11.02.2022 - 07:56 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş / İSTANBUL
Gökhan Karakaş / İSTANBUL - Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, Rusya Federasyonu’nda kutlanan Diplomatlar Günü nedeniyle Milliyet’i başkonsolosluk binasında ağırladı. İsviçreli mimar Gaspare Trajano Fossati’nin 1845 yılında tamamladığı tarihi binada Milliyet’in sorularını yanıtlayan Buravov, Türkiye - Rusya arasındaki tarihi dostluk ilişkileri ile, Rusya-Ukrayna krizine yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu.
Buravov, İstanbul’daki ilk daimi Rus Elçisi olan Pyotr Andreyevich Tolstoy’un dünya edebiyatının en ünlü yazarı Lev Tolstoy’un büyük dedesi olduğunu ve 1701 yılında görevlendirdiğini belirtti.
Akdeniz bölgesindeki büyük orman yangınlarına müdahale ederken düşen Rus yangın söndürme uçağında ölen askerlere gösterilen saygıdan dolayı memnun olduklarını belirten Andrey Buravov; “Uçak kazası çok trajik bir olaydı. Hem 5 askeri mürettebatımızı hem onlara yardım eden 3 Türk'ü unutmayacağız. Zor bir coğrafyada, görüşün çok az olduğu arazide orman yangınına müdahale eden Rus ekibi canları pahasına görev yaptı.
Aynı dönemde Sibirya’nın Yakutistan bölgesindeki taygalarda da büyük yangınlar vardı ama Rusya Federasyonu Türkiye’ye yardım etmeyi görev bildi. Devlet başkanımız Vladimir Putin tarafından 5 Rus askerine en yüksek devlet nişanlarından biri olan ‘Cesaret Nişanı’ verildi. Cesaret nişanı hayat kurtarıcı, kamu düzenini koruyan ve çevre felaketlerinde kahramanlık gösterenlere verilir. Bir sokağa ya da önemli bir yere isimlerinin verilmesi bize gurur verecektir” dedi.
RUSYA- BATI İLİŞKİLERİ
Buravov, Ukrayna-Rusya gerginliğiyle ilgili sorularımız üzerine de şunları söyledi: “Ukrayna ile tarihten gelen derin birlikteliğimiz var. Halklarımız etnik ve tarihsel olarak birbirine çok yakın. Yaşananlar Rusya ve Ukrayna’nın yararına değil. İki kardeş halk kavga etmemeli. Yıllar önce Ukrayna ile savaşılacağı iddia edilse inanmazdık. Burada sorun Ukrayna değildir. Asıl adres Rusya’dır. Dış etkenlerle kışkırtmayla yaşanan bu gerginliğe Ukrayna alet oluyor. Ukrayna üzerinden Rusya’ya mesaj verme gayreti var. Ukrayna’yı Rusya’ya karşı kışkırtanlar olduğu kadar Ukrayna içinde Rusya karşıtı çevrelerin de etkisi var. Bu gelişmelerden iki taraf da zarar görüyor. Rusya Federasyonu sorunu barışçıl yöntemlerle çözmek için sonuna kadar çabalayacaktır."
'RUSYA’YA DOĞRU GENİŞLEDİ'
"Soğuk savaşın ardından son 30 yıldaki gelişmeler bugünkü krizi anlamada anahtar. NATO, Sovyetler Birliği’nin ve soğuk savaşın ardından sadece bölgenin düzeni ve sorunların çözümü için çalışacağını söylemişti. Rusya Federasyonu’na ‘NATO genişlemeyecek çünkü ihtiyaç yok’ sözü verildi. Ama 6 dalga halinde hep doğuya yani Rusya sınırına doğru genişledi. Genişleme hep eski Doğu bloku ülkelerinden Polonya, Macaristan, Bulgaristan ve Romanya gibi ülkeleri bünyesine aldı. Bloğun doğu sınırı Rusya’ya dayandı. Aynı zamanda NATO’nun askeri altyapısı da aynı oranda doğuya yöneldi. Rusya sınırındaki ülkelerde askeri üsler kuruldu. Ağır stratejik silahlar konuşlandırıldı. Rusya’ya kısa sürede ulaşabilecek ve nükleer başlık taşıyabilecek füzeler yerleştirilme planları yerine getirilmektedir. Bunlar Rusya’nın güvenliği açısından direkt tehdit ve tehlikedir. Rusya siyasi olarak buna karşı çıktı ve çeşitli uluslararası platformlarda dile getirdi. Ama uyarılarımız dikkate alınmadı. Sonunda geçenlerde ABD ve NATO’ya iki antlaşma taslağı hazırlayarak gönderdik."
'ASKERİ ALTYAPI DURDURULMALI'
1990’lı yıllardan beri talebimiz bu yöndeydi. Üçüncü ülkelerdeki üslerin kapatılması, askerlerin çekilmesi ve askeri altyapının durdurulmasını istedik. ABD, bu yöndeki bazı uluslararası antlaşmalardan tek taraflı çıktı. Hem NATO hem ABD tarafından bizim gönderdiğimiz belge taslaklarına verilen cevaplar ülkemiz tarafından detaylı inceleniyor. Ülkemizin tutumu Dışişleri Bakanımız Sergey Lavrov’un da belirttiği gibi Devlet Başkanımız Vladimir Putin tarafından belirlenecek. Ama ilk izlenimler ve değerlendirmeler olumlu cevap alamadığımız yönünde. Doğu blokundan ayrılan ülkelerdeki askeri altyapı ve NATO’nun doğuya Rusya sınırına doğru ilerlemesi durdurulmalı."
‘MİNSK SÖZLEŞMESİ’NE UYULMALI’
Donbas bölgesindeki çatışmaların durdurulması için 2014 yılında imzalanan Minsk Anlaşmalarına Ukrayna’nın imza attığını belirten Buravov şöyle devam etti: “Minsk’te kabul edilmiş kararlara uyulmalı. Bölgenin kana boğulmasını kimse istemez. Donetsk ve Lugansk bölgesinde yaşayanlar da Ukrayna vatandaşı ve savaş istemiyor. 2014 yılından beri ihtiyaçlarını gideremiyorlar, evlerinden mahrum kaldılar. Donbas’a özel statünün tanınması ve bunun Ukrayna’nın devlet belgelerine yazdırılması hükmü çök önemli ve Minsk Sözleşmelerinde yazılı.”
KURTULUŞ SAVAŞI İLE TEMELLERİ ATILAN DOSTLUK
Türk Kurtuluş Savaşı’na genç Sovyet Devletinin verdiği desteğin iki ülkenin sağlam ilişkiler kurması için temel olduğunu vurgulayan Buravov, Atatürk ve Sovyet lider Lenin’in yardımlaşmasına da değindi. Buravov, “İç karışıklıklar ve savaş sürerken Anadolu’da Atatürk’ün verdiği mücadeleye Sovyet Rusyasının destek olmasıyla ilişkilerimiz ilerledi. Cumhuriyetin ilanıyla Sovyet uzmanlar Kayseri ve Nazilli’de tekstil fabrikaları, İskenderun Demir Çelik Fabrikası ve Seydişehir Alüminyum tesisleri gibi büyük sanayi kuruluşlarının inşaatına yardım etti. Şimdilerde Akkuyu’da nükleer santral inşaatı da bunun yansımasıdır” dedi.
‘20 YILDIR TANIMAMA RAĞMEN İSTANBUL BENİ SÜREKLİ ŞAŞIRTIYOR’
Moskova’da Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde Türkoloji bölümünden mezun olduğu 1986 yılından beri Dışişleri Bakanlığı’nda çalıştığını belirten Buravov, ilk kez tam 35 yıl önce Türkiye’ye geldiğini belirtti. Diplomat olarak uzun süre (18 yıl) Türkiye’de ve çeşitli ülkelerde kısa süreli görevler yaptıktan sonra 2.5 yıldır başkonsolos olarak İstanbul’da görev yapan Buravov, “İstanbul keşfedilmesi gereken sürekli kendini geliştiren bir şehir. Kadim bir kültürün yansıması olan bu şehri 20 yıldır tanımama rağmen beni sürekli şaşırtıyor. Görkemli tarihiyle, kültürü ile, yaşam tarzıyla İstanbul, Rus turistlerin çok ilgisini çekiyor. Rus sinemasının ünlü komedisi Pırlanta Kol filmindeki gibi İstanbul’a ilgimiz elbette devam edecek” diye konuştu.