05.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:
AA
Amerikalılarla temasının SDG sözcüğülüğüne getirilince başladığını belirten Silo “Benimle Suriye dışında görüşmek istediler. Beni alıp Erbil’e götürdüler. Erbil Havaalanındaki ABD üssünde iki gün kaldım. İşlerin koordinasyonu ve basın çalışmaları üzerine konuştuk. SDG’ye destek veren medyayı belirledik. Hangilerine röportaj verebileceğimizi konuştuk” dedi.
Silo, ABD ile SDG’nin elebaşlarından Cilo’nun Rakka’dan çıkan terörislerin Suriye rejim ordusundan önce Deyrizor’a ulaşmasını istediğini belirterek şunları söyledi: “Bu nedenle Rakka’dan çıkanlar vurulmayacaktı. Aynı gün Cilo benden basının karşısına geçip bir tiyatro oynamamı istedi. Medya ekibi olarak ‘tiyatro’yu hazırladık. Oyuna göre, Rakkalı Arap aşiretlerinin girişimiyle 275 yerli DAEŞ’li terörist SDG’ye teslim olmuştu. Karşılığında kentten sözde 3 bin 500 sivil çıkarılacaktı. Bu tiyatroda, 275 kişinin varlığını göstermek için Ayn İsa kampından birilerini getirip koydular. İkinci oyunu basına oynadılar. Gazetecilerin Rakka’ya gitmesini yasakladılar. Gazetecilere, içerden çıkmaya yanaşmayan yabancı DAEŞ’lilerle çatışılacağını söylediler. Oysa bir kurşun bile sıkmadılar. Bu süre zarfında kentten çıkarılan DAEŞ’liler gidecekleri yere ulaştı. Sonra, Rakka’nın alındığını ilan ettik.”
Rakka’nın danışıklı dövüşün yapıldığı ilk yer olmadığını belirten Silo “Rakka, DAEŞ’lileri anlaşarak tahliye ettikleri ilk yer değildi. Üçüncüsüydü. ABD ve Cilo anlaşarak yaptılar” dedi. Silo, ilk tahliyenin Münbiç’te ikincisinin ise Tabka’da yapıldığını anlattı.