29.07.2021 - 05:40 | Son Güncellenme:
Bakan Koca Bilim Kurulu toplantısı sonrası son dakika bilgilerini açıkladı ve herkesin merak ettiği 'kısıtlamalar geri gelecek mi?' sorusuna açıklık getirdi. Bakan Koca'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bugün bilim Kurulumuz salgının ilerleyişi, artan vaka sayıları ve aşı programımızı esas alan bir toplantı gerçekleştirdi. Hepinizin bildiği gibi son 2 hafta içinde vaka sayılarında çok hızlı bir yükseliş yaşadık. Bayram günlerinde hastalık yok olmadı. Ama üzülerek izledik ki hastalık yokmuş, hiç olmamış gibi bir tavırla bayramı karşıladık.
Tedbirlere dikkatin çok azaldığını üzülerek gördük. Bu günlerde bunun ektisini yaşadığımız bir gerçek. Vaka sayılarının artış hızı istemesek de yükselme eğiliminde. Bu durum birçok açıdan sorun teşkil ediyor.
Bunların ilki aşı programımız toplum bağışıklığı hedefine ulaşamadan yeni bir varyantın baskın hale gelmesi ve aşı ile bağışıklık programımızı sekteye uğratma riski. Unutmayalım ki en az iki doz aşı olmadan ve üzerinden belirli bir süre geçmeden bağışıklık elde edilmiyor. Birinci doz aşısını olmuş vatandaşlarımız henüz bağışıklık kazanmadan virüsle karşılaştıklarında hastalığa yakalanabiliyorlar.
Benzer şekilde iki doz aşı olmuş kişiler için de üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra aşıların etkinliği azalıyor ve bu durum da hastalığa yakalanma riski ortaya çıkıyor. Bunlar, aşı programının başarıya ulaşmasının önündeki en önemli risk faktörleridir.
İkincisi ise salgını aşı ile durdurmaya çalışırken artan vaka sayılarının unutmak istediğimiz, bir daha dönmek istemediğimiz yakın geçmişteki kısıtlamalarla dolu hayatımıza dönmek. Kısıtlama uygulanan dönemler salgının sosyal hayatımızı en çok etkilediği, insani ihtiyaçların bile özel planlamalar gerektirdiği günlerdi.
Kısıtlama günlerine geri dönmeyi hiç birimiz hiçbir surette tekrar yaşamak istemeyiz. Buna mecbur kalacağımız bir seyir şuan için yok. Ama olmayacağı anlamına gelmez. Bağışıklık sağlanmadan yapacağımız her tedbirsizlik bizi bu istemediğimiz sınıra yaklaştırır. Bu kısır döngüden kurtulmanın tek yolu aşı ile bağışıklık elde edene kadar tedbirlere uymaktır.
Üçüncüsü ise maalesef kayıplarımızın artması tehlikesidir. Aşılar en çok risk grubundaki vatandaşlarımız için önemli. Ancak yaygın olarak aşı olmadan sadece risk grubunun aşılanması ile onları korumamız mümkün değil. Sevdiklerimizi, büyüklerimizi korumak için önce kendi aşılarımızı olmamız şart. Bana bir şey olmuyor düşüncesi ile sevdiklerimizi riske atabilecek durumda değiliz.
Salgın yönetimi açısından aşıların etki süresi ve etkinliği son derece önemli. Tüm sağlık alt yapısını dijital olarak yönetebilen bir ülkeyiz. Elimizde tüm tedavi ve tedbirleri yönetebilecek dijital bir alt yapı var. Kontrolü elde tutabilmek için tüm verileri anlık olarak tuttuğumuz karar destek sistemlerimiz var. Buradan yaptığımız ön incelemeler bazı sonuçlara işaret ediyor.
Örneğin, şuan aktif vakalarımızın yaklaşık %87’si aşısı tamamlanmamış kişiler. Mevcut aktif vakalar içinde tam aşılı olup hastalığa yakalananların oranı %5’den az. Hastanede yatan hastalarımızın %95’i de aşısı tamamlanmamış kişiler.
Bir başka önemli ön değerlendirmemiz de aşıların etki süresi ile ilgili. Aşı programımız ile birlikte aktif vakalar içinde 60 yaş üzeri vatandaşlarımızın oranı dramatik şekilde azalmıştı. Ancak aşılamanın üzerinden 4-5 ay geçtikten sonra bu yaş gurubunun aktif vakalar içindeki oranı artmaya başladı.
Bunu görür görmez 3. Doz uyarısında bulunduk ve 50 yaş üzeri vatandaşlarımızın 3. Doz aşılarını olmalarını sağlayan programı başlattık. Bunu bizden daha erken fark eden ve uygulayan olmadı. Ancak hali hazırda bu durumda aşı olması gereken 9 milyona yakın vatandaşımız aşı olmayı bekliyor. Bu vatandaşlarımızı korunmak için bir an evvel 3. Doz aşılarını olmaya davet ediyorum.
Salgının seyrini dikkate alarak zorunlu uygulamalar getirilmesi gerektiği çokça dile getiriliyor. Hatta bazı ülkeler bu konuda kanunlar çıkarıyor ya da hazırlıyor. Bizim bu konuya yaklaşımımız bilimsel verilerden elde edilecek sonuçlara bakmadan atılacak adımların eksik olacağı yönündedir.
Birinci önceliğimiz, tüm vatandaşlarımızın sorumluluk alarak ve sorumlu bir birey olarak kendi tedbirlerini alması ve aşı olarak topluma karşı ödevini yerine getirmesidir. Yaptığımız çalışmaların bilime ve kanıta dayalı sonuçları özel tedbirler almayı gerektirirse bunu yapmaktan imtina etmeyiz. Ancak, herkes yapıyor, herkes istiyor diye bir adım atmayacağız. Kısıtlamalarla dolu bir toplumsal hayat hiç birimizin tercihi ya da önceliği değildir.
Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda tedbir alınması gerek bir durum olursa bunu sizlerle paylaşacağım.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Bilim Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamanın ardından CNN TÜRK ekranlarına bağlanan Prof. Dr. Celalettin Kocatürk şu açıklamalarda bulundu:
Sahada giderek daha fazla sayıda hasta olduğunu görüyoruz. Başvurular da hastaneye yatışlar da arttı. Bazı hastaneler Kovid servislerine dönmeye başladı. Her seferinde gevşiyoruz ve tedbirleri unutuyoruz. Aşı konusunda da yeterli oranlara ulaşmayınca ne yazık ki rakamlar korkutucu olmaya devam ediyor. Aşı olmayanların hastalığı bulaştırmada rolü vardır ama bununla ilgili bir veri yok elimizde.
Türkiye'de birçok kişi iki doz Sinovac yaptırdı. Sinovac'ların delta varyantına karşı etkisi sınırlı görünüyor. Riskli olan kişiler veya Sinovac'ı yaptıran ve 1 ay geçen kişilerin BionTech yaptırmalarında fayda var. Maskenin de aşı kadar etkili olduğunu söylemek lazım. Açık havada da maskeleri çıkarmamak lazım. Biz şu anda şikayeti olanları ve onların temaslılarına test yapıyoruz. Tarama testi yapmamız gerekiyor.
Aşılama konusundaki risklerle ilgili sorulara daha net cevaplar verilirse aşı kararsızlığı da azalacaktır. Bizim sürekli o kişilere karşı bilimsel verilerle anlatmamız lazım. Aşıdan başka alternatif bulamadığımızı belirtmemiz gerekiyor. Elimizdeki en iyi yöntem aşı. İlaç çalışmaları ne yazıkki bir sonuç vermedi. Zorunlu aşı uygulaması pek bir işe yaramaz. Onun yerine daha fazla bilgi paylaşmak gerekiyor. Giderek daha genç yaştaki insanların daha ciddi geçirdiğini söylemek lazım. Uzun vadede hemen hemen tüm organlarda hasar yarattığını belirtmek lazım.
Aşılama konusundaki risklerle ilgili sorulara daha net cevaplar verilirse aşı kararsızlığı da azalacaktır. Bizim sürekli o kişilere karşı bilimsel verilerle anlatmamız lazım. Aşıdan başka alternatif bulamadığımızı belirtmemiz gerekiyor. Elimizdeki en iyi yöntem aşı. İlaç çalışmaları ne yazıkki bir sonuç vermedi. Zorunlu aşı uygulaması pek bir işe yaramaz. Onun yerine daha fazla bilgi paylaşmak gerekiyor. Giderek daha genç yaştaki insanların daha ciddi geçirdiğini söylemek lazım. Uzun vadede hemen hemen tüm organlarda hasar yarattığını belirtmek lazım.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 17-23 Temmuz arasında illere göre her 100 bin kişide görülen Kovid-19 vaka sayılarını açıkladı. Bakan Koca, en az bir doz Kovid-19 aşısı yaptıranların sayısının 40 milyonu geçtiğini açıkladı. Türkiye genelinde 17-23 Temmuz'da illere göre haftalık Kovid-19 vaka sayısı her 100 bin kişide İstanbul'da 88,19, Ankara'da 69,13, İzmir'de 33,43 oldu.
Bakan Koca açıklamasında, "İllerimizde 100.000 nüfusa karşılık gelen bir haftalık toplam vaka sayısını gösteren insidans haritasının güncel halini ekte görebilirsiniz. Salgını kontrol altında tutma gücümüzü zora sokmayalım. Aşı olup tedbirlere uymak zorundayız." dedi.
Haritaya göre; 100 bin kişide vaka sayısı Ankara'da 57,95'den 69,13'e, İstanbul'da 75,12'den 88,19'a, İzmir'de 24,46'dan 33,43'e yükseldi. Vaka sayısı en çok artan iller ise, Siirt, Diyarbakır, Bitlis, Giresun ve Iğdır oldu. Vaka oranları Siirt'te 748,39, Diyarbakır'da 223,94, Bitlis'te 202,85, Giresun'da 142,72 ve Iğdır'da 118,40 olarak kayıtlara geçti.
Öte yandan Bakan Koca bir diğer açıklamasında ise; "Son bir haftada vaka sayısı en çok artan illerimiz; Siirt, Diyarbakır, Bitlis, Giresun ve Iğdır. Vaka sayılarındaki artış ve aşılanma oranları arasında ilişki var. Aşı olup tedbirlere uyun." ifadelerine yer verdi.
Sağlık Bakanlığınca Günlük Koronavirüs Tablosu, "covid19.saglik.gov.tr" adresinden paylaşıldı. Buna göre, Türkiye'de son 24 saatte 257 bin 474 Kovid-19 testi yapıldı, 22 bin 291 kişinin testi pozitif çıktı, 76 kişi hayatını kaybetti, iyileşenlerin sayısı ise 4 bin 197 oldu. 18 yaş üstü nüfusta birinci doz aşı uygulananların oranı yüzde 64,74, ikinci doz aşı uygulananların oranı yüzde 40,53 olarak kayda geçti.
Kovid-19'la mücadele kapsamında son 24 saatte birinci, ikinci ve üçüncü doz toplam 1 milyon 77 bin 627 aşı uygulandı. Türkiye'de bugüne kadar yapılan aşı sayısı 40 milyon 185 bin 504'ü birinci doz, 25 milyon 155 bin 40'ı ikinci doz, 4 milyon 418 bin 827'si üçüncü doz olmak üzere 69 milyon 759 bin 371'e yükseldi.
En az bir doz aşı uygulananların oranının en yüksek olduğu 10 il sırasıyla Muğla, Çanakkale, Kırklareli, Edirne, Balıkesir, Amasya, Eskişehir, Aydın, İzmir ve Tekirdağ oldu. En az bir doz aşı yapılanların oranının en az olduğu iller ise Şanlıurfa, Bitlis, Mardin, Muş, Diyarbakır, Siirt, Batman, Bingöl, Gümüşhane ve Iğdır olarak sıralandı.
Sosyal medya hesabından günlük tabloyu paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Vakalar salgının kontrol altına alınmasını zorlaştıracak düzeyde. Bu riski ortak irade ve hepimizin lehine olacak kararla durdurmalıyız. Tedbirlere uymalı ve aşı olmayanlar aşısını yaptırmalıdır. İlk dozu hemen, ikinci ve üçüncü dozu zamanı gelir gelmez." değerlendirmesinde bulundu.