19.02.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
UĞUR YILDIRIM
UĞUR YILDIRIM- Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen toprak kaymasında göçük altında kalan 9 işçiye arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. 13 Şubat’ta meydana gelen toprak kaymasıyla ilgili yürütülen adli ve idari soruşturma da sürüyor. Bu kapsamda toprak kaymasının yaşandığı gün sabah saatlerinde madenciler tarafından çekilen liç alanındaki çatlak fotoğrafları bilirkişi raporunda delil olarak kullanıldı. Fotoğraflarda, yığın liç alanında biriktirilen topraklarda derin yarıkların oluştuğu net bir şekilde görülüyor.
‘KAÇIŞ BÖLGESİYDİ’
Diğer yandan aralarında Kanadalı Şirket temsilcisinin de bulunduğu tutuklanan 6 kişinin ifadeleri ortaya çıktı.
Şüpheliler suçlamaları “kendi sorumluluk/yetki alanlarında olmadığını” iddia ederek kabul etmedi. Bazıları da görevlerine “vekaleten” baktıklarını savundu. İfadelerdeki en can alıcı noktalardan biri de toprak altında kalan konteynerdeki 5 işçi Şaban Yılmaz, Abdurrahman Şahin, Hüseyin Kara, Mehmet Kazar ve Fahrettin Keklik’in neden konteyneri boşaltmadığı ve tehlikeli bölgeden ayrılmadığına ilişkin oldu. Suçlanan yetkili bu soruya “O konteyner zaten olası acil durumlar için güvenli bölge olarak belirlenen alanın içindeydi. Kriz anında kaçış bölgesi olarak belirlenmişti. Biz de günlük ihtiyaçlarımızı bu konteynerde sağlıyorduk. 10.50’de herkese uyarı mesajı atıldı” yanıtını verdi. İşçilerin güvenli bölgede olduğu için risk altında olmadıklarını düşünerek konteyneri terk etmedikleri değerlendiriliyor.
08.15’TE FARK EDİLDİ
İfadelerden, topraktaki çatlakların saat 08.15 sularında bölgede çalışan işçiler tarafında fark edildiği, 09.30-10.30’da yapılan toplantılarda sahanın boşaltılması ile ilgili bazı kararların alındığı ancak bir komuta merkezi olmadığı ya da yetki ve sorumlulukların tam olarak belli olmadığı anlaşılıyor. Bazı işçiler sahadayken atılan mesaj ve maillerin de herkese ulaşmadığı belirtiliyor.
‘VEKALETEN BAKIYORUM’
Tutuklananlar arasında bulunan Kanadalı yönetici J.R.G de ifadesinde, kendisinin asıl yönetici ve yetkili olmadığını söyledi. Anagold Maden şirketinin Türkiye’deki Operasyon Direktörü’nün 5 Şubat’ta şirketin yönetim kurulunda yaşanan değişme sonucu ABD’de eğitime çağrıldığını ve kendisinin onun yerine operasyon sahasına vekaleten baktığını ifade etti. Milliyet’e konuşan şirket avukatları, göçük alanında açılma tespit edildikten sonra mailler ve mesajlar atılarak sahaya girişin engellendiğini belirterek “Bilgimiz dışında insanlar maden sahasında çalışmaya devam ediyor. Konteyner da acil durumlarda kaçış alanı içinde yer alıyordu. Burada öngörülemeyen bir durum söz konusu oluyor” dedi. Uluslararası şirketin Türkiye Başkanı C.D. dün sabah saatlerinde gözaltına alındı. Türk vatandaşı C.D’nin Anagold Madencilik’in ana sahibi SSR Mining’İn faciadan 8 gün önce 5 Şubat’ta Türkiye Başkanlığı’na atandığı gün Türkiye’ye geldiği öğrenildi. C.D. ifadesinin ardından adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı.
Toprağın tümü taşınacak
Maden ocağındaki yığın liç alanından Sabırlı Deresi yatağı ile arkasındaki “manganez ocağı” bölümüne doğru yaşanan toprak kayması nedeniyle kayıp işçilerin bu 2 bölgede olabileceği belirtiliyor. Burada 35 metre yüksekliğinde 1,5 milyon metreküpe yakın toprak bulunduğu değerlendiriliyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, liç alanında 35 milyon metreküp toprak olduğunu, toprak kaymasıyla Sabırlı Dere’ye 5 milyon metreküplük yeni bir kütle geldiğini söyledi. Ekiplerin güvenliği için kaymanın takip edildiğini söyleyen Yerlikaya, 2700 insan gücünün yer aldığı 500’ün üzerinde arama kurtarma ekibiyle çalıştıklarını açıkladı.
Yer hazırlandı, onay verildi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar “Toprak kütlesinin taşınacağı alanın tespiti, hazır hale getirilmesi önemliydi. Yer hazır. Çevre Şehircilik Bakanlığımız onayını verdi. Nasıl bu yığın liç alanında yerleşimle alakalı onayları ÇED kapsamında Çevre Şehircilik Bakanlığı verdiyse orayla alakalı evet buraya şu şartları hazırladığımızda buraya döküm yapabilirsiniz onayını aldığımız için artık şu anda buradan hem de mangan ocağının bulunduğu yerden toprak tespit edilen yere taşınmaya başlandı” dedi. Öte yandan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, her gün 9 ayrı noktadan alınan numunelerin 3 ayrı laboratuvarda analiz edildiği, bugüne kadar herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadığı belirtildi.