27.11.2019 - 12:09 | Son Güncellenme:
AA
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Ercan Gün'ün, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılımı sağlandı. Tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Muharrem Demirkale'nin katılmadığı duruşmada, dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz'ün de bulunduğu 5 tutuksuz sanık hazır bulundu. Müdahil Dink ailesini de avukatları temsil etti.
Duruşma, önceki celsede alınan ara kararlar doğrultusunda tanık olarak dinlenilmesine karar verilen dönemin Samsun Emniyet Müdürü Mustafa İlhan'ın SEGBİS aracılığıyla bilgisine başvuruluyor.
"BENİM FOTOĞRAFLARDAN HABERİM YOKTU"
Dink cinayetinin faili Ogün Samast'ın yakalanarak Samsun'a getirilmesiyle ilgili bildikleri sorulan tanık İlhan, o gün Ankara'da olduğunu ve 20 Ocak'ta Samsun'a gittiğini belirterek, "İstihbarat Şube Müdürü Fikri Yalman, tespit edilen zanlının ilimizden geçeceğini söyledi. İstanbul'dan bilgi gelmiş. Terminalde önlem aldırdım ve ben de oraya gidip başsavcıyı aradım. Başsavcı ve jandarma komutanı da oradaydı. Ogün Samast alındı ve jandarma karakoluna götürüldü. İstanbul emniyetiyle görüşüldü. Oradan gelecek görevliler beklendi ve uçak bileti alındı." dedi.
Zanlı Samast'ın basından uzak tutulmasını istediğini ve başsavcının da "Beyanını aldıktan sonra gönderelim." dediğini aktaran İlhan, nöbetçi savcının Samast'ın ifadesini Samsun emniyetinin terörle mücadele şubesinde aldığını, görevlerini yaptıklarını anlattı. İlhan, basına konu edilen fotoğrafların (Ogün Samast'ın Türk bayraklı fotoğrafı) sonraki günlerde çıktığını söyledi.
Samsun otogarı jandarma bölgesinde olduğu için operasyon için jandarmaya da haber verdiklerini, ortak operasyon yaptıklarını ve emniyete götürülen zanlının bir tarafında jandarma, bir tarafında da polis olduğunu kaydeden İlhan, "Savcıdan önce zanlıyla bir görüşme yapılmaması gerekirdi. Kimliği tespit edilmişti. Jandarma kayıt yapıyor, 'Biz de yapalım?' deniyor, onun üzerine gönderilmiş. Benim kayıttan ve bayrak önünde çekilen fotoğraflardan haberim yoktu. Bayraklı görüntüler 3 ayrı yere bırakılmış. Ben evdeydim, telefonla bilgi verildi. 'Tuzak olabilir, tedbirli olun, savcıya haber verin.' dedim. Müfettişler de çalışıyordu. Bu çekimlerin yapılmaması lazımdı ama yapılmış." diye konuştu.
Duruşma tanık Mustafa İlhan'ın sorulara cevap vermesiyle devam ediyor.
,