18.09.2020 - 16:14 | Son Güncellenme:
DHA
Edinilen bilgilere göre, Taha Akyol'u sabaha karşı saat 05.00 sıralarında telefonla arayan dolandırıcılar banka hesaplarının FETÖ terör örgütü tarafından ele geçirildiğini parasını kurtarmak için hemen bankaya gitmesini istedi. Taha Akyol, bankaya giderek hesaplarını kontrol etmeye çalışırken bir kez daha arayan şüpheliler, parasını çekmesi gerektiği talimatını verdi. Ancak bu durumu şüpheli bulan Taha Akyol, savcıya gideceğini söyleyince şüpheliler kaçtı.
DOLANDIRILMAK ÜZERE OLDUĞUNU GERÇEK POLİSLERDEN ÖĞRENDİ
Bu sırada Taha Akyol'un eşinin polise haber vermesi üzerine kısa süre içinde ekipler Taha Akyol'a ulaştı. Taha Akyol dolandırılmak üzere olduğunu yanına gelen gerçek polis ekiplerinden öğrendi.
OĞLUNU DA DOLANDIRMIŞLAR
Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada aynı kişilerin Taha Akyol'un oğlu Ertuğrul Akyol'u da telefonla aradığını aynı yalanları söyleyerek bankada bulunan 43 bin dolarını çektirerek sokak ortasında bir poşet içinde teslim aldıklarını tespit etti.
KAMERALAR KAYITTAYDI
Ertuğrul Akyol'un elinde para dolu poşetle sokakta dolaşması ve bir şüpheli ile buluşarak poşeti teslim etmesi güvenlik kameralarına yansıdı.
3 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Polis olayla ilgili yaptıkları soruşturmada, olaya katıldıkları öğrenilen Engin K.(33) İstanbul 'da Halil B.(25) ve Ersin D.(35) Şanlıurfa'da gözaltına alındı. Şüphelilerle birlikte 12 bin 350 lira ile 6 adet cep telefonu ele geçirildi. Şüphelilerin işlemleri Gayrettepe Asayiş şube müdürlüğünde yapıldı.
TAHA AKYOL: BEN CEZA AVUKATIYDIM BENİ BİLE KANDIRIYORLARDI
Öte yandan Emniyet Müdürlüğüne gelen Taha Akyol olayla ilgili açıklama yaptı. Sabaha karşı arandıklarını ve şüphelilere başta inandığını anlatan Taha Akyol "Benimle ilgili her şeyi biliyorlardı. O yüzden başta onlara inandım. Ancak daha sonra paramı çekmemi istediklerinde şüphelenmeye başladım. Ancak oğulumu kandırıp bütün birikimini almışlar." dedi.
Taha Akyol vatandaşları çok dikkatli olmaları konusunda uyararak "Ben gazeteciliğe başlamadan önce 10 yıl ceza avukatlığı yaptım. Ancak bana bile başta kendilerini inandırdılar. Kamu kurumlarının isimlerini vererek güven sağladılar. Benim lise diplomamın tarihini bile biliyorlardı. Bütün kimlik bilgilerim onların ellerindeydi. Vatandaşlarımızdan ricam Telefonla savcılık yada polis olarak arayan kişilere itimat etmesinler. Siz polisseniz bizi karakola çağırın diye söylesinler. O zaman dolandırıcı oldukları ortaya çıkıyor." dedi. Öte yandan gözaltına alınan şüpheliler işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi.