12.08.2021 - 09:19 | Son Güncellenme:
AA
Mert İnan -Dünyada ve Türkiye’de baskın hale gelen yeni tip koronavirüsün Delta varyantı nedeniyle vaka sayısındaki artış sürüyor. Türkiye genelinde uygulanan birinci, ikinci ve üçüncü doz Kovid-19 aşısı miktarı toplamda 80 milyonu geçti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 18 yaş ve üzeri nüfusta 2 doz aşısını tamamlama oranının ise yüzde 50’nin üzerine çıktığını duyurdu. Uzmanlar toplumsal bağışıklığın oluşması için 2 doz aşılamada en az yüzde 70 düzeyine ulaşılması gerektiğini belirtirken Koca da bu yöndeki hedeflerini pek çok kez dile getirdi. Ancak mobil ekiplerin seferber olduğu Iğdır, Ağrı, Muş, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Urfa, Mardin, Batman ve Siirt’in aşılama oranı en düşük olduğu vaka sayısının hâlâ yüksek
olduğu kentler arasında.
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan, Milliyet’e yaptığı açıklamada, çift doz aşılanmış vatandaşların halen yüzde 24 seviyesinde olduğuna dikkat çekti. Özellikle kırsaldaki vatandaşların bir takım söylentilerden etkilendiğini ve aşı olmaktan çekindiğini belirten Turan, “Aşılanma hızını artırmak için Türkçe ve Kürtçe afişler hazırladık. Ne yazık ki kentteki hastaneler Kovid-19 hastalarıyla dolup taşmaya başladı. Diyarbakır pandeminin 4’üncü pikini yaşıyor.
Günlük vaka sayışımız 2000 geçmiş durumda ve bu artışın nerede duracağını kimse kestiremiyor” dedi. Normalleşme öncesi kapatılan servislerin yeniden açılmaya başlandığını, yatan hasta sayısı 1 ayda 10 katına çıkarak 500 kişiye ulaştını aktaran Dr. Elif Turan, bölgede aşı oranında bir türlü istenilen seviyeye ulaşılamadığını, normalleşme sonrası vatandaşların rehavete kapılarak maske ve mesafe kuralını adeta unuttuklarını dile getirdi. Dr. Turan, şu önerilerde bulundu:
“Durum geçen kasımdan bile kötü. Bilimsel veriler ışığında toplumsal katılımın sağlanması için hem merkezi hem yerel yönetimlerin vakit kaybetmeksizin büyük bir aşı organizasyonu düzenlemesi gerekiyor. Vatandaşın aşı konusundaki güvensizliğinin ortadan kaldırılması için bölgeye özgü tanıtımlar hayata geçirilmeli. Bu artış hızı devam ederse ameliyathaneler Kovid-19 hastaları için tahsis edilir. Sağlık çalışanları da yıpranmış, tükenmiş durumdalar.”
Aşılanma oranının düşük olduğu ve vaka artış hızının devam ettiği Şanlıurfa’da da Tabip Odası Başkanı Dr. Osman Yüksekyayla, yoğun bakım servislerinin dolmaya başladığı uyarısında bulunarak, şöyle konuştu:
“Normalleşme öncesi kapattığımız Kovid-19 servislerini yeniden açtık. Bölgede aşılama oranı düşük. Rehavete bağlı maske ve mesafe kuralının çiğnendiğini görüyoruz. Günlük vaka sayımız 600’e ulaştı. Aşılama oranı hızlıca artmadığı takdirde daha kötü bir tablo ile karşılaşacağız. Şanlıurfa’da çok sayıda Suriyeli, birçoğu aşısız. Şanlıurfa merkezli mevsimlik tarım işçileri 300 bin kişi olarak telaffuz ediliyor. Mevsimlik tarım işçileri arasında da aşılanma oranı çok düşük ve bu kişiler sürekli hareket halindeler. Güneydoğu Anadolu, maalesef dördüncü dalganın etkisi altında. Sağlık çalışanları bitkin, tükenmiş halde. Aşılanmayanların sosyal etkinliklerden muaf tutulmasından başka bir çare kalmadığı ortaya çıkıyor.”
Mardin Tabip Odası Başkanı Volkan Binbaş da aşılama oranının istenilen seviyede olmadığını yineledi. Yoğun bakım servislerinin dolmak üzere olduğunu aktaran Binbaş, salgınla ilgili şu bilgileri verdi: “Mardin merkezdeki 4 hastanede Kovid-19 servisi bulunuyor ancak açılan servisler kısa sürede doluyor. Aşı var ancak aşı oranlarımız düşük. Aşıların kısırlık yapacağı gibi yanlış bir algı oluştu. Güneydoğu’nun demografik yapısı farklı. Bu nedenle tanıtım ve aşılama çalışmalarının demografik yapı, eğitim ve sosyo ekonomik gerçeklerin de göz önüne alınarak yapılması gerekir.
Okulların örgün eğitime açılmasını istiyoruz ancak bunun için tüm okul çalışanları ve öğretmenlerin de çift doz aşılanmış olması gerekir. Ancak eğitim sektöründeki insanlarda bile aşı karşıtlığı görüyoruz. Bölgedeki vaka artış hızı böyle devam ederse haftanın 5 günü örgün eğitim çok zor gerçekleştirilir. İnsanların birçoğu Kovid-19’u halen bir tehdit olarak görmüyor. Birçok kişi ‘Semptomsuz geçirmişimdir, antikorum vardır’ diye kanıya sahip. Bazı hekimlerin bile aşı olmaktan kaçındığını görmekteyiz. Mardin’de 10 pozitif hastanın 8’i aşısız. Günlük vaka 500’ü geçmiş durumda.”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, tüm okulların zamanında yüz yüze eğitime açılacağını belirterek, "Bilim Kurulumuz eğitimde uyulması gereken uygulanabilir kuralları belirledi. Alınması gereken tedbirlerle ilgili hazırlıklarını tamamladı." dedi.
Bakan Koca, video konferans yöntemiyle düzenlenen Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda salgının seyri, iş yerleri ve eğitim kurumlarının hazırlık durumu, yerli aşı ile aşı programının ele alındığını belirtti.
Geçen sürede bilinmeyen bir düşmana karşı büyük savaş verdiklerini söyleyen Koca, "Salgının ilk günleri adeta bir bilinmeyenle, kovalamacayla geçti. Hastalığın etkilerini bilmiyor, tedavi yöntemleri hakkında çok sınırlı bilgilerle hareket ediyorduk. Tüm güncel gelişmeleri takip etsek de bu yeni düşmana karşı tecrübeli hiçbir ülke, hiçbir bilimsel otorite yoktu." değerlendirmesinde bulundu.
Koca, ilk günlerden beri büyük özveri ve fedakarlıkla çalışan Bilim Kurulu üyelerinin her yeni durum için tedbir ve tedavi önerileri sunduğuna işaret ederek, "Elimizden gelen en büyük gayretle vatandaşlarımızı muhafaza etmeye çalıştık. Düşmanı tanıdıkça silahlarımız ve tedavi yöntemlerimiz gelişti. Tecrübe edindik. Sonunda salgını sona erdirebilecek en büyük umut olan aşı devreye girdi." ifadelerini kullandı.
Aşıların kullanıma girmesinin adeta salgınla mücadelede en büyük kırılma anlarından biri olduğunu vurgulayan Koca, "Umudun yeşerdiği ve salgınınson bulacağının anlaşıldığı an aşıların etkili olduğunu tespit ettiğimiz andır.
Bu bakımdan salgını belki de iki evrede ele almak durumundayız: Aşıdan önce ve aşıdan sonra. Aşı öncesinde tedbir ve kısıtlama, karantina ve sosyal mesafe elimizdeki tek korunma gücüydü. Bu dönemde hiçbir zaman tercih etmeyeceğimiz tedbirleri almak zorunda kaldık. İş yerlerimiz kapalı tutulmak, ülkemizin geleceği olan gençlerimiz okullarından uzak durmak zorunda kaldı." diye konuştu.
Koca, Bilim Kurulu'nun salgının başından beri önerisinin okulların en son kapatılıp en erken açılması yönünde olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu mümkün olabildiği her fırsatı değerlendirmeye çalıştık. Buna rağmen çocuklarımız 1,5 yıllarını yüz yüze eğitimden, uygulamalı eğitimlerden uzak geçirdi. Uzaktan eğitim gerçekten eğitimin bir miktar uzağımızda kalması sonucunu doğurdu. Ancak, bu günler geride kaldı. Artık aşı var.
En net ve yüksek sesle ifade etmek isterim ki tüm okullarımız zamanında açılacak. Yüz yüze eğitimden vazgeçmemiz kesinlikle mümkün değildir. Tüm seviyelerde okullarımız yüz yüze eğitim verecek, uygulamalı eğitimler aralıksız olarak devam edecektir. Artık aşı var."
Koşullar ne olursa olsun, öğrencileri koruyarak uygulamalı ve yüz yüze eğitime devam edeceklerini vurgulayan Koca, "Gerek ilk ve orta öğretimde gerekse yükseköğrenimde öğrencilerimizi ve ailelerini koruyacak tedbirleri alarak, tüm hazırlıklarımızı yaparak eğitime ara vermeden gelecek eğitim öğretim dönemini karşılayacağız.
Bu konuda Bilim Kurulumuz eğitimde uyulması gereken uygulanabilir kuralları belirledi. Alınması gereken tedbirlerle ilgili hazırlıklarını tamamladı. Bu çalışmaları Milli Eğitim Bakanlığımızla ve Yükseköğretim Kurulumuzla istişare ederek en kısa sürede sizlerle paylaşacağız. Fiziki koşulları hazır etmek için ilgili kurumlarımız, bakanlıklarımız tam bir koordinasyon halinde çalışacak ve okullarda öğrencilerimizi bekleyeceğiz." bilgisini paylaştı.
Koca, şöyle devam etti: "Bu süre zarfında çok önemli bir işimiz var. O da aşı olmamış öğretmen ve öğretim üyesi kalmayacak tedbirleri hayata geçirmek. Öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi korumanın birinci adımı, öğretmenleri, öğretim üyelerini ve öğrencilerimizin birlikte yaşadıkları ailelerini aşılamaktır. Aşı programımız bugüne kadar bir teşvik ve tercih konusuydu oysa artık eğitim ve iş hayatının devamı gayesiyle her bir vatandaşımız için tercihe bırakılamayacak bir toplumsal ödevdir.
Eğitim ve iş hayatının sekteye uğramaması için aşı olmazsa olmaz kural haline gelmeli, aşı olmayan kişiler ise düzenli olarak PCR test sonuçlarının negatif olduğunu göstermelidir. Özellikle öğrenci velileri ya aşılarını tamamlayacaklar ya da hastalık taşımadıklarını düzenli olarak kontrol ettirmek zorunda olacaklar. Bunun detaylarını ilgili kurumlarımızla yapacağımız ortak çalışmalar neticesinde ilan edeceğiz. Tekrar ifade etmek istiyorum yüz yüze eğitim olmazsa olmazımızdır. Çünkü artık aşı var. Aşı, iş ve eğitim hayatı için artık bir teşvik ve tercih değil toplumsal bir ödevdir."
Kovid-19 aşı programını başarıyla sürdürdüklerini ancak halen istedikleri seviyede olmadıklarını dile getiren Koca, henüz toplumsal bağışıklığın sağlanmadığını hatırlattı.
Bakan Koca, en az iki doz aşı olunmadan bağışıklığın elde edilmediğine işaret ederek, "En az iki doz aşı olmamış kimse kendisini aşı olmuş zannetmemeli. Bu konuda çok önemli bir bilimsel çalışmayı tamamladık. Bugün önde gelen bilimsel bir dergide yayınlanması için girişimimizi de yaptık. Sonuçlarını hem siz değerli vatandaşlarımızla hem de dünya kamuoyu ile paylaşacağız." dedi.
Bu çalışmada aşı olmuş 30 milyondan fazla vatandaşı incelediklerini aktaran Koca, "Sizlere çalışmamızın en önemli sonuçlarından bazılarını ifade etmek isterim. İnaktif aşı olan vatandaşlarımızda en yüksek koruma seviyesi, 3 doz inaktif aşı olan vatandaşlarımızda.
Buna en yakın koruma seviyesi ise iki doz inaktif aşı olup 3. doz mRNA aşısı olan vatandaşlarımızda. İlan edilen gruplarda 3. doz aşının yaptırılması son derece önemli ve faydalı olarak belirginleşti. İncelemeye ilişkin veriler dünya kamuoyu tarafından ilk defa öğrenilecek ve belki de ülkelerin aşı politikalarını değiştirecek. 3. doz aşı olması önerilen grupta yer alıyorsanız mutlaka 3. doz aşınızı olun. İki doz aşı olmamışsanız kendinizi aşı olmuş kabul etmeyin." ifadelerini kullandı.
Yerli inaktif aşı çalışmalarının da devam ettiğini anımsatan Koca, şunları kaydetti:
"Özellikle Turkovac aşımızın 3. doz olarak uygulanmasından güzel neticeler almaya başladık. Sizleri Turkovac aşısının Faz 3 çalışmasına ve 3. doz olarak uygulanması klinik çalışmasına gönüllü olmaya davet ediyorum. Kendi aşımız kendi silahımızdır, bunu unutmamalıyız.
Okullarımız açılmadan toplumsal bağışıklık hedefimize ulaşmalıyız. Bunun için ise vakit kaybetmeden aşımızı olmalıyız. Kaybedecek bir günümüz, yok sayabileceğimiz bir öğrencimiz dahi olamaz. Eğitimin devamı, geleceğimizin teminatı ve en büyük önceliğimizdir. Çarkların dönmesi, öğrencilerin geleceğe hazırlanması için hiçbir adımı atmaktan çekinmeyeceğimizin bilinmesini isterim. Devir değişti. Artık aşı var."