21.12.2021 - 13:22 | Son Güncellenme:
Ramazan EĞRİ-Cengiz ÇOBAN-Derya EVREN-Harun UYANIK (DHA)
Ferit ZENGİN / MİLLİYET
Olay, Kadıköy Kalamış’ta bir restoranda dün gece 22.30 sıralarında meydana geldi. Restoranda bulunan bir grupile restoranda bulunan ikinci grup arasında silahlı çatışma yaşandı. Peş peşe silah sesleri üzerine çok sayıda polis olay yerine sevk edildi. Adrese giden ekipler, 7 kişinin silahla vurulduğunu belirledi. Silahla vurulanlardan 2’si olay yerinde hayatını kaybederken, 5 yaralı hastaneye kaldırıldı.
Saldırıda hayatını kaybedenlerin Susurluk davası hükümlülerinden eski özel harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlı ile kendisi gibi eski özel harekatçı olan emekli polis Şahin Aslan olduğu belirlendi. Yaralıların çevre hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındığı olayla ilgili polisin çalışması sürüyor.
Olay sonrası asayiş ve oganize polisince başlatılan çalışmalarda 4’ü olayda yaralanan olmak üzere 7 şahıs gözaltına alındı. Gözaltına alınan yaralı şahıslardan 4'nün kaldırıldıkları hastanelerde gözaltı yapıldığı öğrenilirken polisin çatışmanın nedenine yönelik çalışması devam ediyor.
KAVGANIN SEBEBİ ORTAYA ÇIKTI
Susurluk Davası hükümlüsü Ziya Bandırmalıoğlu ile emekli polis Şahin Aslan'ın hayatını kaybettiği silahlı çatışmada yaralanan Fuat, Hüseyin, Ayhan Çakıroğlu ile ismi henüz öğrenilemeyen yaralının sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Çatışmanın ihale tartışması yüzünden çıktığı iddia edilirken, yaralıların kaldığı hastanenin çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı.
ZİYA BANDIRMALIOĞLU KİMDİR?
Kadıköy'de öldürülen eski özel harekat polisi Ziya Bandırmalıoğlu, Türkiye'nin yakın tarihine, 'Susurluk Çetesi' ve 'JİTEM davası' olarak geçen faili meçhul cinayetlerle ilgili yargılamalarda sanıklar arasında yer aldı.
Ziya Bandırmalıoğlu, JİTEM davasında, 1993-1996 yılları arasında avukat ve iş insanlarının da aralarında olduğu 19 kişinin öldürülmesi ilgili davada, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, eski Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin, eski MİT'çi Korkut Eken ile Ayhan Çarkın'ın da bulunduğu eski özel harekat polisleriyle birlikte yargılandı. 19 sanık hakkında yerel mahkemenin verdiği beraat kararı 5 Nisan 2021 tarihinde İstinaf Mahkemesi'nde bozuldu. Dosya Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlandı.
ÇARKIN'IN İTİRAFLARINDA YER ALDI
Cinayetlerle yargılama 18 yıl sonra, polis memuru Ayhan Çarkın'ın itiraflarıyla başlamıştı. Bandırmalıoğlu davada eski MİT'çi Tarık Ümit'in kaçırılması ve öldürülmesi, Behçet Cantürk'ün öldürülmesi gibi eylemlerle suçlandı. Ancak Bandırmalıoğlu'nun ismi itirafçıların ifadelerinde Abdülmecit Baskın, Yusuf Ekinci, Fevzi ve Salih Aslan ile Savaş Buldan cinayetlerinde geçti. Ziya Bandırmalıoğlu bu dava kapsamında, 26 Ocak 2013'te tutuklandı ancak, 27 Kasım 2013'te tahliye edildi.
5 FAİLİ MEÇHUL CİNAYETTE ADI GEÇTİ
Ayhan Çarkın itiraflarında Bandırmalıoğlu'nun adı, Altındağ Nüfus Müdürlüğü'nde görev yapan Abdülmecit Baskın'ı, kendisinin aldığını, Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu'na teslim ettiğini, daha sonra cesedinin Gölbaşı ile Ahlatlıbel arasında bulunduğunu öğrendiğini anlattı. Baskın'ın cesedi 1 Ekim 1993'te Ankara-Haymana yolu Yavrucak mevkiinde bulundu.
Ankara'nın Gölbaşı ilçesi Karşıyaka Mahallesi'nde 24-25 Şubat 1994 yılında silahla öldürülmüş olarak cesedi bulunan Yusuf Ekinci ile ilgili olarak da itirafda bulunan Çarkın, maktulün Ayhan Akça, Alper Tekdemir, Ziya Bandırmalıoğlu ve Enver Ulu'nun bulunduğu ortamda öldürüldüğünü, kimin ateş ettiğini ise bilmediğini söyledi.
Çarkın, Savaş Buldan, Hacı Karay ve Adnan Yıldırım'ın 3-4 Haziran 1994'te Düzce'de Melen Deresi yatağında ölü bulunmalarıyla ilgili verdiği ifadelerde, Ziya Bandırmalıoğlu ile Duran Fırat arasındaki konuşmalardan, Savaş Buldan'ın bu kişiler tarafından öldürüldüğünü, yanında iki kişinin daha bulunduğunu duyduğunu söyledi.
Davanın bir başka itirafçısı Doğan Özkan'ın ifadesinde ise Bandırmalıoğlu'nun adı geçti. Özkan Fevzi ve Salih Aslan'ın Düzce'de 1994'te ölü bulunmasına ilişkin, maktullerin Tarık Ümit, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu ve Semih Sueri tarafından bir galeriden alınıp gözleri bantlı halde Kızıltoprak'taki eve getirildiklerini, daha sonra Hendek'te infaz edildiklerini söyledi.
SUSURLUK DAVASINDA 4 YIL HAPİS CEZASI ALDI
Bandırmalıoğlu silah kaçakçılığıyla ilgili bir davada beraat eden Bandırmalıoğlu, 14 Ocak 1997'de Susurluk davası kapsamında tutuklanacağını anlayınca dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi binasından kaçmıştı. Yakalanan Bandırmalıoğlu 1997 yılında Susurluk davası sanıkları arasında tutuklu olarak yer aldı. Yargılama sırasında Bandırmalıoğlu polislik mesleğinden ihraç edildi. Bandırmalıoğlu, İstanbul 6 No'lu DGM'de görülen Susurluk davasında, aralarında İbrahim Şahin, Mehmet Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Yaşar Öz, Haluk Kırcı ve Ayhan Akça'nın da aralarında olduğu 13 sanıkla birlikte yargılandı. 12 Şubat 2001'de 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Susurluk davasında verilen cezalar, 15 Ocak 2002'de Yargıtay tarafından onanarak kesinleşti.
TRAFİK KAZASINDA SÜRÜCÜYE SİLAH ÇEKTİ
Bandırmalıoğlu'nun adı 1999 yılı Mayıs ayında bir trafik kazasına da karıştı. Aşırı alkollü olarak kullandığı lüks otomobiliyle yol kenarında duran otomobile çarpan Bandırmalıoğlu, aracın sürücüsüne silah çekti. Karakola götürülürken polislere "Beni götüremezsiniz. Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz ?" diyerek tepki gösteren Bandırmalıoğlu'nun silahının da ruhsatsız olduğu belirlendi.