Son dakika... Terörün hedefe koyduğu şehir Hatay! 'Tesadüf değil'

Son dönemde Hatay’da artan orman yangınları ve terör saldırılarının tesadüf olmadığını belirten Dr. Naim Babüroğlu, Suriye’nin kuzeyindeki YPG/PKK ile İdlib’deki radikal varlığın, Hatay için tehdit oluşturduğunu belirtti. Babüroğlu, “Hatay sınırı, terör üreten coğrafya haline dönüştü. Suriye ile 1998’de imzalanan Adana Mutabakatı aktif duruma getirilmeli. Böylece, PYD/PKK ve radikal unsurlar temizlenmeli” dedi.

Yangınlar, terör...

Suriye sınırında yer alan Hatay, son günlerde art arda yaşanan orman yangınları ve terör saldırıyla gündemde. 9 Ekim’de sabotaj ihtimali yüksek orman yangınlarının yaşandığı Hatay ve İskenderun’da, 26 Ekim’de terör saldırısı, 27 Ekim’de tekrar terörle bağlantılı olduğu düşünülen orman yangınları yaşandı. Hatay’ın özellikle neden hedef alındığını, kendisi de Hataylı olan emekli tuğgeneral, İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Naim Babüroğlu, Milliyet’e anlattı.

Suriye iç savaşının ardından özellikle Hatay sınırının terör üreten bir coğrafyaya dönüştüğünü belirten Babüroğlu, “Fırat’ın batısından, son olayda yaşandığı üzere, PKK/YPG’nin bulunduğu Menbiç’ten Hatay’a eylem için geliyorlar. Diğer yandan, İdlib’in Suriye’de 130 kilometre sınırı var. İdlib’de çok sayıda radikal unsur bulunuyor. Dolayısıyla Hatay hem radikallerin hem de YPG/PKK’nın hedefi haline geldi. Bir de bölgede yaşayan sığınmacılar var” dedi.

YPG’ye sınırsız destek

Hatay’ın, Akdeniz’e açılan kapı olduğunu kaydeden Babüroğlu, ABD’nin Suriye’de bir “terör devleti” kurmayı amaçladığını ve bu proje içinde Hatay’ın Türkiye’den koparılma planı da olduğunu söyledi. ABD’nin YPG’ye hâlâ sınırsız destek sağladığını ifade eden Dr. Naim Babüroğlu, şöyle devam etti:

“Suriye’deki Menbiç, Tel Rıfat ve Fırat’ın doğusu, ABD tarafından YPG’ye işgal ettirildi. PKK, Suriye coğrafyasının yüzde 30’nu işgal etti. Rusya ve ABD de Suriye’de Türkiye’ye verdiği sözleri tutmadı. ABD, Kuzey Irak’taki Kürt oluşumları ile Suriye’deki Kürt grupları birleştirmek için masada buluşturdu. Irak ve Suriye’yi birleştirdikten sonra geriye İran ve Türkiye kalıyor. ABD, Hatay’a 130 km sınırı olan ve dünyanın en büyük yabancı savaşçı çöplüğüne dönüşen İdlib’de 30-40 bin radikal teröristi finanse ediyor. Çünkü İdlib’i küçük Afganistan’a dönüştürmek istiyor.

Tüm bu gelişmeler Hatay sınırında yaşandı. Hatay’da bir yandan YPG/PKK terörü, bir yandan İdlib’deki radikal unsurlar, bir yandan da yangınlar... Bütün bunları topladığınızda hiçbiri tesadüf değil. Bunlar tamamen büyük güçlerin desteğindeki maşaların yaptığı eylemler.”

‘Tesadüf değil’

Saldırıların zamanlamasına dikkat çeken Babüroğlu, “S-400’ün test atışından sonra Pentagon’dan gelen tepki, ardından ABD elçiliğinin ‘terör saldırı’ uyarısı ve bu terör eylemlerinin yaşanmasını tesadüf bulmuyorum” dedi. “Göç mühendisliği” kavramına da değinen Babüroğlu, “Bölgede göç mühendisliği projesi var. Sığınmacıların çoğunluğu Türkiye’nin sınır kentlerinde. Demografik yapıyı değiştirecek kadar fazlalar. Bu sığınmacılar, ilerleyen dönemde göç mühendisliği şeklinde kullanılarak, YPG/PKK’nın ve radikal unsurların önünü açacak, Türkiye bu beka sorununu görmeli” ifadesini kullandı.

Çözüm: Adana Mutabakatı

Babüroğlu, çözüme yönelik, şu görüşleri dile getirdi:

“PYD/PKK terör örgütünü ve İdlib’deki radikal unsurları Türkiye’ye tehdit olmaktan çıkaracak şekilde Rusya vasıtasıyla, Suriye ile 1998’de imzalanan Adana Mutabakatı aktif duruma getirilmeli. Böylece, PYD/PKK ve radikal unsurlar temizlenmeli. Tek çıkar yol bu. Her geçen gün bu gruplar güçlenecek ve Suriye’den daha çok Türkiye’ye tehdit olacak” dedi.

Adana Mutabakatı’nda Suriye yönetimi, PKK’yı ve uzantılarını terörist olarak tanımlamış ve mücadele edeceğini taahhüt etmişti.

5 gözaltı

İskenderun’daki 2 PKK’lı teröristin saldırı girişimiyle bağlantılı oldukları iddiasıyla İstanbul, Şanlıurfa, Adıyaman ve Diyarbakır’da 5 zanlı gözaltına  alındı.