03.12.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
MELTEM GÜNEŞ Ankara - Şiddetle karşı karşıya kalındığında ne yapıyorsunuz sorusunu yönelttiğimiz vatandaşlar tam olarak ne yapılmasını bilmediklerini söylüyorlar.
Bayram Özhan (63- memur): Apartmanda bir şiddet olayı olsa komşuyu uyarırsın, yanına gider 'mesele nedir' diye sorarsın, 'Sen karışma' da diyebilirler. Dışarıda bir olay görsem en azından sözlü uyarıda bulunurum, gerekirse polisi de ararım. Ama net olarak şiddetle mücadelede nasıl bir yol izleyeceğimizi bilmiyorum. Geçen gün arkadaşımızın çocuğunu öldürdüler, Batıkent'te iki genç, bir kıza sarkıntılık yapmış, arkadaşımızın çocuğu da korumak istemiş bıçaklanmış. İnsanlar yollarda ne olacağını bilemiyor tinerci var, hapçı var, silah çekeni var, insan çekiniyor.
Kezban Gaygı (38-öğretmen): Bir şiddet olayına tanıklık etsem ne yapabilirim, nasıl müdahale ederim bilmiyorum. Kadını savunmaya geçeriz ama sonucunda ne olur bilmiyorum. Kadın olarak sanırım bağırarak tepki gösteririm ya da direkt polisi ararım. Biri bıçak çekse bunu nasıl engellerim bilemiyorum, bu konularda sıkıntılarımız var bunları da öğrensek en azından iyi olur. Kadıköy metrosundaki olayda bile insanlar birbirine bakıyor, müdahale eden, bir şey yapan yok. Kadınlar herhalde orada en son polisi aradılar. Hiç tanımadığınız insanlar bile çok rahat şiddet uygulayabiliyorlar. Başak Cengiz olayında da yolda yürüyorsun bir vahşete maruz kalıyorsun. Şiddete uğrayan bir yakınım olsa, şiddete maruz kalmaması gerektiğini anlatırım, bir psikologdan destek alması ve bunun bir kader olmadığını, şiddetin bir hastalık olduğunu anlatırım. En kısa zamanda bundan kurtulması gerektiğini bildiririm, biz zaten bunu yapamıyoruz. Şahit olduğum bir olay var, apartmanda bir kızımız yeni evliydi, şiddete maruz kaldı, bağırdı. Polisler gelene kadar eşi kaçtı. Kız boşanma davası açtı boşandı.
Melike (15-lise öğrencisi): Sokakta ya da okulda bir şiddete tanıklık etsem, polisi ararım şu yaşımda müdahale edemem. Benim pek katkım olmaz ama müdahale edilmesini sağlarım. Yardım etmeye çalışırım, izlemem. Sadece bakıyorlar, izliyorlar çok üzülüyorum.
Ayşe (15 lise öğrencisi): Fotoğraf çekiyorlar o da çok üzücü. Karı koca kavga ediyor 'kocasıdır döver' diyorlar. Kimsenin kimseyi dövmeye, şiddet uygulamaya hakkı yok. Oturduğum bir kafede de görsem, mekan sahibine haber veririm, sonra da polisi ararım. Yakın bir arkadaşım şiddete uğrasa destek çıkarım yanında olurum, bu herkesin maruz kalabileceği bir şey ve birilerine bu olayları anlatmasını isterim. KADES uygulamasını biliyoruz, telefonumda yüklü değil ama yükleyeceğim. Şu zamanda ihtiyacımız olan bir uygulama.
Hasan Tekin (35-işletmeci): Şiddet olayına şahitlik edersem, önce tarafları ayırmaya çalışırım insanlık görevim olarak, özellikle kadınsa şiddete uğrayan, erkeğe göre daha savunmasız olabildikleri için polisi aramadan direkt olaya ben müdahale ederim. Şiddete uğrayan bir yakınım olursa bu sefer olayı ben de şiddetlendiririm. Günümüzde ruh sağlığı yerinde olan bir insan bulmak mümkün değil, şiddete şiddetle meyilli oluyoruz yanlış aslında. Alt komşuda, üst komşuda tabak, çanak kırılıyorsa şiddetin boyutu büyükse, direkt polise haber veririm ve zile basarım. Sadece bağrışmaysa oluruna bırakırım. Toplumda genelde 'evlilerin arasına girilmez, yeni evlilerdir' gibi kabuller var. Biz de kavga ediyoruz, komşumun hemen polisi araması benim komşumla olan ilişkimi bozar. Önce şiddetin boyutunu öğrenirim. Bir başka konu da polisi arıyorsun ilk başta operatör çıkıyor daha sonra polise ya da ambulans yönlendiriyor, bu bir vakit kaybı. Özellikle şiddet durumlarında bağlantının daha hızlı sağlanması gerekiyor.