına tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yaptığı sırada, teröristler ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada başına isabet eden mermiyle yaşamını yitirdi. Tahir Elçi'nin ölümüne ilişkin firari PKK'lı terörist Uğur Yakışır ile olayın meydana geldiği gün görevli olan tutuksuz sanık polisler S.T., F.T. ve M.S.'nin yargılandığı davanın 4'üncü duruşması, Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede sanık polisler M.S., F.T. ile S.T.'nin 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek'ten 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi, terörist Uğur Yakışır'ın '2 polisi şehit etmek', 'ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmak'tan 3 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapsi, 'Elçi'yi olası kastla öldürmek'ten 20 yıl hapsi, 'polis memuru S.T.'yi öldürmeye teşebbüs'ten 20 yıl hapsi, 'izinsiz silah bulundurmak'tan 5 yıl hapsi olmak üzere toplam 3 kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 45 yıl hapsi isteniyor.
DAVUTOĞLU'NUN TANIK OLARAK DİNLENMESİ TALEBİ
Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, bazı sivil toplum örgütleri temsilcileri ile baro başkanları ve avukatlar, duruşma salonunda hazır bulundu. Sanık polisler S.T., F.T. ve M.S. ise duruşmaya bulundukları ilden SEGBİS ile bağlandı. Duruşmada, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Tahir Elçi soruşturmasında tanıkları işkenceyle ve bilinçli bir şekilde yanlış yönlendirdiği ve adil yargılamayı etkilediği iddiasıyla savcı Kenan Karaca hakkında soruşturma açılması için suç duyurusunda bulundu. Eren, aynı zamanda Tahir Elçi cinayetine ‘siyasi suikast’ dediğini belirttiği dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun da mahkeme huzurunda tanık olarak dinlenilmesi talebinde bulundu.
ELÇİ'NİN AVUKATLARI SANIKLARIN TUTUKLANMASINI İSTEDİ
Elçi ailesi avukatları ise, 14/07/2021 tarihli ara kararlar uyarınca gönderilen müzekkerelerin yanlışlık ve eksiklik barındırdığını, kamera kayıtlarındaki eksikliğin nedenlerinin ortaya konulması ve bu hususların açıklığa kavuşturulması için yeniden müzekkere yazılmasını talep etti. Avukatlar ayrıca, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişliğinin hazırlamış olduğu 'araştırma raporunun' ara karara rağmen dosyaya celp edilmemesi nedeniyle müzekkere tekidi ve sanıkların delilleri karartma şüphesi taşımaları nedeniyle tutuklanmaları talebinde bulundu.
Mahkemece sanık ve sanık müdafilerine söz verildi. Sanık ve müdafileri önceki beyan ve taleplerini tekrar etti. İddia makamı da, tutuklama ve müdahale taleplerinin reddi ile önceki celse verilen ara kararların yerine getirilmesi yönünde mütalaada bulundu.
DURUŞMA 15 HAZİRAN’A ERTELENDİ
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, "Önceki celse verilen ara kararların yerine getirilmesi için tekit ve bu celse kamera kayıtları ile İçişleri Bakanlığı raporuyla ilgili sunulan taleplerin kabulüne, keşif talebinin daha sonra değerlendirilmesine, baroların katılma talebinin kabulüne, Ahmet Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenilmesi talebinin reddine, savcı Kenan Karaca hakkında yapılan suç duyurusu talebinin reddine, sanıkların tutukluluk taleplerinin reddine, ihbar mektubu ve içeriğinde adı geçen polis memurlarının dinlenilmesi talebinin reddine" hükmederek duruşmayı 15 Haziran 2022 tarihine ertelenmesine karar verdi.