12.01.2023 - 14:54 | Son Güncellenme:
Erdoğan, 'Hiçbir alanı boş bırakmadan, hiçbir alanı ihmal etmeden, siyasetten ekonomiye, sosyal alandan teknolojiye tüm başlıklarda zirveyi hedefliyoruz. Vizyonumuzu bu kadar geniş, hedeflerimizin çıtasını bu derece yüksek tutmamızın sebebi yeni duraksamalara, yeni patinajlara tahammülümüzün olmamasıdır.' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle; Uzun vadeli bilim ve teknoloji politikalarımızı planlamak üzere düzenli olarak Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplantılarımızı yapıyorduk. Yılda iki defa periyodik olarak yapılan bu toplantıların başkanlığını bizzat yürüdüyorduk. Ülkemizin bilim ve teknolojide bugün geldiği seviyede kurulumuz bünyesinde yürüttüğümüz çalışmaların çok önemli rolü olduğuna inanıyorum.
Bilhassa nitelikli araştırma-geliştirme kaynağı, elektronik devlet projesi, üstün yetenekli bireylerin eğitimi, enerji teknolojileri, medikal, bioteknoloji ve ulusal yenilik gibi alanlarda gerçekten iftihar verici neticeler elde ettik.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtikten sonra aynı işlevi görmek üzere Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulumuzu oluşturduk. Tabi bu arada ülkemizin öncelikleri de değişti. Bundan 20 yıl, 15 yıl, 10 yıl önceki hedeflerimize ulaşmakla kalmadık çoğu alanda daha ötesine geçtik.
2023 VURGUSU
Bilim ve teknolojinin lokomotifi olan savunma sanayiindeki başarılarımız bunun en önemli ispatıdır. Aynı şekilde ülkemizin 81 vilayetine yayılan bilim ve teknoloji faaliyetlerinin her gün yeni çıktıları ile karşılaşıyoruz. Hamdolsun artık dışarıya gıpta ile bakan bir Türkiye değil çalışmaları ve başarıları mercek altına alınan bir Türkiye var. İnşallah ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarının sembolü olan 2023 bu doğrultudaki büyük emek verdiğimiz projelerden önemli bir kısmının sonuçlarını göreceğimiz bir sene olacak.
"ŞİMDİ GÖZÜMÜZÜ 2053'E DİKTİK"
Türkiye Yüzyılı'na bilim ve teknolojide katettiğimiz mesafe sayesinde güçlü bir giriş yapıyoruz. Şimdi gözümüzü 2053'e diktik. Yavaş yavaş hedeflerini oluşturmaya başladığımız 2053 vizyonumuzu dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de yakından ilgilendiren yeşil kalkınma atılımlarının etrafında şekillendiriyoruz. Yeşil kalkınma omurgası üzerinde inşa ettiğimiz 2053 vizyonumuzu da tıpkı bugünkü başarılarımız gibi yine bilim ve teknolojinin rehberliğinde hayata geçireceğiz.
Hedefimiz 2053'te Paris İklim Anlaşması ile taahhüt ettiğimiz net sıfır emisyonuna ulaşmaktır. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansının son toplantısında ele alınan planın ilk maddesinin bilim ve aciliyet başlığı taşıması bu bakımdan önemlidir. Dünyadaki gelişmeler her ne kadar tüm taraflar için Paris İklim Anlaşması'nda belirlenen hedeflere ulaşmayı zorlaştırıyor olsa da biz kendi programımıza bağlı kalacağız. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Batı'nın kendilerinin dahi uymadığı şartları bize dayatma konusundaki maharetlerini yaşadığımız tecrübelerle gayet yakından biliyoruz. En büyük ihracat pazarımız olan Avrupa Birliği'nin şimdiden bu doğrultuda yasal düzenlemeler yapmaya başladığını da görüyoruz.
NET SIFIR EMİSYON HEDEFİ
Bunun için biz kaynaklarımızı etkin kullanarak araştırma-geliştirme ve yenilik faaliyetlerini destekleyerek 2053 net sıfır emisyon hedefimize doğru yolumuza devam edeceğiz. Yürüttüğümüz çalışmalarda tıpkı önceki dönemde olduğu gibi kurumlarımız arasındaki koordinasyonu iş birliğini, dayanışmayı güçlü tutacağız. Artık bunun için çok daha fazla imkana ve araca sahibiz. Bakanlıklarımızın her biri kendi sorumluluk alanlarına uygun şekilde ihtiyaçlarına göre çağrılara çıkıyor, destek programları uyguluyor. Enerjiden tarıma, sağlıktan ulaştırmaya her alanda yürütülen bu çalışmaları elbette kıymetli buluyoruz. Ancak yeşil kalkınma gibi iddialı bir başlıkta mesafe katetmek için tüm bu çağrı ve desteklerin ortak bir bilim ve teknoloji politikası çerçevesinde yürütülmesi şart. Önümüzdeki dönemde TÜBİTAK başta olmak üzere bu konuda ciddi birikimi ve deneyimi olan kurumlarımızı etkin şekilde değerlendireceğiz. Hedef 2053 net sıfır emisyonu programı bu çerçevede yürütülecek araştırma-geliştirme ve yenilik atılımlarını bizzat takip edeceğiz.
Kurulumuzun da Bakanlıklarımızdan üniversitelerimize, özel sektörlerimizden uluslararası iş birliklerine kadar geniş bir istişare ağı ile bu milli hedefimize en üst düzeyde katkı sunmasını sağlayacağız. Bilim ve teknolojinin ekonomimize sağladığı yüksek katma değerin artaak sürmesini ancak bu şekilde temin edebiliriz.
"TÜM BAŞLIKLARDA ZİRVEYİ HEDEFLİYORUZ"
Cumhuriyetimizin 100. yılına hazırlıklarımızın sembolü olarak milletimizin takdirine sunduğumuz Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun hem tasarımında hem inşasında en büyük katkıyı sizlerden bekliyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun başlıklarının tamamı bilim insanlarımıza hitap ediyor. Bilim diyoruz zaten doğrudan size işaret ediyoruz. Dijital diyoruz sürdürülebilirlik diyoruz, üretim diyoruz, verimlilik diyoruz, iletişim diyoruz, kalkınma diyoruz hepsinin temelinde bilim var, teknoloji var. Küresel gerçekler ve yönelimler çevre meselesini giderek öne çıkarttığı için elbette bu konuyu merkeze almamız doğrudur, yerindedir. Ama hiç bir alanı boş bırakmadan, hiç bir alanı ihmal etmeden siyasetten ekonomiye, sosyal alandan teknolojiye tüm başlıklarda zirveyi hedefliyoruz.
Vizyonumuzu bu kadar geniş, hedeflerimizin çıtasını bu derece yüksek tutmamızın sebebi yeni kayıplara, yeni duraksamalara, yeni patinajlara tahammülümüzün olmamasıdır. Milletimizin asırlardır özlemle beklediği gün Allah'ın izniyle bugündür. Türkiye Yüzyılı sıradan bir siyasi söylem olmanın ötesinde milletimizin asırlık hayallerinin sembolüdür. Bilim ve teknoloji bu vizyonun rehberi görerek esasen geçmişte düştüğümüz veya düşürüldüğümüz bir hatayı tekrarlamama irademizi de ortaya koyuyoruz. İnancımızın, medeniyetimizin, tarihimizin, etki ve sevgi alanımızdaki tablonun bize işaret ettiği istikamette budur.
"TÜM BUNLARIN KAYNAĞI KONUMUNA YÜKSELECEĞİZ"
Kavramları kendi değer dünyalarına göre tanımlayanların, kuralları koyanların ve dolayısıyla gerektiğinde değiştirenlerin standartları belirleyenlerin ve dolayısıyla gerektiğinde değiştirenlerin velhasıl küresel yönetim ve ekonomi sistemini kontrol edenlerin kendileri dışındaki herkes gibi bize karşı da uyguladıkları çifte standartlar hiç birimizin moralini bozmasın. Dün sadece bilimin, teknolojinin, üretimin pazarıydık. Bugün bilimin, teknolojinin, üretimin önde gelen merkezlerinden biri haline geldik. İnşallah yarın tüm bunların kaynağı konumuna yükseleceğiz. Bundan hiç endişeniz olmasın.
"SALGIN DÖNEMİNDE YAPTIKLARIMIZLA BUNU İSPATLADIK"
İşte o zaman emin olun biz böyle davranmayacağız. Elimizdeki tüm imkanları ve kaynakları kendimizle birlikte tüm insanlığın hizmetine sunacak bir anlayışla hareket edeceğiz. Salgın döneminde yaptıklarımızla bunu ispatladık. Rusya-Ukrayna savaşı dönemindeki duruşumuzla ve tahil koridoru başta olmak üzere gerçekleşmesini sağladığımız olumlu gelişmelerle bunu ispatladık. Elimizdeki bilim, teknoloji, savunma imkanlarını dost ve kardeş tüm ülkelerle, tüm mazlumlarla, tüm mağdurlarla paylaşarak bunu ispatladık. Hep söylediğimiz gibi Türkiye sadece idari sınırlarından ibaret bir yer değildir. Türkiye çok daha büyük, çok daha geniş, çok daha kapsamlı bir gönül coğrafyasının, insanların kalplerinde kök salmış adıdır.
Bugün sizlerle buluşmamızın vesilesi olan Hedef 2053 Net Sıfır Emisyon Araştırma-Geliştirme ve Yenilik Atılımının da önümüzdeki dönemde gücümüze güç katacak bir hamle olduğuna inanıyorum. Her birinize bu tarihi atılıma vereceğiniz destek için şükranlarımı sunuyorum.