31.03.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
Önder Yılmaz / Ankara
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) gerçekleştirilen, “siber zirvede” kritik uyarı ve tespitler yapıldı. Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Genelkurmay, MGK, NATO, Ulaştırma Bakanlığı, BTK, TELEKOM gibi birçok resmi ve özel kuruluşların katıldığı zirvede, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Venezuela’da yaşanan son gelişmeler ve siber saldırılara vurgu yaparak, siber dünyanın fırsatlar kadar tehditleri de beraberinde getirdiğini kaydetti.
Maliyet 600 milyar dolar
Türk Telekom Siber Güvenlik Direktörü Mahmut Küçük ise “Siber saldırıların dünyaya yıllık maliyeti 600 milyar dolar. Türkiye’de ise 230 milyon dolarlık bir hacim var. Bir günde 2.7 milyon kişinin etkilendiği siber saldırılarda, saniyede 44 veri sızıntısı yaşanıyor. Şu an yapılan siber mücadele Kuvayi Milliye tadında. Mutlaka düzenli bir ordu kurulması ve yerlileşme ihtiyacı bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Milliyet’in kamuoyuna duyurduğu, “e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi” Ankara’da BTK binasında gerçekleştirildi. Edinilen bilgilere göre ana teması “Siber Terör ve Hibrit Savaşta Siber Güvenlik/Siber Savunma” olan zirvede, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan Venezuela’da yaşanan son olayları gündeme getirdi. Elektrik santralleri başta olmak üzere Venezuela’nın temel alt yapılarına yönelik siber saldırılara vurgu yapan Sayan, Venezuela’da yaşanan gelişmelerin, siber dünyanın frısatlar kadar tehditleri de beraberinde getirdiğine dikkati çekti.
Sayan, “Bilişim sistem ve verilerini alt etmeye yönelik, beklenmeyen ve önlenemeyen ısrarcı siber saldırıların kimler tarafından finanse ve organize edildiğinin tespiti ise, bir başka sorun olarak karşımıza çıkıyor. Siber güvenlik risklerinin yönetilebilir ve kontrol edilebilir düzeylerde tutulması bizim en büyük hedefimiz” dedi.
Sayan, ülkelerin siber savunma anlamında kendi yolunu çizdiğine vurgu yaparak, “İşte en çok da böyle anlarda yerli ve milli üretimin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Biz de ülke olarak tamamen yerli ve milli imkânlarla geliştirilen AVCI, AZAD ve KASIRGA gibi yazılımlar ile siber tehditlere karşı 7/24 esasıyla mücadele ediyoruz” dedi.
‘Yerlilik oranı düşük’
Türk Telekom Siber Güvenlik Direktörü Mahmut Küçük, siber saldırıların ekonomik maliyetlerine vurgu yaparken, yerlilik oranlarına dikkati çekti. Küçük, şu çarpıcı tespitlerde bulundu: “Siber saldırıların dünyaya yıllık maliyeti 600 milyar dolar. Bunun 150 milyar dolarını geliştirilen mal ve hizmetler oluşturuyor. Türkiye’de ise, yerlilik oranı sadece yüzde 3. Yani 230 milyon dolarlık bir hacim var. Bir günde 2.7 milyon kişinin etkilendiği bu saldırılarda, saniyede 44 veri sızıntısı yaşanıyor. Yüzde 3’lük yerlilik payı çok konuşulmayan bir taraf. Bunun mutlaka artırılması gerekiyor.”
Acmena Yönetim Kurulu Başkanı Suat Baysan da “Mevcut zararlı yazılımların yüzde 90’ı DNS servisini kullanıyor. Saldırıların yarısı güvenlik ortamlardan geliyor” diyerek, kritik bir konuya dikkat çekti. Baysan, “Sosyal güvenlik başta olmak üzere veri merkezleri hedef noktasında. Çünkü endüstri 4.0 ile birlikte altyapı mikroelektronik ile gerçekleştirilecek” diye konuştu.
‘Sonuç vermeyecektir’
NATO Siber Güvenlik Uzmanı Süleyman Anıl ise devletlerin iç hukukunun yeterli olduğunu ama birbirlerine yardım etme noktasında sıkıntılar yaşandığını belirtti. Anıl, iş birliğindeki zorlanmanın en büyük problem olduğuna dikkati çekti.
TÜBİTAK BİLGEM Siber Güvenlik Enstitüsü Müdürü Mustafa Dayıoğlu ise, “Bilgi sistemleri güvenliği dünün konusuydu. Bugün siber güvenlikten bahsediyoruz. Yarın siber fiziksel sistemlerin güvenliğini konuşacağız. Ama geleceğin konusu akıllı sistemlerin güvenliği olacak” dedi. Savunma sanayiinde yüzde 70’leri yakalamanın, siber güvenlikte yerlilik payı yüzde 5 iken sonuç vermeyeceği konusunda uyarı yapan Dayıoğlu, buna yönelik çalışmalar yapılmasının zorunlu olduğunu belirtti.
‘İşler daha karmaşık hale geliyor’
BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu şunları kaydetti: “Siber saldırganlar, şahısların ve kurumların bilgisayarlarına virüs veya zarar verici yazılımlar yükleyerek, yazılımlar ile uzak sistemlere erişim sağlayabiliyorlar. Bu yolla sistemlere fiziksel zarar vermeleri, kişisel bilgileri ele geçirmeleri çok daha kolay hale geliyor. Bu bilgiler, bizim için hayati öneme sahip olduğunda işler daha da karmaşık bir hale geliyor.”
Ulusal Siber Güvenlik Organizasyonu (USOM) ekseninde 14 sektörel, binin üzerinde de kurumsal siber olaylara müdahale ekibi oluşturulduğunu dile getiren Karagözoğlu, “Koordineli bir şekilde 7/24 esasıyla çalışıyoruz” dedi.