20.06.2012 - 15:30 | Son Güncellenme:
Murat SANDIKÇI- Yaprak KOÇER/ SAMSUN (DHA)
HAKKARİ’nin Dağlıca bölgesinde şehit olan 21 yaşındaki şehit Piyade Er Umut Bulut’un samsun’a getirilen Türk bayrağına sarılı cenazesi yürekleri dağladı. Eşi Özlem Bulut, "Teröristler bizi izliyor biliyorum. Bizi yıkamadılar. Ağlamayacağım. Onlar benim Umut’umu nasıl alnından tek kurşunla vurduysalar, oğlum da onları vuracak" dedi.
Hakkari’nin Dağlıca bölgesinde şehit düşen 8 askerden biri olan er Umut Bulut’un cenazesi bugün askeri uçakla Samsun’a getirildi. Havaalanında Vali Hüseyin Aksoy, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Göktan, Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Yusuf Ziya Yılmaz, CHP Samsun milletvekilleri Haluk Koç, İhsan Kalkavan, protokol üyeleri hazır bulundu. Anne 55 yaşındaki Gülbahar ve 58 yaşındaki baba Mustafa Bulut gözyaşlarına boğularak sinir krizi geçirdi.
İŞTE SALDIRIYA UĞRAYAN KARAKOL
ŞEHİDİN KÜNYESİ EŞİNİN BOYNUNDA
Sırtına Türk bayrağı asılan şehidin 9 aylık bebeği Selçuk Bulut da kadın astsubayın kucağında olan bitenden habersiz etrafı izledi. Askere gitmeden 2 ay önce kaçırarak evlendiği eşi Özlem Bulut ise şehidin askeri künyesini boynuna asarak, havaalanında teröristlere lanet okudu. Özlem Bulut, "Teröristler bizi izliyor biliyorum. Bizi yıkamadılar, yıkamayacaklar. Onlar benim Umut’umu nasıl alnından tek kurşunla vurduysalar oğlum da onları vuracak. Babasının intikamını alacak. Ağlamıyorum. Umut’uma söz verdim. Ağlamayacağım. Umut’um oğluna doyamadı. Doğumunda bile yanında yoktu" dedi.
Askeri uçaktan indirilerek askerlerin omzuna alınan şehidin Türk bayrağına sarılı cenazesi daha sonra cenaze aracına konularak Askeri Hastane morguna kaldırıldı.
6 KARDEŞİN EN KÜÇÜĞÜ İDİ
6 kardeşin en küçüğü olan ve su bayisinde kurye olarak çalışan şehit Umut Bulut, Büyük Cami’de yapılacak törenin ardından ikindi namazından sonra Kıranköy Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
ŞEHİT ASTSUBAY, TABUTUN ÜZERİNDE DAMATLIĞIYLA UĞURLANDI
Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Yeşiltaş Karakolu'na düzenlenen saldırıda şehit olan 8 askerden 26 yaşındaki Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ali Gümüş, memleketi Konya'nın Ilgın İlçesi'nde toprağa verildi. Havva Şenyurt ile nişanlı olan ve 30 Haziran- 1 Temmuz tarihlerinde düğün yapacak olan şehit Gümüş, son yolculuğunda tabutun üzerinde damatlığı ve kullandığı asker kepiyle uğurlandı.
Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ali Gümüş'ün cenazesi ilk olarak ambulansla Ilgın Devlet Hastanesi morguna getirildi. Sandalye üzerinde oturan şehit annesi Hürriyet Gümüş, "Oğlum geliyor. Kara Alim geliyor. Oğlumu ayakta karşılayacağım" diyerek ayağa kalktı. Bu sırada ağabeyinin asker kepini başına takan 11 yaşındaki Ahmet Gümüş de, asker selamı vererek cenazeyi karşıladı.
NİŞANLISININ DAMATLIK ŞALIYLA, ŞEHİT CENAZESİNİ KARŞILADI
Şehit Gümüş'ün damatlığın üzerine omuzuna takmayı planladığı kırmızı şalı, kendi omuzuna takıp gözyaşları içinde cenazeyi karşılamaya gelen nişanlısı Havva Şenyurt, "Sen benimdin. Sen benimdin" diyerek ağıt yaktı.
Şehit Gümüş'ün cenazesi daha sonra baba evine getirildi. Burada şehit Gümüş'ün tabutunun üzerine damatlığı ve kullandığı asker kepi kondu. Ailesi ve nişanlısı tabuta sarılırken, yakınları da 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' şeklinde slogan attı. Duanın ardından şehit Gümüş'ün cenazesi, dini ve askeri törenin yapılacağı Çukur Camii'ne getirildi. Cenaze namazının ardından yaklaşık 5 bin kişi tarafından son yolculuğuna uğurlanan şehit Ali Gümüş, Garnizon Şehitliği Mezarlığı'na defnedildi.
DÜĞÜN İÇİN GELECEĞİ GÜN ŞEHİT OLDU
Şehit Ali Gümüş'ün dayısı Süleyman Yetkin, yeğeni ile son olarak baskın öncesi saat 02.00 sıralarında görüştüğünü ve o günün sabahı yılık izine ayrılıp, düğün için Konya'ya geleceğini söyledi.
Cep telefonuyla aradığı yeğeni ile düğün hazırlıklarıyla ilgili konuştuklarını dile getiren Süleyman Yetkin, şunları söyledi:
"Yeğenimle bir arkadaş gibiydik. Gece saat 02.00 sıralarında cep telefonundan aramıştım. 1 temmuz tarihinde düğün yapacaktı. Bunun için çok heyecanlıydı ve biz de düğün hazırlıklarından bahsettik. Bana, davetiyelerin hepsini dağıtıp, dağıtmadığımı sordu. Ben de davetiye dağıtımı konuştuğumuz gün itibariyle bitirdiğimi söyledim. Zamanın geçmediğini ve sabah Konya'ya geleceği için uyku tutmadığını söylemişti."
"GELEMEZSEM SİZ DÜĞÜNÜMÜ YAPIN"
Yeğeni şehit Ali Gümüş'ün bir aksilik olupta düğüne, gelemez ise düğünü yapılmasını istediğini belirten Yetkin, "Hatta bana, bir aksilik olur da, gelemezsem bile, siz düğünümü yapın, ben İnternet kanalıyla düğüne katılırım. Daha sonra gelirim demişti. Yaptığımız görüşmenin ardından telefonu kapattım" dedi.
ŞEHİT OLDUĞU HABERİNİ ALDIM
Şehit yeğeni Ali Gümüş'ün doğudaki geçici görevini bitirip düğün için sabah saatlerinde uçakla Konya'ya geleceğini ifade eden Süleyman Yetkin, şunları söyledi:
"Yeğenim Tekirdağ'da görev yapıyordu. Geçici görev ile Hakkari'ye gitmişti. Genellikle yaz dönemleri havalar iyi olduğu için Hakkari'ye giderdi. Şehit olduğu gün ise doğu görevi tamamlanacaktı. Sabaha karşı 05.00 sıralarında içime bir his doğdu ve cep telefonundan tekrar aradım. Telefona komutanı çıktı. Ali'nin Diyarbakır'a gittiğini cep telefonunu ise birlikte unuttuğunu söyledi. Geri planda gürültüler geliyordu. Ama ben bu cevaba inanmadım. Bu kez yanında görev yapan ve daha önceden tanığım Konyalı aynı saldırıda şehit olan Samet Bütün'ü aradım. O telefona çıktı ve 'Dayı başımız sağ olsun' dedi. Telefon konuşması hemen kesildi. Yeğenimin şehit olduğunu hiç kimseye söyleyemedim. Sabah saatlerinde de hem yeğenimin hem de Samet Bütün'ün şehit olduğu haberleri ulaştı" diye konuştu.
NİKAH ŞEKERLERİNİ DE DAĞITACAKTI
Görev yaptığı yerdeki arkadaşlarının ve Samet Bütün'ün de izin alarak yeğeninin düğününe katılacaklarını ifade eden Süleyman Yetkin, "Düğün davetiyelerini ben dağıtmıştım. Nikah şekerleri de hazırdı. Yeğenimin nikah şekerlerini de dağıtacağım" dedi.
ELLER ÜZERİNDE EVİNİN ÖNÜNE GETİRİLDİ
Trabzonlu Piyade Komando Onbaşı Ali Yasin Erosmanoğlu’nun cenazesi Fatih Devlet Hastanesi morgundan alınarak Kurtuluş Mahallesi’ndeki evine götürüldü. Hastaneye yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki eve kadar cenazeyi taşıyan ambulansa ellerinde Türk bayraklarıyla eşlik eden vatandaşlar, terör örgütü aleyhine sloganlar attı.
Evin bulunduğu sokağın girişinde ambulansı durduran kalabalık, tabutu omuzlarında eve götürmek istedi. Bunun üzerine şehit Ali Yasin Erosmanoğlu’nun tabutu, komşularının ve hemşehrilerinin elleri üzerinde, sokağı süsleyen Türk bayraklarının altından geçirilerek gözyaşları arasında evinin önüne getirildi.
Anne Nurten Erosmanoğlu, baba Ali Sait Erosmanoğlu ile akrabaları ve kardeşleri tabutun üzerine kapanarak gözyaşı döktü, ağıtlar yaktı. Şehidin cenazesi evin önünde 10 dakika kaldıktan sonra yine eller üzerinde sokağın girişindeki ambulansa götürüldü ve cenaze namazının kılınacağı camiye doğru yola çıkarıldı.