10.04.2020 - 20:43 | Son Güncellenme:
AA
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bugüne dek 2 bin 423 koronavirüs hastasının iyileşip taburcu edildiğini bildirdi.
Koca, Bilkent Yerleşkesi'nde Bilim Kurulu üyelerinin video konferansla katıldığı Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.
Bakan Koca, konuşmasına, "Mukaddes hanım teyze, beni lütfen karşılıklı konuşuyormuşuz gibi dinleyin. Genç arkadaşım Can, bunları arayıp sana telefondan söylüyormuşum gibi dinle. Ali Bey, bir aile büyüğü olarak sözlerimi iyi takip edin, çevrenize vereceğiniz bazı öğütleri konuşmamda bulabilirsiniz. Bütün ülkemin dikkati şahıs şahıs bu sözlerde olsun istiyorum." diyerek başladı.
Koca, "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin şu an itibarıyla toplam sağlık personeli sayısı 1 milyon 61 bin 635'dir. Bunun 165 bin 363'ü doktordur, 204 bin 969'u hemşiredir. Bir bu kadar da diğer sağlık personelimiz ve destek personelimiz var. Bu, sizler için gece gündüz görev başında olan bir sağlık ordusudur, bu orduya güvenin." dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin uzun yıllardır sağlığı öncelikli hizmet alanı gördüğünün altını çizen Koca, sağlık hizmetlerinde bu denli hızlı bir iyileşmenin örneğinin bulunmadığına dikkati çekti.
Türkiye'nin yoğun bakım kapasitesinde Avrupa'nın en avantajlı ülkesi olduğunu vurgulayan Koca, "Ülkemizin sağlık altyapısına güvenin." ifadesini kullandı.
Koca, Türkiye'nin salgınla mücadelede en baştan beri hiçbir kafa karışıklığı yaşamadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Ülkemiz, virüsün dünya kamuoyuna duyurulduğu 31 Aralık 2019'dan itibaren bu tehdidi, sözün bilime ve bilim insanlarına bırakılacağı bir sağlık sorunu olarak ele almıştır. Bir halk sağlığı tehdidini, diğer tüm konulardan ayıran stratejiye güvenin.
Hekimlerimiz, hemşirelerimiz ve bütün sağlık çalışanlarımız, uzun fedakarlık isteyen nöbetler tutuyor. Birçoğu ya tanı konmuş veya şüpheli hastalarla çalışıyor. Onların bu cesaret çabalarıyla bugüne dek 2 bin 423 hastamız iyileşip taburcu edildi. Sağlık ordumuzun hastalığı yenme konusundaki kararlılığına güvenin. Güvenmelisiniz, bu güven hakkınız."
Koronavirüsü, "tedbir alınmaması halinde tüm güvenleri boşa çıkaracak fırsatçı bir hastalık" olarak niteleyen Koca, "Size güven vadeden her şey ancak aldığınız tedbirler ölçüsünde etkili olabilir. Koronavirüs, aradığı temas ortamını bulursa size kolayca bulaşacaktır. Bir sosyal ortama girdiğinizde sadece iki kişi bir araya gelmiş olsanız bile araya gerekli sosyal mesafeyi koymazsanız kısa bir an bile virüsün size bulaşması için yeterli olabilir." şeklinde konuştu.
Virüsü taşıdığı kesin bilinenlerin tedavi altında olduğunu belirten Koca, dışarıda ise virüsü kimin taşıdığı ya da taşımadığını bilmenin mümkün olmadığının altını çizdi.
Dikkatli olunmasının önemine işaret eden Koca, "Virüsü, herhangi biri taşıyor olabilir diye düşünmelisiniz." dedi.
"Sosyal hareketliliği asgariye indirin"
Virüsün aradığı fırsatı hareketli ortamlarda bulduğunu vurgulayan Koca, vatandaşlara ve gençlere şu uyarılarda bulundu:
"Sosyal hareketliliği asgariye indirin. 'Bana bir şey olmaz' düşüncesine kapılmayın. Kendinizden çok uzak sandığınız halde taşıyıcılardan biri siz olabilirsiniz. Genç arkadaşlardan istediğim şudur, sizde belirti olmaması sizi yanıltmasın. Virüsü yenemeyecek kişilere virüs bulaştırma ihtimaliniz olduğunu unutmayın. Hareketli günlere mola verin ve bu molada kararlı olun. Mücadelede siz hangi tarafta yer alırsanız şans o tarafta olacak. Bunu unutmayın, virüse karşı 'bir şey olmaz' düşüncesi yanlıştır. Virüs, bu güveni ilk fırsatta boşa çıkaracaktır. Toplum içinde tanısı konmamış hastalar olabileceğini, bunların bir kısmının hastalıklarının bir süre sonra farkına varacaklarını, bir kısmının ise hiç varmayacağını unutmayın. 'O kendine çok dikkat eden biridir, virüs bulaşmış olamaz.', 'O temizlik konusunda çok hassastır, ziyaretinde sakınca yok.' demeyin. Virüsün dünyada pek çok lidere bulaştığını, tedbirsiz anların tehlike anları olduğunu aklınızda tutun. Siz dahil virüsü herkes taşıyabilir. Virüs her insana bulaşabilir. Bize ayrıcalık tanıyacak tek şey tedbirdir, tedbirli olun.
Salgını kontrol altına alma gücümüze, hastalıkla mücadele etme gücümüze, gerekli tedavi imkanlarını sunma gücümüze inanın fakat küçücük bile olsa riske karşı kendinize güvenmeyin. 'Bir şey olmaz' düşüncesi tehlikelidir."
"Tek bir hayat bile olsa tedbirlere sıkıca sarılmaya değmez mi?"
Bakan Koca, bu mücadelede duruma daha da ciddiyetle yaklaşmak yerine bir gevşeklik gösterilmesi halinde başarının çok zaman alacağını ve normal şartlarda yaşamlarını sürdürecek olan insanların kaybedileceğini söyledi.
Koca, "Bu, tek bir hayat bile olsa tedbirlere sıkıca sarılmaya, fedakarlıkta bulunmaya değmez mi? Sayıların nerelere varabileceği tüm dünyada gözler önündeyken bunu tarihi bir sorumluluk olarak görmemek mümkün mü?" diye sordu.
Herkesin koronavirüs gerçeğiyle tam yüzleşmek zorunda olduğunu belirten Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin bütün illeri, bütün ilçeleri, bütün köyleri, hepimiz bu mücadelenin kurallarına ne kadar hızlı, ne kadar net adapte olursak o kadar hızlı sonuç alırız. Kuralları hepimiz birlikte hiç tavizsiz uygularsak o andan itibaren hastalığın aramızdan yeni kişilere bulaşmasını önlemiş olacağız veya bunu çok azaltmış olacağız. Hastalığı kontrol altına aldığımız anda ise özlediğimiz hayatın güneşi doğmaya başlayacak. Bu sözler, bu talepler sadece bana ait değil, sahadaki büyük mücadeleyi veren sağlık personelimizin de sözleri ve talepleridir. Koronavirüs salgınını kontrol altına almak ve hastalığı yenmek için hayatını ortaya koyan 1 milyon 65 bin 635 savaşçının, doktorun, hemşirenin, teknisyenin, hasta bakıcının sözleri ve talepleridir.
Salgınla mücadele eden sağlık ordumuz tedavi ettikleri hastaların çok basit ihmaller sebebiyle hastanede olduğunu en yakından bilen kişilerdir. Onların uyarılarını dikkate alın. Onların sizin için en büyük dileği hastalarından biri olmamanız, evinizde güvende olmanız."
Artık nisan ayına gelindiğini, güneşin, ısınan havanın, canlanan doğanın cazibesinin, vatandaşları dışarıya davet edeceğini vurgulayan Koca, "Güneşin, sokakların çekiciliğine biraz daha direnmek zorundayız. Şu ana kadarki kazanımı kaybetmemeliyiz. Size söyleyeceğim şu; biz, çok daha büyük bir baharı bekliyoruz. Onu geciktirmeyelim, sabırlı olalım. Büyük bahara daha var, evde kalalım." dedi.
Milletvekillerine de seslenen Koca, hekimlerin ve diğer birçok personelinin uğradığı şiddetin defalarca haber konusu olduğunu, yasaların şiddete eğilimli kişiler için her seferinde caydırıcılıktan uzak kaldığını ifade etti. Koca, meclisin "Sağlıkta Şiddetin Önlenmesi Yasa Teklifi" ile beklenen adımı attığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başka birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de bu suçların, ancak caydırıcı cezalarla önlenebileceği açıktır. Cezaların caydırıcı sertlikte olması, baştan beri Cumhurbaşkanımızın da talebidir. Sağlık çalışanlarımızın önemli bir kısmının salgınla mücadele ettiği bu günlerde, yeni bir şiddet olayı, hiç şüphesiz toplum vicdanında bağışlanması mümkün olmayan bir olaydır. Sağlık çalışanlarımızın önemli bir kısmının salgınla mücadele ettiği günlerde yeni bir şiddet olayı, hiç şüphesiz toplum vicdanında bağışlanması mümkün olmayan bir olaydır. Meclisimiz, bu konuda şartların en hassas anında girişimde bulunmuştur. Yasa tasarısı bizler için de bu sebeple büyük önem taşımaktadır.
Sağlık çalışanına dönük şiddet, bu suçun toplum vicdanındaki karşılığı neyse, umuyoruz ki artık o vicdanın adaletteki dengi bir cezayla cezalandırılacaktır. Şiddete maruz kalmış, maruz kalması muhtemel her sağlık çalışanı, bu yasa teklifi söz konusu olduğunda bütün partilere, vekillerimizin her birine eşit mesafededir. Değerli vekillerimiz, sizlerden istirhamımız, bu yasa tasarısının, meclisin her üyesinin 'Evet' oyuyla bir an önce yasalaşmasıdır. Salgına karşı verdiğimiz savaşta, meclisimizden personelimiz için bir kalkan istiyorum. Eğer meclis, yasayı oy birliğiyle çıkarırsa bizler sağlık camiası olarak meclisimizi yürekten alkışlayacağız. Diyeceğiz ki, 'Korona günlerinin meclisini asla unutmayacağız. O, bizim güvenliğimiz için kanun yapan meclistir.'"
"2 bin 423 hastamız iyileşti"
Bakan Koca, bugün yapılan Bilim Kurulu Toplantısı'nda alınan tedbirleri ve etkilerini gözden geçirdiklerini belirterek, gösterdiği tablolar ile, hastalığın Türkiye'deki seyri hakkında bilgi verdi.
Koca, "Bugün toplam test sayımız 307 bin 210 oldu. Bugün 30 bin 864 yeni test yaptık. 4 bin 747 yeni vakamız var. Bugün vefat eden 98 vatandaşımızla beraber toplam vefat sayımız 1006 oldu. Bugün iyileşen 281 vakamızla beraber toplamda 2 bin 423 hastamız iyileşti." dedi.
Test sayısının dün itibariyle 30 bine yaklaştığını ve bunun, gelecek hafta için belirlenen sayı olduğunu aktaran Koca, bugün de hedefin aşılmış olduğunu ve ilerleyen günlerde daha yüksek sayılara ulaşacaklarını ifade etti.
Bakan Fahrettin Koca, test sayısı arttıkça, temas ölçütlerini gözeterek vakaları daha erken tespit ettiklerini ve riski kontrol altına alma güçlerinin arttığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Hayatı kolaylaştırmak istiyoruz. Maske kullanımını kolaylaştırmak için ihtiyacı olan bütün vatandaşlarımıza maskeyi ücretsiz dağıtmaya başladık, e-Devlet üzerinden talep edenlere göndermeye devam ediyoruz. Ayrıca bugün İstanbul'da ve Ankara'da 20-65 yaş arası vatandaşlarımıza, devamında da bütün Türkiye'de özellikle 31 ilimiz başta olmak üzere eczanelerimizden ücretsiz maske verilmesine başlayacağız. Bunu önümüzdeki günlerde birçok ilimizde görmüş olacağız. Telefonuna öncelikle mesajla bir kod ulaştırmış olacağız. Bizim ilaç takip sisteminde olduğu gibi bunu takibe almış olacağız. Vatandaşlarımız, herhangi bir eczaneye giderek bu dönemde 5 adet maskesini alabilecek. Bu konuda üzerine düşen sorumluluğu gönüllü olarak üstlenen Türk Eczacıları Birliği ve sağlık ordumuzun birer ferdi olan eczacılarımıza özellikle teşekkür ediyorum."
Yoğun bakıma ihtiyaç duyan hasta sayısının giderek azaldığını gösteren bir tabloyu paylaşan Koca, "Geçen toplantıda Türkiye olarak erkenden kullanmaya başladığımızı belirttiğim ilaçların faydasından, her geçen gün daha fazla emin olduğumuzu söyleyebilirim." diye konuştu.
Koca, bir başka tabloyu göstererek, Türkiye'de vaka sayısına göre ölüm oranının şu ana dek yüzde 2,15 olduğunu, nüfusu 10 milyonu aşan ülkeler arasında da Türkiye'nin 12. sırada yer aldığını ve bu sonucun erken tanı ve tedavide uygulanan yöntemden kaynaklandığını düşündüklerini belirtti.
Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Trabzon ve Rize'nin genel durumunu haritalarda gösteren Koca, Türkiye'deki genel dağılıma göre bazı yerlerde hastalığın seyrinin daha ciddi olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanı Koca, "Bir söz vardır, hepimiz diğerinin bir uzvu gibidir. Yani hepimiz birbirimizin eli, ayağı, gözü, kalbiyiz. Kendimizi korumanın yolu başkasına dikkat ve ihtimamdan geçer. Toplumumuzda çok yüksek bir duyarlılık var. Teşekkür ediyorum. Sözlerimi bitirirken herkes şuna emin olsun ki millet, devlet el birliğiyle biz bu koronayı mutlaka yeneceğiz." ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin "112 çalışanlarına koronavirüs testinin yapılmasının durdurulduğu iddiaları doğru mudur?" sorusu üzerine Koca, sağlık personeline, özellikle semptomu olan sağlık çalışanına test yapılmasından vazgeçmeyeceklerini söyledi. Koca, Dünya Sağlık Örgütünün semptomu olmayana test yapılmasını önermediğine işaret etti.
Türkiye'nin İsrail'e ekipman satma kararı aldığına yönelik haberlerin hatırlatılmasının ardından Koca, koruyucu malzeme merkezli talep olduğunu, görüşmelerin devam ettiğini, yardım etmek istediklerini kaydetti.
İngiltere'ye yapılan tıbbi yardımlara da değinen Koca, bu ülkeye koruyucu malzeme gönderildiğini, 40'tan fazla ülkeye yardım gönderildiğini aktardı.
Çin Bilim Kurulu üyeleriyle yapılan görüşme
Video konferans yönetimiyle Çin'le yapılan görüşmenin detaylarının sorulması üzerine Koca, Çin Bilim Kurulu üyeleriyle Türk Bilim Kurulu üyelerinin görüştüğünü anlattı.
Çinli bilim insanlarının sağlık sisteminin, birinci basamak sağlık hizmetleri özelinde de Türkiye'nin Çin'den güçlü olduğunun, bu süreçteki yaklaşımın doğru olduğunun ifade edildiğini söyleyen Koca, Türkiye'ye, sağlık personeline güvenilmesi, alt yapısı güçlü Türkiye ile gurur duyulması gerektiğini vurguladı.
Erken dönemde Türkiye'nin nasıl davrandığını dünyanın bildiğine dikkati çeken Koca, salgındaki seyrin hangi noktaya geldiğinin ortada olduğunu belirtti.
Çin'de uygulanıp Türkiye'de uygulanmayan bir durumun bulunmadığını, Türkiye'nin farklı ve önde olan yaklaşım içinde olduğunu dile getiren Koca, Çinli bilim insanlarının da bu yönde ifadelerde bulunduğunu anlattı.
Koca, bir gazetecinin "İyileştikten sonra tekrar pozitif olan bir vaka oldu mu?" sorusuna, "Şu ana kadar olmadı." yanıtını verdi.
Gazze'ye yardım yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine Koca, "Gazze'ye de Filistinli kardeşlerimize de yardım ediyor olacağız. Bu anlamda üzerimize düşen sorumluluk ne ise gereği yapılacak. Bundan hiç kimsenin tereddütü olmasın." dedi.
"Depreme dayanıklı olanları kullanmaya devam edeceğiz"
Kapatılan kamu hastanelerinin tekrar açılıp açılmayacağıyla ilgili soru üzerine Koca, şunları kaydetti:
"Kapatılan hastanelerle ilgili daha önce de ifade ettim. Hiçbir hastanemizi kapatmayıp, özellikle kullanılabilir, depreme dayanıklı olanlar için söylüyorum, sağlık amaçlı kullanacağımızı belirttim. Biz, bu dönemde birçok hastanemizi kullanmaya devam ediyoruz. Bu anlamda kullanabilir olan bütün sağlık kuruluşlarını kullanma noktasında gayret içerisindeyiz. Bu hastanelerimizi de kullanıyor, kullanmaya devam edeceğiz. Numune, Zekai Tahir hastanelerimizi nasıl kullandığımızı biliyorsunuz. Var olan, daha önce kapatılması düşünülen hastanelerimizin hiçbirini kapatmamayı, sağlık ve sağlıkla ilgili eğitim olmak üzere, bu yapıları, depreme dayanıklı olanları kullanmaya devam ediyor olacağız."
"Cep telefonlarına kod gönderilen maske için eczanelere gitmeli"
Maske dağıtımına ilişkin soru üzerine Bakan Koca, 20-65 yaş aralığındakilere maske dağıtımının yapıldığını anımsatarak, "e-Devlet üzerinden 3,5 milyon maske dağıtıldı." ifadesini kullandı.
Eczanelerde de yığılma olmaması için cep telefonlarına kod gönderildiğini aktaran Koca, bu kod ve vatandaşlık numarasıyla eczanelerden maske alınabileceğini, cep telefonlarına kod gelenlerin eczaneye gitmesi gerektiğini dile getirdi.
Koca, sokağa çıkma yasağının uygulanıp uygulanmayacağına yönelik soruyla ilgili, önümüzdeki 2-3 haftanın önemli olduğunu, dışarı çıkılmaması, temas ve izolasyona, mesafeye dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Evde izolasyon sağlandığı oranda başarının artacağına dikkati çeken Koca, hastaneye yatış, yoğun bakım ve entübe olan hasta sayısındaki değişimin önemli olduğunu, bu konuda da artış hızının düştüğüne işaret etti.
Sağlık personeli olmayan hastane çalışanlarıyla ilgili düzenleme olup olmayacağının sorulmasının ardından Koca, bu konunun da gündemde olduğunu, değerlendirildiğini bildirdi.
Pandemi İzleme Takip Projesi'ne de değinen Koca, cep telefonlarına indirilen programla pozitif ve şüpheli vakaların izlendiğini hatırlattı.
Koca, ilerleyen günlerde "evden çıkmaması" istenilen kişilerle ilgili genişletilecek bir sistemin devreye alınabileceğini aktardı.
Aşıya yönelik soru üzerine Koca, çocukluk aşılarının önemine değinerek, buradaki başarı oranının yüzde 98'lere ulaştığını anımsattı.
Koca, "Pandemi döneminde de vatandaşlarımız, zorunlu çocukluk aşı takvimini ihmal etmemeli. Sokağa çıkma yasağının aşıyla ilgili kısıtlaması yok." diye konuştu.
"Pandemi döneminde sağlık çalışanlarına yaklaşım farklı"
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete ilişkin soruya yönelik Koca, pandemi döneminde sağlık çalışanlarına yaklaşımın farklı olduğunu, şiddet olaylarının çok azaldığını kaydetti.
Bir gazetecinin sorusu üzerine Koca, koronavirüs hastası ya da şüphesi olan, yoğun bakımda yatanlar için ekstra ücret alınamayacağını bildirdi.
Performans sisteminin kaldırılacağı iddialarının belirtilmesi üzerine ise Bakan Koca, yakın zamanda performans yönetmeliği yayımlandığını, bu yönetmeliğin kişisel performansı ön plana çıkardığını vurguladı. Koca, bundan sonraki süreçte, kişisel performansın daha çok ön planda olacağına işaret etti.
Sağlık çalışanlarına yapılacak ek ödemede bazı doktorlara ödeme yapılmayacağının sorulması üzerine Koca, özellikle şu dönemde pandemi hastasıyla yoğun ilgilenen hekim ve çalışan personel olduğunu belirterek, "Pandemi hastasıyla ilgilenen bütün hekim ve sağlık personeli tavandan performansını almış olacak." dedi.
Bazı branşların, bu hastalarla ilgili olmadığına işaret eden Koca, pratisyen hatta intern hekiminin, pandemi hastasıyla ilgilenen her çalışanın, her hekimin başhekimin yetkisi ile tavandan ücret alabileceğini bildirdi.
Kulak, burun, boğaz, göğüs hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları gibi uzmanlık alanlarında gece-gündüz görev yapan hekimler olduğuna dikkati çeken Koca, şöyle devam etti:
"Diğer taraftan, hiç randevu dahi verilip hasta bakmayan, bu anlamda serviste herhangi bir hastası olmayan kişi ile aynı mı görülmeliydi? Yapılması gereken burada bu hastayla ilgili yoğun çalışan herkesin tavandan, bu arada diğer bütün personelin ve çalışanların alanı olmazsa bile bu pandemi dönemindeki hastayla tedavi hizmetinde yer almasını sağlamak."
Bilim Kurulunun bazı kararlarının uygulanmadığı iddiasına ilişkin soru üzerine Koca, "Zaten yapılanların bu anlamda Bilim Kurulunun önerileri olduğunu anlamış olalım." dedi.
"Önümüzdeki iki hafta çok önemli"
Bilim Kurulunun bir üyesinin ilerleyen günlerde hastalığın seyrinin daha da artacağına yönelik açıklamasının hatırlatılması üzerine Koca, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bilim Kurulu üyesi arkadaşımızın ifadesini bilmiyorum. Bilim Kurulunda beraber konuştuk. Özellikle İstanbul özelinde seyrin nasıl gittiğini de rakamlarla konuştuk. Benim bahsettiğim şekliyle bu dönemde taramayı giderek artırdığımız, test sayısının arttığı bu dönemde vaka sayısının artışı doğal. Biz bu dönemde hastaneye yatış, yoğun bakıma yatış ve entübe edilen hasta sayısının bir stabil döneme girdiğini, ciddi bir artış içinde olmadığını, artış hızının yavaşladığını söyleyebiliriz. Bu, tabii ki bizi rahatlatmamalı, ısrarla söylediğim evdeki izolasyonumuzu son derece önemsiyor olmalıyız.
Önümüzdeki iki haftanın bu anlamda çok önemli olduğunu da söylemek istiyorum."
"Süreci şeffaf yönetiyoruz"
Bakan Koca, bir basın mensubunun Türkiye'nin koronavirüs salgınındaki verileri tam olarak doğru yansıtmadığı iddiasına ilişkin sorusu üzerine, geçen hafta Avrupa Bölge Direktörü ile yaptığı görüşmeyi hatırlattı.
Dünya Sağlık Örgütünün Türkiye Direktörü Pavel Ursu'nun Türkiye'nin verileri şeffaf şekilde verdiğine yönelik açıklamalarının olduğunu aktaran Bakan Koca, "Biz, bu süreci şeffaf bir şekilde yürütüyoruz. Bu dönemde biz birilerini memnun etmek için doğru olmayan rakamları vermek durumunda değiliz." dedi.
Koronavirüs salgınında aktif görev yapan sağlık çalışanlarının özlük haklarına ilişkin düzenleme yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine Bakan Koca, "Onunla ilgili bugünlerde gündemimizde yok ama her zaman bu konuyla ilgili genel çalışmamız var." ifadesini kullandı.
İstanbul'da koronavirüs salgınındaki hastanelerin durumu ve yoğun bakım yatak sayılarının sorulması üzerine de Koca, "İstanbul için yoğun bakım yatak doluluk oranımız yüzde 59,5. Normal yataklarımızın doluluk oranı yüzde 50,2. Bu anlamda şu an herhangi bir sorunun olmadığını rahat söyleyebiliriz. Türkiye ortalaması yüzde 36,3." bilgisini verdi.
"İllere giriş-çıkış yasağı devam edebilir"
Seyrantepe'nin hızla devreye girmesini istediklerini ifade eden Koca, şöyle konuştu:
"Bununla ilgili zaten ihalesi yapılmıştı. Yıl sonu olarak hedeflenmişti. Daha erken bitmesi yönünde de bir gayret ve çabamız var. Marmara Üniversitesi Pendik Başıbüyük Eğitim Araştırma Hastanesi de hasta kabulüne başladı. Önümüzdeki günlerde İkitelli Şehir Hastanemizin bir bölümünü açmış oluyoruz. Çok yakın bir zamanda Göztepe'deki Şehir Hastanemizi de açmak üzere yoğun bir çaba içindeyiz. Bu anlamda bir sorunumuzun olmadığını söyleyebilirim."
Koca, 31 şehirde uygulanan giriş çıkış yasağının 12 Nisan'da sona ermesine yönelik karar alınıp alınmadığına ilişkin soruya da "İllerle ilgili durum devam edecek mi? Bilim Kurulunda bugün gündeme gelmedi. Önümüzdeki günlerde bu konu biraz daha devam edebilir." dedi.
Yurt dışında tıp eğitimi alanların, pandemi sürecinde çalışıp çalışmayacakları sorusuna Koca, "Denklik çabuk hızlandırılabilir. Bu anlamda faydalanmamız ve hizmet etmelerini sağlamamız mümkün olabilir." karşılığını verdi.
"Maskeli de dışarı çıkmayın"
Bakan Koca, haftada 5 maskenin yeterli olup olmayacağına ilişkin soru üzerine şöyle devam etti:
"Maskeler konusu, e-devlet, PTT üzerinden devam ediyor. Maskeleri dağıtırken şunu söylemiyoruz: 'Maskenizi, takın, güvenle sokağa çıkın.' Asla böyle bir şey demiyoruz. Biz, zorunlu olmadıkça izolasyondan, evden çıkılmaması gerektiğini söylüyoruz. İş yerinde, markette çalışan ve benzeri kişilere ayrıca veriliyor. Bizim daha çok söylediğimiz, bir şekilde zorunlu olarak çıkmak isteyen olursa o durumda bunu kullanabilir.
Mümkün mertebe, maskeli dışarı da asla çıkılmaması, çıkılma zorunluluğu varsa maskenin takılması."
"Entübe hastaların sayısı giderek azalmaya başladı"
Bakan Koca, "Entübe hasta sayısında azalış olması, ileride can kaybının azalacağını mı gösteriyor? Diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda farklı mı ilerliyoruz?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Şunu rahat söyleyebiliriz. Yoğun bakım sürecimiz, diğer ülkelere göre özellikle son haftalar giderek düşmeye başladı. Bu tedavideki başarımızı yoğun bakımdaki pratiğimizin çok iyi olmasının bir sonucu olarak görüyoruz. Entübe hastaların sayısının giderek azalmaya başladığı, artış hızının azaldığı doğru olan bir bilgi. Özellikle salgının olduğu İstanbul gibi bir yerde bir haftalık zaman diliminde 2-3 kat artışlar beklersiniz. Bu dönemde bu artışları görmemiş olmamız, bizim için son derece önemli. Önümüzdeki birkaç haftanın bu seyri daha net görmemizi daha net kolaylaştıracağını söyleyebilirim."
Bir basın mensubunun "Açıklanan vaka ve ölüm sayılarına Suriyeli sığınmacılar da dahil mi?" sorusu üzerine Koca, "Bizim bütün vakalarımıza Türkiye'de yaşayan herkes dahil. Türkiye'de yaşayıp pozitif bulduğumuz bir vakayı sayının içine koymama söz konusu değil. O anlamda yapmamız gereken hizmeti de gerektiği şekilde yapmaya devam ediyoruz." dedi.