06.10.2021 - 11:05 | Son Güncellenme:
AA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi 2021-2022 Akademik Yılı Açılış Töreni"nde yaptığı konuşmada, yıllarca Türkiye'nin ayağına pranga vurulmak istendiğini söyledi.
Vesayetin, 27 Nisan e-Muhtırası, Gezi olayları, 17-25 Aralık süreci ve 15 Temmuz darbe girişimiyle tekrar diriltilmek istendiğini vurgulayan Soylu, bunun başarılamadığını, vesayet girişimlerinin akamete uğratıldığını dile getirdi.
Vesayet macerasının 2010'dan sonra terör üzerine evrildiğini aktaran Soylu, doğu ve güneydoğuda PKK, Suriye'de PKK/PYD, Irak'ın kuzeyinde DEAŞ ve içeride FETÖ eliyle Türkiye'nin terör vesayetiyle sarmalanmaya çalışıldığına dikkati çekti.
Bakan Soylu, "İki tane basit gazete manşetiyle istediğini elde eden, demokrasiyi baskılayabilen, parmak sallayan, tehdit eden anlayış, bugün aynı sonucu elde edebilmek için 15 Temmuz'u organize etmek, DEAŞ ve PKK ile iş tutmak, Suriye göçüyle yüzleşmek riskini almıştır. Bu riski almasına rağmen yine de istediği neticeye ulaşamamıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin güvenlikte boyut değiştirdiğini anlatan Soylu, güvenlikte yapılan zihniyet değişiminin, iki asırlık kurumlarda ortaya konulan dönüşümün, entegrasyon ve koordinasyon başarısının, ileride okullarda ders olarak okutulacağını, tezlere konu olacağını aktardı.
"PARMAK İZİ ENTEGRASYONUYLA 129 BİN 640 ASAYİŞ OLAYINI AYDINLATTIK"
İçişleri Bakanı Soylu, "2018 yılında başladığımız parmak izi entegrasyonu sayesinde bugüne kadar 129 bin 640 asayiş olayı, 4 bin 312 terör olayı, 8 bin 223 narkotik olayını aydınlattık. Bu parmak izlerinden aydınlatılan olaylardan 1209'u sadece cinayetti ve cinayetten yakalanan şüpheli sayısı da 1913'tür." bilgisini paylaştı.
Yaşanan değişimin etkisiyle ortaya konulan yeni güvenlik stratejisinin birinci paradigmasının
"tehlikeyi kaynağında yok etmek" olduğunun altını çizen Soylu, ilkbahar-yaz operasyonlarının tamamlandığını ve sonbahar-kış operasyonlarına başlanacağını belirtti.
Operasyonların ikliminin değişmediğini vurgulayan Soylu, 9 bin 630 ilkbahar-yaz operasyonu planlandığını, bu dönemde 10 bin 850 operasyon yapıldığını bildirdi.
Operasyonlarda 127 teröristin etkisiz hale getirildiğini anımsatan Soylu, "Önümüzde bir sonbahar-kış operasyonu var. Eğer bu hızla gidersek, belki bir sonbahar-yaz operasyonu daha yaparız, sonrasına gerek kalır mı bilmiyorum." dedi.
"HİÇ KİMSE PİŞMANLIK DUYMADI"
6-8 Ekim olaylarına da değinen Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"Bugün yıl dönümü olan, Kandil'in ve aynı zamanda onun siyasi uzantısı olan siyasi partinin yetkili kurullarının verdiği talimatla birilerinin meşrulaştırmaya çalıştığı 6-8 Ekim olaylarının temel sebebi, terör örgütünün siyasi ayağının telaşının temel sebebi, bizim ortaya koyduğumuz yeni nesil terörle ve terörizmle mücadele anlayışı ve bu anlayış hayata geçerse başlarına ne geleceğini görmüş olmalarıdır. Kimse unuttuk sanmasın. Sivil insanların mahallelerini, evlerini yakıp yıktılar, okulları kütüphaneleri yakıp yıktılar, vatandaşlarımız, güvenlik görevlilerimiz şehit oldu, yaralandı, acı çekti. O çağrıyı yapanlardan, o çağrıda bulunanlardan hiç kimse pişmanlık duymadı, bu milletten, tarihimizden ve insanımızdan özür dilemedi."
Siyasetin insanlık ve hizmetkarlık için var olduğunun altını çizen Soylu, siyasetin, terörizm, terörist, teröristin siyasi uzantıları için olmadığını ifade etti. Bakan Soylu, siyasi uzantılarını himaye etmenin terörizmi himaye etmek anlamına geldiğini bildirdi.
"PİŞKİN PİŞKİN TWEETLER..."
İçişleri Bakanı Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Açık seçik, net şekilde eylem çağrısı yapanlar, sessiz sedasız da olsa özür dilemediler. Birilerinin meşruiyet fetvasına bizim itirazımız, bizim mihenk taşımız işte burasıdır. Yıllarca PKK'nın sözcülüğünü yaptılar, ama iş özür dilemeye gelince, ne Bedirhan bebek için kimse özür diledi, ne Şenay Aybüke için kimse özür diledi, ne Necmettin öğretmen için, ne 6-8 Ekim olaylarında şehit olmuş 37 insanımız için, yaralanmış ve belki de sakat kalmış insanımız için kimse özür dilemedi. HDP bu milletten özür dilemedi. Süslü süslü laflar, amalar, kenarından dolanmalar, hapishaneden pişkin pişkin tweetler, utanmadan sıkılmadan hala Kandil'i adres göstermeler, gösterilen adresi birlikte not almalar. Hala kimse özür dilemedi."
Terörle mücadelede ortaya konulan bakışın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin hızlı karar alma avantajıyla yüksek performans ürettiğini dile getiren Soylu, "Türkiye'yi vesayet sistemine döndürmek isteyenler, bunu arzu edenler, oranın üzerinden siyasetin ve demokrasinin zafiyetine parmak basmak isteyenler parlamenter sistem rüyasıyla yatıp, parlamenter sistem rüyasıyla kalkmaktadırlar." ifadelerini kullandı.
Göç yönetiminin de önemli güvenlik alanı arasında yer aldığını anlatan Soylu, stratejinin, düzenli göçü yönetme, kaçak göçle mücadele anlayışı üzerine kurulduğunu belirtti.
Bakan Soylu, 2016'dan bugüne kadar 2 milyon 349 bin 931 kişinin sınırda, henüz Türkiye'ye giriş yapmadan engellendiğini açıkladı.
Türkiye içinde yakalanan düzensiz göçmen sayısının ise aynı dönemde 1 milyon 301 bin 407 olduğunu bildiren Soylu, bugüne kadar 286 bin 65 sınır dışı işleminin gerçekleştirildiği bilgisini paylaştı. Bakan Süleyman Soylu, 465 bin kişinin Suriye'ye gönderildiğini sözlerine ekledi.
Soylu'nun konuşmasının ardından eğitim yılının ilk dersini Türkiye Maarif Vakfı (TMV) Başkanı Prof. Birol Akgün verdi.
Törene, İçişleri Bakan Yardımcısı Tayyip Sabri Erdil, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, akademisyenler ve akademide eğitim gören öğrenciler katıldı.