22.09.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
İSTANBUL Milliyet - YASEMİN BAY
Birbiri ardına açılan sanat galerileri, bienal mekanları ve butikleriyle yerli ve yabancıların ilgi odağı haline gelen Beyoğlu Tophane Firuzağa Mahallesi Boğazkesen Caddesi’ndeki sanat galerisi ve resim sergisinin açılışına katılan sanatseverler, yaklaşık 30 kişinin sopalı, bıçaklı ve taşlı saldırısına uğradı. Galerilerin camlarını yere indiren saldırganlar, davetlileri de darp ettiler. Saldırı sırasında aralarında ressam Nazım Hikmet Richard Dikbaş ve öğretim üyesi Nazım Dikbaş’ın da bulunduğu onlarca kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Saldırıyla ilgili soruşturma başlatıldı.
Yüzlerce davetli vardı
Boğazkesen Caddesi Hasanefendi İşmerkezi’nin 3. katındaki resim galerisi ile buraya 30 metre mesafede bulunan Kadirler Caddesi Numara 69’daki 4 katlı binanın giriş katındaki resim ve fotoğraf sergisinin, dün saat 19.00 sıralarında açılışı yapıldı. “Galerinon ve Galeriouetlet” adlı galerideki açılışa yurtiçi ve yurtdışından yüzlerce davetli katıldı. Açılıştan kısa bir süre sonra, iddialara göre, daha önce de burada yapılan açılışlarda sokakta içki içilmesinden rahatsız olan mahalle sakinlerinden yaklaşık 30’u ellerinde sopalarla iki galeriyi de 15 dakika arayla bastı.
Bağırarak saldırıya geçenler, sergideki davetlileri sopalarla darp ettiler. Saldırganlar, “Burası aile mahallesi içki içmeyin” diye bağırarak kendilerine karşı koyanların gözlerine de biber gazı sıkarak uzaklaştılar. Taşlı ve sopalı saldırı sırasında iki galerinin de camları kırıldı. Onlarca kişi darp ve cam parçalarının isabet etmesi sonucu çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralananlardan 5’i Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Alman Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi edildi. Ressam Nazım Hikmet Richard Dikbaş, öğretim üyesi Nazım Dikbaş ile Şevket Kaan’ın yarılan kafalarına dikiş atıldı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis, polis merkezine götürdüğü sergiyi düzenleyen üç kişi ile davetlilerin ifadesine başvurdu, iki galeri de kapatıldı. Saldırıyla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Saldırganların yakalanması için araştırma başlatıldı.
Bunu ben yapmadım siz yaptınız!
Serin bir eylül akşamı... Dört galeride aynı anda açılacak dört farklı sergiyi görmek üzere Tophane’ye doğru ilerliyorum takside. Galeri Non, Pi Art Work, Elipsis ve Outlet İhraç Fazlası Sanat’ın bulunduğu Boğazkesen’e yaklaştığımda çalıyor telefonum. Telefondaki telaşlı ses, sanat çevrelerinde Extramücadele müstear adını kullanan sanatçının Galeri Non’daki açılışına saldırı olduğunu söylüyor. Sıra dışı kimliğiyle tanınan, birbirinden çarpıcı, ezber bozan cesur işlere imza atan Extramücadele’nin yeni bir performansından mı söz ediyor acaba? Hayır diye ısrar ediyor. “Gerçekten saldırı oldu, biber gazıylaÖ Mahalleli kapıları yumrukluyor, yaralananlar var. Hatta bir kişi hastaneye kaldırıldı.” Saldırganların 20-30 kişi olduğu ve sanatçının yaralılardan Nazım Dikbaş’ı hastaneye götürdüğü konuşuluyor.
Gerçek değil, sanki oyun
Telefonu kapayıp mekana ulaşmam beş dakika sürüyor. Ortalık ana baba günü. Polisler düzeni sağlamaya, Tophane sakinlerinin bir kısmı da öfkeli saldırganları olay mahallinden uzaklaştırmaya çalışıyor. Polisin “dağılın” uyarıları yükseliyor sokaktan. Panik içinde herkes. Galeri Non’da görevli bir arkadaşımı görüyorum, beti benzi atmış, konuşamıyor bile. Tuhaf bir duygu. İnsan sarılıp teselli etme ihtiyacı duyuyor. Üzerine sinen biber gazı gözlerimi yakıyor. Gerçek gibi değil, sanki sürreal bir oyunun içindeyiz. Saldırı nedeniyle açılamayan Galeri Non’daki serginin adı durumu özetliyor aslında: “Bunu Ben Yapmadım Siz Yaptınız”.
Diğer galerilerin önünden geçiyorum hızla. Elipsis’in kapısı kırılmış, Outlet ve Pi Art Work de kepenklerini indirmiş. Geçtiğimiz hafta aynı hat üzerindeki Galeri Rodeo’da düzenlenen serginin açılışında da mahallelinin sözlü sataşmalarda bulunduğu ama olayın büyümeden sona erdiği söyleniyor. Basına yansımayan o günkü tepkilerle bugünkünün gerekçesi aynı: “Mahallemize gelip düzenimizi bozdunuz.”
Galeri Non’daki açılış sırasında yaşanan saldırıya tanık olanlar bu olayın bir önceki ile bağlantılı organize bir eylem olduğu konusunda hem fikirler. Şerif Mardin’in ‘mahalle baskısı’ kavramı bu kez sanat üzerinden kendini gösteriyor. Mahallelinin tepkisi açılışta içki içilmesi gibi görünse de ‘muhafazakar yaşamlarına giren sanatı, kendileri için sosyal bir tehdit gibi görmeleri’ . Bu noktada atlanmaması gereken önemli bir nokta daha var. Sözünü ettiğim beş galerinin beşinin de sahibi kadın. Sanata olduğu kadar kadına da saldırı diye düşünmeden edemiyorum.
Korkulu ve şaşkın insanların arasında dolaşan birkaç kişi mahcubiyetlerini dile getirmeden edemiyor. Onlar her gün yüzyüze baksalar da saldırıyı düzenleyen komşularına tepkili. Nedenini kendileri de açıklayamıyorlar ama iddia edilen o ki mahallede sanat galerisi istenmiyor. Niye? Kime ne zararı var diye soruyorum. “İşte bilirsiniz, burası muhafazakar bir çevre, sanat edinince çıplak kadınlar, içki içen insanlar akıllarına geliyor...”