26.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
NİL?KURAL Fotoğraflar: OZAN GÜZELCE
İstiklal Caddesi önceki gün, Emek Sineması’nın yıkılmaması için yapılan en kitlesel eyleme şahit oldu. En kalabalık ve en uzunÖ Yaklaşık iki haftadır çağrısı yapılan yürüyüşte binlerce kişiden oluşan müthiş kalabalık, kamuoyunun Emek Sineması’nın yıkılması anlamına gelen projeye giderek artan tepkisini yansıtıyordu.
Emek Sineması’nı yıkacak projenin durdurulmasını isteyenler ve Emek ‘olduğu yerde korunsun’ diyenler, saat 16.00’da Taksim Meydanı’nda toplanmıştı; son grup Emek Sineması’nın önünden davullar eşliğinde “Emek bizim İstanbul bizim” sesleriyle ayrılıp meydana vardığında ise saatler geceyarısına yaklaşıyordu.
Hikmet Abi’ye büyük ilgi
Taksim Meydanı’nda toplanan binlerce insan, dövizler, pankartlar, sloganlar eşliğinde Emek Sineması’nın bulunduğu Yeşilçam Sokak’a kadar yürüdü. İstiklal Caddesi’nde hükümete ve ilgili kurumlara sorumluluklarını hatırlatan ve sinemanın kamu malı olduğunu vurgulayan basın açıklamasının ardından yüzlerce insan saatlerce sürecek bir nöbet için Yeşilçam Sokak’a girdi. Sokağa girer girmez, protestoculardan birinin etrafında bir kalabalık toplanmaya başladı. Bu kişi, Emek Sineması’nın sevgili Hikmet abisi, yani 53 yıllık çalışanı Hikmet Dikmen’di. Dikmen, ondan bir açıklama bekleyen yüzlerce insana, Komedi Sahnesi olarak bilinen, şimdilerde boş duran İpek Sineması’nın afişlerinin nereye asıldığını gösterdi. Emek Sineması’nın da İpek Sineması gibi kaybolup gitmemesini isteyen Dikmen, eyleme gelenlere içtenlikle teşekkür etti. Yarım asırdan fazla çalıştığı Emek Sineması’na sahip çıktıkları, onu ayakta tutmaya gayret ettikleri için.
Çorbayla ısındılar
Emek Sineması’nın önündeki bekleyişin başlamasının ardından yeni pankartların asılması da gecikmedi. Emek direnişinin sembol sloganlarından “Emek Bizim İstanbul Bizim”in yanı sıra, Karadeniz İsyandadır Platformu’nun “Emek Değil Santraller Yıkılsın” pankartı da dikkat çekti. Sinema Meslek Birlikleri Güç Birliği’nin net mesajlı “Yeşilçam’ın Emek’ini Yıktırmayız” pankartı en son geldi ama Emek Sineması’nın önüne asılmasıyla gecenin fotoğraf karelerine en çok giren pankartı oldu.
Gece boyunca atılan sloganlar ise kalabalığın öfkesini anlatmak için yeterliydi: “Sermaye elini emeğimden çek”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a ithaf edilen “Beyoğlu sata sata kalmadı kalmadı, Misbah paralara doymadı doymadı” .
Saatler 18.00’i gösterirken, Emek direnişçileri için soğuğun etkisini bir nebze de olsa hafifletecek tentelerin kurulmasının ardından Post Express dergisi ekibinin dağıttığı çorbalar katılımcıların içini ısıttı. Saatler 20.00’ye yaklaşırken, Emek Sineması’yla ilgili bir forum yapıldı. Binanın kamu malı olduğunun vurgulandığı konuşmalarda, İKSV’nin yeni proje önerisi de tartışıldı. Bu forumun ardından müzik başladı.
Midyeci: Emek için emek
21.15’de Emek Sineması’nın tam önünde başlayan Bandista’nın performansı ve o anda oluşan atmosfer gecenin en görülmeyen değer anlarından biriydi. Eyleme katılanlar Bandista’nın şarkılarına coşkuyla eşlik etti.
Eylem için gelmeyen ama yolu Yeşilçam Sokağı’na düşenler de vardı. Sokaktan geçen bir midye satıcısı, “Emek için emek gerek” diye söylenirken, bir patlamış mısır satıcısı “Siyasi iradenin verdiği kararlar yüzünden Emek Sineması’nın önündeki mısırcı aç kaldı. Banka soymaya karar verdi!” diyerek gülümsüyordu. Bandista’nın performansının ardından bekleyişini sürdüren eylemciler Yeşilçam Sokak’tan ayılırken saatler gece yarısına yaklaşmıştı.
Sayısız festivale ev sahipliği yapan ve 2 yıldır yaşanan tüm sorumsuzluklara rağmen ayakta kalmak için hâlâ direnen sinema tarihimizin tartışmasız en önemli salonu Emek’in tek eksiği, içinde bir film gösterilmemesiydi. Aralarında izleyicilerin, yönetmenlerin, oyuncuların, eleştirmenlerin ve dile kolay, yarım asırlık çalışanı Hikmet abisinin de olduğu yüzlerce insan, önceki gün onun için nöbetteydi.
Tenekelerin içinden yakılan ateşten etrafa saçılan kıvılcımların arasında tek bir ağızdan söylenen şarkılar, kah neşeyle kah öfkeyle haykırılan sloganlar, Emek için yazılmış pankartlar, 2 yıldır bir mezar sessizliğine terk edilmiş Emek Sineması’nı birkaç saatliğine de olsa hayatımızın içinde olduğu eski günlerine geri döndürdü. Emek Sineması’nın olduğu yerde ve olduğu haliyle korunmasını isteyen yüzlerce insan, bu salonu eskiden olduğu gibi görme umudunu hâlâ taşıyordu.