Polis kazan kaldırdı!

Polis kazan kaldırdı!
Teröre iki kurban veren Çevik Kuvvet Müdürlüğü'ne bağlı 4 bin polis, dün Emniyet Müdürü ve Vali'yi hiçe sayıp, tekbir sesleriyle İstanbul sokaklarını inletti
BÜLENT ÖZDEMİR, ŞAKİR AYDIN, NİHAT ALTINTAŞ

Gaziosmanpaşa'da önceki akşam iki meslektaşlarını teröre kurban veren Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne bağlı yaklaşık 4 bin polis dün korsan yürüyüş yaptı. İstanbul Valiliği önünde de oturma eylemi yapan polisler, Emniyet Müdürü Kazım Abanoz'a silah sallayıp, cenaze törenine katılmak için İstanbul'a gelen İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ı protesto etti.
Resmi kıyafetleriyle Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde toplanan polisler, Vatan Caddesi'ndeki Emniyet Müdürlüğü'ne yürürken trafiği felç etti. İstiklal Marşı okuduktan sonra bildiri dağıtan polislerden bazıları, Valiliğe yapılan yürüyüş sırasında duvarlaraki af afişlerini yırtarken, bazıları da gazetecilere saldırdı. Valilik binasından çıkıp kısa bir konuşma yapan Emniyet Müdürü Kazım Abanoz, polislerin öfkesi karşısında çaresiz kaldı.

Abanoz sözünü geçiremedi!
İstanbul Emniyet Müdürü Kazım Abanoz, 4 bin polis karşısında çaresiz kaldı. Gerginliği azaltmaya çalışan Abanoz, kendi memurları tarafından yuhalandı, yüzüne silah sallandı. "Zorla bir şey yapmamız olmaz. Biz devlet güvenlik kuvvetleriyiz. Biz terörist gruplarla mücadelede görevliyiz. Tabi ki bu görevimiz sırasında, arkadaşlarımız şehit düşüyor" diyen Abanoz, "Lütfen sıkıntılı yaratmayılım" dedi ve ama sözünü kimseye dinletemedi.

8 yıl önce de yürümüşlerdi
Polisler 1992'de de 3 ayrı eylem yaptı. Eylemlerden ilki Adana'da gerçekleşti. Teröristlerce öldürülen polis memuru Özer Özkaya'nın töreninde meslektaşları, hükümeti istifaya davet eden sloganlar attı. 300 polis, tabutun cenaze arabasına konulmasına izin vermedi, eller üzerinde taşıyarak yürüyüş yaptı. İkinci eylemde ise İstanbul DGM Başsavcısı Yaşar Günaydın ile şoförünün cenaze namazından sonra 150 polis, slogan atarak yürüdü. Üçüncü eylemde de Dev - Sol militanlarınca şehit edilen dört polisin cenazesinde olay çıktı.

Tantan'a protesto
Şehit polislerin cenaze törenine katılmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gelen İçişleri Bakanı Tantan ve Emniyet Genel Müdürü Turan Genç de polislerin sert protestolarına hedef oldu. Zaman zaman keplerini çıkartarak sallayan ve slogan atmaya devam eden grup, amir ve müdürlerinin ikna çabalarına karşın durdurulamadı.

Attıkları her adım suç sayılabilir
İstanbul'da eylem yapan polislere yönelik birçok suçlama yapılabilecek. İzinsiz protesto yürüyüşünü düzenlemek ve katılmak, amirlerinin emirlerine uymamak, görev yerlerini izinsiz terk etmek, asayiş ve düzeni bozmak, silah teşhiri, gazetecilere saldırı, İstanbul Valisi ve müdürlerine sözlü hakaret suçlarından polisler hakkında dava açılabilecek. Polislerle ilgili suçlamalar şöyle:

Doğum gününde tabuta girdi
İSTANBUL Milliyet

Gaziosmanpaşa'da düzenlenen silahlı saldırıda şehit düşen polisler Tahir Toka ve Mehmet Ali Acuz'un naaşları, yapılan törenlerin ardından memleketlerine gönderildi. Şehit yakınları ve polislerin katıldığı törenlerde sık sık sloganlar atıldı. Törene katılmak üzere İstanbul'a gelen İçişleri Bakanı Saadettin Tantan ve Emniyet Genel Müdürü Turan Genç, büyük tepki gördü. Şehit Tahir Toka'nın dün 31 yaşına girdiğini, Mehmet Ali Acuz'un ise 18 gün sonra 26 yaşına gireceğini söyleyen yakınları törende gözyaşlarına boğuldu. Tahir Toka, ardında gencecik bir eş ve 6 aylık İlayda adlı masum bir kız çocuğu bıraktı. Ölümüyle anne ve babasını kahreden Mehmet Ali Acuz ise henüz 6 ay önce polis olarak çalışmaya başlamıştı.

Hapis cezası yolda

• 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 29 maddesini ihlal: 1.5 yıldan 3 yıla kadar hapis. Yürüyüşe silahlı katılmaları cezayı artırdığından 2 yıldan 5 yıla kadar hapis istenebilir.
• Toplu görev bırakma: TCK 236 maddesine göre 4 aydan 1 yıla kadar hapis ve 6 bin liradan 30 bin liraya kadar ağır para cezası ile bir süre veya müebbeten memuriyetten mahrumiyet cezası verilebilir.
• Şahıslara karşı müeessir fiil: Gazetecilere yapılan saldırıyla ilgili TCK'nın 456 maddesine göre 6 aydan 1 seneye kadar hapis cezası verilebilir.
• Disiplin suçları : Polislere disiplin tüzükleri gereğince ağır cezalar verilebilir. Amirlere itaatsizlik da dahil olmak üzere polisler hakkında soruşturma açılabilir.
• Hakaret : Başta İstanbul Valisi ve müdürleri başta olmak üzere isteğe bağlı olarak hakaret davası açabilir.

"Kırıkkale silah devletin ayıbıdır"
Sabah görev yerine korsan eyleme giden 4 bin polis, 26 kilometrelik yürüyüş eylemi yaptı. Zaman zaman gazetecilere saldıran polisler, Valilik önünde çoğunluğu Kırıkkale marka olan silahlarını havaya kaldırarak "Devletin ayıbı" diye bağırdı. Bazı polisler de gazetecilere yırtık üniformalarını göstererek, içinde bulundukları durumu açıklamaya çalıştı.

Ürperten sloganlar
Eylem boyunca sürekli tekbir getiren polisler tehdit dolu sloganlar attı. Sloganlardan bazıları şöyle:
• "Dişe diş kana kan"
• "Çevik burada, tetikçiler nerede"
• "Örgütler savulun silah kullanacağız"
• "Bu vatan Apo'ya mezar olacak"
• "Tantan uyuma, polisine sahip çık"
• "Başbakan istifa"
• "Hükümet affını al başına çal"
• "Ankara, Ankara duy sesimizi, işte bu Çevik'in ayak sesleri",
• "Devlet hainle pazarlık etmez"
• "Pasif müdür istemiyoruz"
• "Polisler içerde hainler dışarda"
• "Rahşan'ın affı polisi vurdu"
• "Özgürlük polisin kanıyla olmaz".

Yeniçeriler de ayaklanmıştı
İstanbul'da 4 bin polisin katıldığı eylem, gerek gerçekleştiği bölge gerekse eylemin şekli açısından, 15 Haziran 1826'da meydana gelen yeniçeri isyanını hatırlattı. Osmanlı İmparatorluğu'nun, yeni askeri yapılanması için kurduğu Nizamıcedit'i istemeyen yeniçeriler, o sabah kazanlarını Etmeydanı'na çıkardı. Sadrazam Mehmed Selim Sırrı Paşa, padişahtan sancakı şerifin çıkarılmasını istedi. Yeniçeriler askeri eğitim istemediklerini belirtti. Ağa Hüseyin Paşa, topçu askerleriyle Divanyolu'ndan, İzzet Mehmed Paşa Saraçhane yönünden, yeniçerilerin üzerine yürüdüler. Yeniçeriler teslim olmayınca kışlanın büyük kapısı top ateşiyle yıkıldı. Ve yeniçeri ocağı kaldırıldı.




GÜNCEL