03.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Mert İnan
Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, aşı karşıtlarını en ağır eleştiren bilim insanlarından biri. Aşı karşıtlarının, sorumsuzca, reyting uğruna, bilimsel dayanaklardan yoksun konuştuğunu belirten Prof. Dr. Ceyhan, “Bu kişilerin çoğu hekim olsa da, ne aşılama, ne de enfeksiyon alanında eğitimi olmayan medyatik kişiler. Aşı karşıtlığı üzerinden prim yapma derdinde olan insanlara karşı halkımızı uyarıyoruz. ‘Aşı yaptırmayın’ demek, taammüden adam öldürmekten farklı değil” dedi. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan sorularımıza şu yanıtları verdi:
-Aşılarda cıva olduğu iddiasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Geçmişte aşıların içindeki cıva miktarı kesinlikle insana zarar verecek düzeyin çok altındaydı. Uzunca bir süredir tek doz aşı yöntemi uygulandığından aşıların içerisine cıva koymaya gerek kalmadı. Araştırma yaptım, ‘aşıların içinde cıva’ var diyen doktorların tamamı çocuklarına aşı yaptırmış. Aşı karşıtları kitap yazarak, TV’lere çıkarak kazançlarını artırma peşinde. Kimileri de bitkisel karışım adı altında ürün pazarlamaya çalışıyor. Bir araştırma yaptık. Eğer Türkiye’de aşılama gittikçe azalır ve diyelim ki ortadan kaldırılırsa, her yıl 14 bin 296 çocuk bu nedenle hayatını yitirecek. Türkiye’de yılda 40 milyon aşı yapılıyor ve aşılama sayesinde bazı hastalıklar hayatımızdan tamamen çıktı. Etkin aşılama sayesinde kızamık, Türkiye’de artık yılda sadece 5 - 6 kişide görülüyor.
- Rakamlar ne diyor?
- Türkiye’nin aşı bütçesi 880 milyon lira, ilaca harcanan para ise 22.1 milyar lira. ‘Aşı yaptırmayın’ diyen herkesin çocuklarının aşıları tam yapılmış. Bilinçsiz aşı karşıtları toplumu yanlış yönlendiriyor. Türkiye’de suçiçeği aşısının ikinci dozunun uygulanması şart. Son dönemde suçiçeği kliniklerde artmaya başladı. Ayrıca çocuk ve yetişkinlerde boğmaca sayısı artıyor. Dünyada her yıl 1.5 milyondan fazla çocuk, aşı ile korunabileceği hastalıklardan hayatını kaybediyor. 5 yaşından küçük çocuk ölümlerinin yüzde 17’si, aşı ile korunabilen hastalıklar nedeniyle gerçekleşiyor. Aşı yapılmamasına bağlı maddi kayıp 20 milyar Euro civarında. Aşı sayesinde 3 milyon çocuğun ölümü engellenirken, 25 enfeksiyon hastalığı ile mücadele ediliyor. Aşılanmayan çocuklarda 23 kat fazla boğmaca, 9 kat fazla suçiçeği, 6.5 kat fazla pnömoniden hastaneye yatış riski bulunuyor. Dünyada 5 yaş çocuklarda 3 doz pnömokok aşısı ile 11.4 milyon antibiyotik kullanımı engelleniyor.
Aşılama çocuğa 72 yıl kazandırıyor. 750 milyon çocuk sakat kalmaktan kurtuluyor. Buna karşılık yılda 1.5 milyon çocuk, aşıya erişemediği için ölüyor. 2017-2020 yılları arasında aşıya erişemeyen kişilere aşı yapılırsa, 426 milyon kişi hastalanmayacak. Aşılar konusunda dile getirilen olumsuzluklar ve ortaya atılan komplo teorileri güveni sarsıyor. Programların aksamasına sebep oluyor. Aşı programlarının devamlı olması gerekir. 2013 yılında 980 olan aşı reddi, 2017’de 23 bine kadar çıktı. Böyle olunca Türkiye’de aşılama oranları düştü.
- Aşı yapılmayan çocukları bekleyen riskler neler?
- Çocuklara aşı yaptırmamak büyük bedellere neden olur. Kızamık tehlikeli bir hastalık. Geçen yıl kızamık vaka sayısı 90’a yaklaştı. Eğer aşı reddi devam ederse bu rakamın artması kaçınılmaz olacak. Kızamığa yakalanan her 1000 çocuktan 20’sinde ölüm bekleniyor. İnsanlar aşıyı ilaç tedavisi ile karıştırıyor. İlaçla tedavi olmamak özgürlük olarak değerlendirilebilir ama bir insanın hürriyeti, başka insanların hürriyetine zarar verdiği noktaya kadardır. Burada da böyle bir durum söz konusu. Sizin çocuğunuzu aşılatmamanız başka çocukların sağlığını etkiliyorsa, bunu özgürlük olarak değerlendirmeyiz.
‘Dünyada 19 milyondan fazla aşılanmamış çocuk var’
Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal, aşılama sayesinde milyonlarca hayatın kurtulduğunu söylerken, “Aşı bulaşıcı hastalıkların topluma yayılmasını engelliyor” dedi. Enfeksiyon hastalıkları ile mücadelede aşıların en etkili korunma yöntemi olduğunun bilimsel bir gerçek olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Köksal, “Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) tarafından yayımlanan 20. yüzyılda halk sağlığı alanında gerçekleştirilmiş en önemli 10 başarı listesinin birinci sırasında aşılama geliyor. Dünyada halen 19 milyondan fazla aşılanmamış çocuk bulunuyor. Bu çocuklar aşı ile önlenebilen potansiyel ölümcül hastalıklar açısından risk altında. Bu çocukların 10’da 1’i hiçbir zaman aşılanmadığı gibi, sağlık sistemleri tarafından görülmüyor” dedi. Prof. Dr. İftihar Köksal, sorularımızı şöyle yanıtladı:
- Aşı karşıtlığı neden artıyor?
- Son yıllarda giderek artan aşı karşıtlığını anlamak mümkün değil. Aşılar son derece güvenilir ürünler. Günümüzde gelişmiş teknolojiler kullanılarak üretiliyor. Bütün ilaçlarda olduğu gibi nadir yan etkiler olabilir. Ancak bu durum aşılamaya engel değil. Aşı yapılmadığı zaman bir çok salgın hastalığın önünü almak mümkün değil. Üstelik çocukluk çağında geçirilmeyen hastalıklar, erişkin yaşlarda geçirildiğinde çok daha ağır seyreder ve ölümcül olabilir. Kuduz ve tetanoz gibi hastalıklar da aşı yapılmazsa ölümle sonuçlanır. Bugün çiçek hastalığı, çocuk felci gibi hastalıklar artık görülmüyorsa bunu aşılara borçluyuz.
- Aşı programı başarılı işliyor mu?
- Aşılama; viral hepatitlerin kontrol altına alınmasından antibiyotik direncinin önlenmesine, adolesan sağlığı için bir platform oluşturulmasına ve doğum öncesi ve yeni doğan bakımının iyileştirilmesine kadar pek çok sağlık önceliklerinin sağlanmasında temel bir strateji. Türkiye’de yürütülen genişlemiş bağışıklama programı (GBP) başarılı şekilde uygulanıyor. Bütün çocuklar doğar doğmaz çocukluk çağı aşı takvimine uygun bir şekilde aşılanmaya başlanıyor ve okul çağında da aşılama ücretsiz devam ettiriliyor.
- Erişkinlerin aşılanması gerekir mi?
- Erişkinlerde uygulanan aşılar esas olarak çocukluk yaş grubunda uygulanan aşı programının devamı niteliğinde. Çocukluk yaş grubunda ülkemizde rutin olarak uygulanan aşılardan herhangi birini çocukluk yaşlarında almamış veya tamamlamamış erişkinlerde bu eksik aşılar veya eksik dozlar tamamlanmalı. Örneğin, çocukluk çağında hepatit B, hepatit A, suçiçeği, kızamık, kızamıkçık aşılarını olmamış veya bağışıklığı olmayan kişilere aşı uygulanabilir. Çocukluk yaş grubundaki aşılamaları eksiksiz uygulanmış ve tamamlanmış erişkinlerde bile yıllar içinde bağışıklık düzeyi azalabileceği için bu aşılamanın devamı niteliğinde olan ve tekrar dozlardan oluşan aşı programı uygulanır. Örneğin, her 10 yılda bir difteri, tetanoz aşısı yapılmalı.
- Erişkinlerdeki sağlık riskleri neler?
- Çocukluk çağında uygulanmış olsa bile pnömokok (zatürre) aşısının da 19 - 65 yaş arasındaki risk gruplarına ve 65 yaş sonrası tüm erişkinlere olmak üzere iki dönemde de uygulanmasını öneriyoruz. Pnömokok aşısının hem polisakkarit hem de konjuge olan iki formunun da uygulanması önemli. Ayrıca sadece erişkin yaşlardaki risk gruplarına has aşılar da mevcut. Zona aşısı ve her yıl tekrarlanan grip aşıları örnek verilebilir. Hac öncesi yapılan menenjit aşıları kişileri menenjitten korur. Çocukluğunda kızamık aşısı yaptırmamış erişkinlerde kızamık vakaları görüyoruz. Erişkinler de kendileri için uygun aşılama şeması konusunda bir hekime danışmalı. Günümüzde kanser, lösemi, lenfoma ve hematolojik veya romatolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, vücudun bağışıklık sistemini zayıflatarak bireyleri enfeksiyon hastalıklarına yatkın hale getiriyor. Üstelik ortaya çıkan bu enfeksiyonlar, sağlıklı bireylere göre daha ağır seyrederek ölümlere yol açabiliyor. Bu tür tedavileri alan risk gruplarında ölümcül seyreden enfeksiyon hastalıkları içinde özellikle pnömokok (zatürre) ve gripten aşı ile korunmak mümkün. BİTTİ