04.01.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
GÜLDEN ÖKTEM
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 100 Temel Eser arasında gösterdiği “Fareler ve İnsanlar” ile “Şeker Portakalı” kitaplarının bazı bölümlerinin sakıncalı ve müstehcen bulunmasını edebiyat dünyasıyla konuştuk.
Ahmet Ümit: “Barbarca bir olay”
İnsanı çıldırtacak ve öfkelendirecek derecede barbarca bir olay. Gerek “Fareler ve İnsanlar”, gerek “Şeker Portakalı” kitaplarının cinsellikle, müstehcenlikle, erotizmle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Son derece masum, son derece insani duyguları anlatan, insalara ahlaki ders veren iki kitaptan bahsediyoruz. Bunları müstehcen bulan aklın kendisinin müstehcen olduğunu düşünüyorum.
MÜGE İPLİKÇİ: “Sorun ifade özgürlüğü”
Bu ülkenin en büyük sorunlarından biri ifade özgürlüğü. Belki de demokrasi dediğimiz zaman aklımıza gelen en büyük unsur ifade özgürlüğü. Bunun göstergesi kitaplar ve medya. Biz bunlara sansür getirdiğimiz zaman düşünce özgürlüğünü bloke etmiş oluyoruz. Bu iki kitaba getirilmeyi düşünülen sansür bizim hayatlarımıza getirilecek sansürü de gösteriyor. Bugünler geçecek diye umut ediyoruz...
GÖRKEM YELTAN: “Yasak tedirgin ediyor”
Söz konusu eserler üzerinden yürütülen bu tartışma, inceleme niteliğini aştı ve sansüre varan bir boyuta ulaştı. Demokratik ülkelerde sansürün olamayacağını hepimiz biliyoruz artık. Ama bir yandan da kitaplar her dönem farklı zihniyetlerin süzgeçlerine takıldı. İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yaptığı açıklama herhangi bir sansürün olmayacağı yönünde.
Ben de buradan şu sonuca vardım; bakanlığın herhangi bir biriminin ya da öğretmeninin açtığı dava bakanlığı ilgilendirmiyor. Fikirlerin tartışılması tabii ki önemli; bir taraf beğenir, diğeri beğenmez. Zaten sanat böyle bir şeydir. Ancak konu sansür ve yasak olduğu zaman hepimizi tedirgin ediyor.
Eğitimciler de tepkili
“Fareler ve İnsanlar”ın “sakıncalı”, “Şeker Portakalı”nın “müstehcen” bulunmasına eğitimciler tepki gösterdi:
* Doç. Dr. Şehnaz Ariç (Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi): “Ben Şeker Portakalı kitabının çocuk edebiyatının en zevkli kitabı olduğunu düşünüyorum. Fareler ve İnsanlar kitabının da yasaklanması gibi bir şeyin düşünülemez olduğunu düşünüyorum. Ben kesinlikle böyle bir şeye karşıyım. Kesinlikle hiçbir kitap yasaklanmamalı. Dünya edebiyatına mal olmuş eserler bunlar.”
* Yrd. Doç. Dr Emrah Pelvanoğlu (Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi): “Adına klasik dediğimiz bu tarz metinler çoğu zaman aktüel olanı ve kişilerin, kurumların aktüel kaygılarını aşan bir uzlaşıma dayanırlar. Bunun içindir ki bu zamana kadar gelmişler ve bundan sonrasına da sesleneceklerdir. Şeker Portakalı, Fareler ve İnsanlar gibi neslimin okuma alışkanlıklarının başlangıcında önemli bir yeri olan bu metinlerin yasaklanacağına ihtimal vermiyorum. Ancak bunların konuşuluyor olması bile son derece üzücü...”
* Barış Uluocak (Eğitim-Sen İstanbul Şube Başkanı): “Ben olayı üyemizden öğrendim. Bir veli kitapta erotik ve müstehcen içerikler bulunduğu, argo ve küfür içerdiği, Türk örf ve adetlerine uymadığı gerekçesiyle şikeyette bulunmuş ve bunun üzerine öğretmen arkadaşımız hakkında soruşturma açılmış. Neresinden bakarsanız bakın soruşturmanın açılması trajik bir durum. Türkiye’de 110 baskı yapmış bir kitap söz konusu.”
AYŞE SORUCU İstanbul
‘BU KONUDA BİZDEN BİLGİ ALINMADI’
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Şeker Portakalı ile Fareler ve İnsanlar kitaplarına ilişkin vatandaşlardan gelen şikayetler üzerine konunun değerlendirildiğini, her iki kitabın da Milli Eğitim Bakanlığı’nın tavsiyeleri arasında olduğunu, herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi. Dinçer, tartışmaların, genellikle Bakanlık’tan bilgi alınmadan, duyumlar üzerinden yapıldığını belirtti.
Ömer Dinçer, ”Bu tartışmaların hemen hemen hepsinin, MEB’de kitap inceleme sürecini değiştirdiğimiz zamana denk gelmesi sizce tesadüf mü? Biz bugünlerde kitap inceleme ve değerlendirme sürecini yeniden yapılandırdık.
Ve artık eski yöntemde olduğu gibi Bakanlık bünyesinde, uzun yıllardan beri aynı işi yapan öğretmenlerin ele aldığı değerlendirme ve kitap inceleme sürecini değiştirdik. Bunun yerine tüm dünyanın uyguladığı son derece modern bir panel sistemi getirdik. Bu bir uygulama ve değerlendirme sistemi. Bunu uygulamaya koyduğumuz bugünlerde hep sansür üzerinden tartışma yapılmasını manidar buluyorum” dedi.
ANADOLU AJANSI