14.02.2020 - 10:13 | Son Güncellenme:
DHA
Son dakika haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ’nün 7 Şubat 2012’de MİT’e yönelik kumpas girişimiyle ilgili yürüttüğü soruşturma sonunda hazırladığı iddianameyi tamamladı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında olduğu 34 sanık hakkında 'silahlı terör örgütü kurarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek', 'siyasal ve askeri casusluk amacıyla gizli bilgileri ele geçirme ve kullanmak' suçlarından ceza istenen iddianamede, 15 Temmuz darbe kalkışmasına kadar geçen süreçte, 7 Şubat 2012 tarihinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılmasının aslında FETÖ’nün hükümeti yıkmaya yönelik ilk teşebbüsü olduğu tespiti yapıldı.
İddianamede MİT kumpasıyla ilgili şu tespitler yapıldı:
"Türkiye’nin çözüm sürecinde yürüttüğü politikalardan dolayı MİT’i, PKK/KCK ile ilişki içindeymiş gibi hedef gösterdiler. MİT görevlileri ifadeye çağrıldı, evlerinde arama yapıldı, haklarında yakalama çıkarıldı. Bu işlemler o tarihte başbakan olan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ameliyat olacağı güne denk getirilerek, bu şekilde kurgulandı. FETÖ/PDY’nin hükümete karşı açıktan giriştiği ilk operasyondur."
KUMPAS, ERDOĞAN'IN 'ONE MUNITE' ÇIKIŞIYLA BAŞLAMIŞ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı MİT kumpası iddianamesinde, 7 Şubat 2012 tarihli kalkışmasının (kumpas) kronolojisi yapıldı. Kronolojiye göre, FETÖ’nün MİT’e yönelik kumpasının 29 Ocak 2009’da, o tarihte Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta "One minute" çıkışını yapmasıyla başladığı belirtildi. Kronolojide yer alan dikkat çekici tarihler ise şöyle:
-Ocak-Şubat 2010: Hakan Fidan’ın Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak ilk kez Oslo görüşmelerine katılması.
-4 Mart 2010: Brüksel’de Adem Uzun’un ses kayıtlarıyla birlikte gözaltına alınması.
-10 Nisan 2010: Hakan Fidan’ın ABD’deki İran Nükleer görüşmelerine Türkiye’nin Şerpa’sı (ülkeleri önemli zirvelerde temsil eden özel yetkili görevli) olarak katılması.
-16 Nisan 2010: Hakan Fidan’ın MİT Müsteşar Yardımcılığı'na getirilmesi.
-24 Mayıs 2010: Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarı olduğu, 31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail’in Mavi Marmara gemisine saldırması.
-Haziran 2010: Haaretz gazetesinde, Mossad’ın Hakan Fidan’ın atanmasıyla ilgili rahatsızlığıyla ilgili haberler çıktı.
-1 Ağustos 2010: İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Hakan Fidan'ın İran’a bilgi sızdırma ihtimalinden bahsetti.
-6 Haziran 2011: Öcalan, barış konseyleri kurma konusunda hükümet ile anlaştıklarını açıkladı.
-12 Haziran 2011:Türkiye genel seçimlerinin yapıldığı, AK Parti’nin yüzde 46,66 oy oranı ile birinci parti olması.
-14 Temmuz 2011: PKK, Silvan ilçesinde silahlı saldırı yaptı.
-13 Eylül 2011: MİT yetkililerinin, PKK üyeleri ile Oslo'da yaptığı bir görüşmeye ait olduğu iddia edilen ses kaydı internette yayınlandı. Ses kaydıyla ilgili, Hakan Fidan’ın, Öcalan’la ve PKK’lılarla dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla ve 'özel temsilcisi' sıfatıyla görüştüğü ifade etti.
-16 Eylül 2011: Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Alp Kağan Polatkan ses kayıtlarına dair şikayet dilekçesi verdi. İfade Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
-19 Eylül 2011: Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na, CHP'nin Bolu Milletvekili Tanju Özcan, MİT görevlileri Hakan Fidan ve MİT Eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş hakkında 18 Eylül 2011 tarihli şikâyet dilekçesi verdi. Dilekçe Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
-12-19 Ekim 2011: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2010/521 sayılı soruşturması kapsamında, Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen, Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği yazıda, 01.01.2010 tarihinden 12.10.2011 tarihine kadar Abdullah Öcalan’ın avukatlar ile arasında yapılan görüşmelerinin ses kayıtları ile ses çözümlerini istedi.
-7 Şubat 2012: MİT krizi olarak anılan olayla ilgili, 2011 yılı sonbaharında, o dönem başbakan olan Türkiye Cumhurbaşkanının bir dizi konsültasyon yaptırdığı, ameliyat için gün alındığı, bu durumu fırsat bilen FETÖ/PDY silahlı terör örgütü, ilk etapta stratejik hedef olarak görülen MİT Müsteşarı Hakan Fidan için hazırlanan planı yürürlüğe koydu. Başbakan’ın sağlık durumu üzerinden spekülasyon yaratan çevreler dikkatleri başka noktaya çekerken, MİT'ten bir ekip de Ankara'da iki kritik noktada ofis araması yaptı.
Emniyet birimlerinin 'temiz raporu' verdiği Erdoğan'ın Subayevlerindeki ikametgâhında 28 Aralık 2011'de, resmi konutta da 30 Aralık 2011'de MİT görevlileri arama yaptı. Burada prizlere yerleştirilmiş 'böcek' diye tabir edilen ve en az 100 metre yakınlardaki bir noktaya sinyal gönderen 2 ayrı dinleme cihazı bulundu.
FİDAN, GÜLEN'İN TALİMATIYLA İFADEYE ÇAĞRILDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 154 sayfalık MİT kumpası iddianamesinde, FETÖ’nün MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılması kararını, elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında olduğu 12 kişilik istişare heyetinin aldığı bilgisine yer verildi.
Dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü olan Yunus Dolar, tanık olarak alınan ifadesinde, 7 Şubat Kumpası sonrası geçmişte tanıdığı, örgütün yayın organlarından Zaman Gazetesi’nde muhabirlik yapan ve daha sonra FOX TV haber muhabiri olan FETÖ üyesi olduğunu bildiği Ercan Gün’e, bu durumu sorduğunu anlattı. Tanık Dolar, FETÖ üyesi olmak suçundan yargılanan Ercan Gün’ün kendisine, “MİT müsteşarının ifadeye çağrılması kararının, Amerika'da FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında olduğu 12 kişilik bir istişare heyetinden geçtikten sonra alındığı” bilgisini verdiğini söyledi. MİT Müsteşarı Fidan’ın ifadeye çağrılması talimatının bizzat Fetullah Gülen’den geldiği bilgisini Ercan Gün’den duyduğunu söyleyen Dolar, ifadesinde şunları kaydetti:
“Ercan Gün bana, söz konusu istişarede 3 kişinin MİT Müsteşarı'nın ifadeye çağrılmaması, Fetullah Gülen’in de aralarında yer aldığı 9 kişinin ise çağrılması yönünde oy kullandığını söyledi. 12 kişilik heyette kimlerin yer aldığını bilmediğini de beyan etti.”
GÜLEN, 'DOSYA SAĞLAM MI?' DİYE SORMUŞ
Dolar, aklındaki soru işaretlerini gidermek için o dönem FETÖ'nün Marmara Bölgesi emniyet imamı olan 'Arif' kod adlı kişi ile görüştüğünü, bu bilgileri kendisine de sorduğunu söyledi. Yunus Dolar, “Ercan Gün’ün söylediklerini doğrulayarak, Fetullah Gülen’in önce kararsız kaldığını, daha sonra ‘Dosya sağlam mı?’ diye sorduğunu, sağlam denilmesi üzerine kumpas operasyonuna onay verdiğini söyledi" dedi.
O dönem FETÖ’nün kontrolündeki İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün, terör örgütü PKK ile mücadelede çok isteksiz olduğunu kaydeden Yunus Dolar, bir görüşmede o tarihte İstihbarat Şube Müdürü olan Erol Demirhan’ın, "Biz mücadele edeceğiz, onlar görüşecek, yok böyle bir şey" sözlerini sarfettiğini belirtti.
FETÖ davalarında sanık olan Demirhan’ın, “MİT’in çok gereksiz bir kurum olduğunu, ülkenin kaynaklarını boşuna heba ettiğini, bir iş üretmediğini, lağvedilerek, İstihbarat Daire Başkanlığı'na bağlanması gerektiği" yönündeki düşüncülerini dile getirdiğini anlatan Dolar, “Erol Demirhan tüm operasyonel birimlerdeki örgüt mensubu müdürlerle, MİT’ten hiç kimseyle muhatap olunmaması konusunda devamlı telkinde bulunurdu. Biz de MİT çalışanlarıyla muhatap olmadık” dedi.